Yargıtay Kararı 4. Hukuk Dairesi 2010/10887 E. 2012/257 K. 16.01.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/10887
KARAR NO : 2012/257
KARAR TARİHİ : 16.01.2012

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Davacı … ve diğerleri vekili Avukat … tarafından, davalı … aleyhine 19/12/2007 gününde verilen dilekçe ile tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 30/04/2010 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacılar ve davalı vekilleri taraflarından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davacıların tüm, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
2-Davalıların diğer temyiz itirazına gelince; dava, haksız eylem nedeniyle uğranılan maddi ve manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkin olup yerel mahkemece istemin bir bölümü kabul edilmiş; karar, davalı ile davacılar tarafından temyiz olunmuştur.
Dava konusu olayda davalı, kusurlu davranışı sonucu davacı …’ın yaralanmasına sebep olduğundan, davacılar Borçlar Yasası’nın 47 maddesi gereğince hukuki korunma isteme hakkına sahiptir.
Borçlar Yasası’nın 47. maddesi gereğince yargıcın, özel durumları göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Takdir edilecek bu tutar, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir işlevi (fonksiyonu) olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi malvarlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek tutar, var olan durumda elde edilmek istenilen doyum (tatmin) duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22/06/1966 gün ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel durum ve koşullar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden yargıç, bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde nesnel (objektif) ölçülere göre uygun (isabetli) bir biçimde göstermelidir.
Dava konusu olayda; olayın oluş biçimi, tarafların kusur durumu, mahkemece kabul edilen tazminat miktarı ve yukarıdaki ilkeler gözetildiğinde davacılar yararına takdir edilen manevi tazminat tutarı fazladır. Daha alt düzeyde manevi tazminat takdir edilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda (2) sayılı bentte gösterilen nedenle davalı yararına BOZULMASINA, davacıların tüm davalının diğer temyiz itirazlarının ilk bentteki nedenlerle reddine ve temyiz eden davalıdan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 16/01/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.