Yargıtay Kararı 4. Hukuk Dairesi 2010/11054 E. 2012/666 K. 23.01.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/11054
KARAR NO : 2012/666
KARAR TARİHİ : 23.01.2012

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Davacı … vekili Avukat … tarafından, davalı … aleyhine 14/03/2008 gününde verilen dilekçe ile tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 23/03/2010 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı ve davalı tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının tüm, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
2-Davacının diğer temyiz itirazlarına gelince; dava, Medeni Kanunun 1007. maddesi uyarınca, tapu sicilinin hatalı tutulmasından dolayı devletin sorumluluğuna dayalı maddi tazminat isteğine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, karar davacı ve davalı vekilleri tarafından temyiz olunmuştur.
Tapu sicilinin önemi ve kişilerin bu sicile olan güven duygularını sağlamak bakımından Türk Medeni Kanunu’nun 1007. maddesi ile tapu sicilinin tutulmasından doğan zararlardan ötürü devletin doğrudan sorumlu olacağı ilkesi benimsenmiştir. Sicillerin doğru tutulmasını üstlenen Devlet, sicillerdeki yanlış kayıtlardan doğan zararları ödemeyi de üstlenmektedir. Dayanaksız ya da hukuki duruma uymayan kayıtlar düzenlemek, yeni oluşan hukuki durumları tapu kaydına işlemek, taşınmazın niteliğinde yanlışlıklar yapmak da aynı kapsamda düşünülmüştür. Bu sorumluluk asli ve objektif sorumluluk olduğundan zarara uğrayan doğrudan devletten zararın ödetilmesini isteyebilir. Devletin bu sorumluluğu, tapu sicilini oluşturan tapu sicil müdürü veya memurunun ya da bu işleri yapan yardımcı kişilerin eylem ve işlemlerinden doğan bütün zararları kapsamaktadır.
Dava dosyasındaki kanıtlara göre, davacının 165 parselde kayıtlı ham toprak niteliğindeki taşınmazda dava dışı şahsın payını 16.06.2006 tarihinde tapuda düzenlenen 12863 yevmiye nolu resmi satış senedi ile satın aldığı, satış aktinden önce yapıldığı anlaşılan imar uygulamasının tapu siciline işlenirken mükerrer kaydın tutulmuş olduğu, bu haliyle sicilin gerçek durumu yansıtmadığı, davacının da bu sicile güvenerek taşınmazı satın aldığı anlaşılmaktadır. Davacının taşınmazla ilgili tutulan mükerrer kaydı bildiği ya da kötü niyetli davrandığı iddia edilmediği gibi dosyada bu yolda bir kanıt da bulunmadığına göre oluştuğu kabul edilen davacının zararından, davacının ortak kusuru nedeniyle hakkaniyet indirimi yapılmış olması doğru olmamış ve bu nedenle kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda (2) nolu bentte gösterilen nedenlerle BOZULMASINA, davalının tüm, davacının diğer temyiz itirazların ilk bentte açıklanan nedenle reddine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine temyiz eden davacıdan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 23/01/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.