Yargıtay Kararı 4. Hukuk Dairesi 2009/12099 E. 2010/8037 K. 30.06.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2009/12099
KARAR NO : 2010/8037
KARAR TARİHİ : 30.06.2010

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Davacı … adına İstanbul Muhakemat Müdürlüğü vekili Avukat … tarafından, davalı … aleyhine 26/01/2006 gününde verilen dilekçe ile rücuen tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 23/11/2007 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
2-Davalının diğer temyiz itirazına gelince; Dava, askerlik hizmeti sırasında verilen za¬rar nedeni ile dayanışmalı sorumlu olan Devletin ödediği zarar tutarının, öteki sorumlulardan rücu yolu ile alınmasına ilişkindir. Yerel mahkemece istem kabul edilmiş; karar, davalı tarafından temyiz olunmuştur.
Davacı, dayanışmalı sorumlu olarak üçüncü kişiye ödediği paranın ardıllık (haleflik) kuralları gereğince rücu yoluyla ödetilmesini istediğine ve davalı önceki davada davalı konumunda olmadığına göre ödemenin kapsamı, kural olarak davacının sorumlu tutulup ödediği para ile kendisi hakkında açılan davanın sonunda verilen kararın kesinleşmesine kadar işleyecek faiz ve önceki davada takdir edilen avukatlık ücreti ile yargılama giderleri ve bir de davacı aleyhine ödetme kararı alan üçüncü kişinin karar kesinleşmeden önce alacağını almak için kararı icraya koymuş olması halinde kararın kesinleşmesine kadar yapılan icra giderleri ve avukatlık ücreti ile aynı güne kadar gerçekleşen faizden ibarettir. Kendi kusurlu davranışı ile icranın sürüp gitmesine yol açan davacı, bu savsaması nedeniyle artan icra giderlerinin ve kararın kesinleşmesinden sonra geçen sürenin faizini isteyemez. Bu ilkelere aykırı düşüncelerle isteğin tümünün kabul edilmiş olması doğru değildir.
Diğer yandan, rücunun amacı, birlikte sorumlular arasında hak ve adalete göre denge kurmaktır. Borçlar Yasası’nın 50. maddesi yargıcın takdirini temel almıştır. Anılan madde buyruğuna göre, ilgililerin birbirlerine karşı rücu hakları olup olmadığını ve varsa kapsamını yargıç takdir edecektir. Bu madde, her ne kadar birden çok kimselerin ortak kusurlarıyla zarar oluşturmalarını düzenlemiş ise de onu izleyen 51. maddedeki birden çok kişilerin değişik hukuksal nedenlerden sorumluluğunda da belirtilen kural geçerlidir. Öyleyse, çok tipli dayanışmada da (teselsülde de) yargıç, rücu kapsamını takdir durumundadır.
Kusur, kapsam belirlemede etkin ise de hak ve adalet duygusu da onunla birlikte değerlendirilmesi gereken öğelerdendir. Davalı, Anayasa’nın 72. maddesi gereğince, hakkı olan askerlik ödevi sırasında kusuru ile zarara yol açmıştır. Hizmetin karşılığında ücret almaması ve anayasal ödevde bulunması dolayısıyla onun, tazminatın tümüyle sorumluluğu durumunda hak ve adalet öğesi, kapsam belirlemede dikkate alınmamış olma sonucunu doğurur.
Yerel mahkemece açıklanan yönler gözetilerek, belirlenen maddi tazminattan hak ve adalete uygun indirim yapılmamış olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekirse de, belirlenen bu yanılgıların giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden Hukuk Usulü Muhakemeleri Yasası’nın 438/son maddesi gereğince, saptanan zararın 2.000,00TL indirilmesi ile kararın düzeltilerek onanması uygun görülmüştür.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda (2) sayılı bentte gösterilen nedenlerle gerekçesinde ve hüküm fıkrasının tazminat tutarlarına ilişkin ilk paragrafında yer alan “…davacının davasının kabulü ile…” ve “…10.951,16…” biçimindeki sözcük ve sayı dizilerinin ayrı ayrı silinerek yerlerine sırası ile “…istemin bir bölümünün kabulüne…” ve “…2.000,00…” sözcük ve sayı dizilerinin yazılmasına; harç alınmasına ilişkin ikinci paragrafının tümden silinerek yerine ikinci paragraf olarak “Davanın kabul edilen bölümü üzerinden hesaplanan 108,00 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına” tümcesinin yazılmasına; yargılama giderlerinin paylaştırılmasına ilişkin üçüncü paragrafının tümden silinerek yerine üçüncü paragraf olarak “Davacı tarafından yapılan 215,00 TL yargılama giderinin davanın kabul ve ret oranına göre takdiren 40,00 TL’nin davalıdan alınıp davacıya ödenmesine, artan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,” biçimindeki tümcenin yazılmasına; davacı yararına avukatlık ücreti takdirine ilişkin dördüncü paragrafında yer alan “…1.295,12…” biçimindeki sayı dizisi silinerek yerine “…450,00…” sayı dizisinin yazılmasına; öteki temyiz itirazlarının ilk bentteki nedenlerle reddi ile kararın düzeltilmiş bu biçiminin ONANMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 30/06/2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.