Yargıtay Kararı 4. Ceza Dairesi 2023/9966 E. 2023/22689 K. 17.10.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/9966
KARAR NO : 2023/22689
KARAR TARİHİ : 17.10.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2015/624 E., 2019/942 K.
SUÇLAR : Hakaret, kasten yaralama
KARAR : Mahkûmiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : İlgili kararın kanun yararına bozulması

Hakaret ve kasten yaralama suçlarından sanık …’in, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 125 nci maddesinin birinci ve dördüncü fıkraları, 86 ncı maddesinin ikinci fıkrası, üçüncü fıkrasının (e) bendi, 62 nci maddesi, 52 nci maddesinin ikinci fıkrası gereğince 2.100,00 TL ve 3.000,00 TL adli para cezaları ile cezalandırılmasına dair Konya 11. Asliye Ceza Mahkemesinin 05.12.2019 tarihli ve 2015/624 Esas, 2019/942 Karar sayılı kararının Adalet Bakanlığı tarafından kanun yararına bozulmasının istenilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 17.05.2023 gün ve 2023/41317 sayılı Tebliğnamesi ile dava dosyası Daireye gönderilmekle, gereği düşünüldü:
I. İSTEM
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma isteminin;
“Dosya kapsamına göre,
1. Benzer bir olay sebebiyle Yargıtay 7. Ceza Dairesinin 30.04.2015 tarihli ve 2015/5350 Esas, 2015/14442 Karar sayılı ilâmında da belirtildiği üzere, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 231/6 ncı maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilmesi için, sanığın daha önce kasıtlı bir suçtan mahkûm olmamış bulunması, mahkemece sanığın kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları göz önünde bulundurularak yeniden suç işlemeyeceği hususunda kanaate varılması ve suçun işlenmesiyle mağdurun veya kamunun uğradığı zararın, aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tazmin suretiyle tamamen giderilmesi gerektiği şeklindeki açıklamalar nazara alındığında, somut olayda, sanığın katılan …’ya yönelen hakaret suçu yönünden engel sabıka kaydının bulunmaması nedeniyle, sanık hakkında 5271 sayılı Kanun’un 231 inci maddesinde yer alan hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının objektif ve subjektif şartlarının tartışılması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesinde,
2. Sanığın lehe hükümlerin uygulanması talebinin, 5237 sayılı Kanun’un 62 nci maddesindeki takdiri indirim uygulanmasını da kapsadığı gözetilerek, sanık hakkında hakaret suçundan kurulan hükümde 5271 sayılı Kanun’un 230/1-d maddesi uyarınca, bu hususta kanuni dayanakları da gösterilerek olumlu veya olumsuz bir karar verilmemesinde,
3. Sanığın katılan …’e yönelik kasten yaralama suçundan kurulan hükümde engel sabıka kaydının bulunmaması nedeniyle, sanık hakkında 5271 sayılı Kanun’un 231 inci maddesinde yer alan hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının objektif ve subjektif şartlarının tartışılması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesinde, isabet görülmemiştir.”
Şeklindeki gerekçeye dayandığı anlaşılmıştır.
II. GEREKÇE
Ulusal Yargı Ağı Projesi Sisteminden alınan güncel nüfus kaydına göre sanık …’in 12.02.2022 tarihinde öldüğü anlaşılmaktadır.
Kanun yararına bozma talebinin hükümlerin hukuka uygunluğunun denetlenmesi ve bu yolla içtihat birliğinin sağlanması amacını taşımakla birlikte, hakkında verilen mahkûmiyet hükümleri miktarı itibariyle kesin nitelikte bulunduğundan hükümlünün ölmesi nedeniyle verilen hükmün maddi ceza hukuku veya muhakeme hukukuna uygun olup olmadığının denetlenmesinde hukuki bir yarar kalmadığı anlaşıldığından kanun yararına bozma talebinin reddine karar verilmesi gerektiği anlaşılmıştır.
III. KARAR
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Kanun yararına bozma istemine ilişkin hukuki bir yarar kalmadığı anlaşıldığından 5271 sayılı Kanun’un 309 uncu maddesi uyarınca KANUN YARARINA BOZMA İSTEMİNİN REDDİNE,
Dava dosyasının, Adalet Bakanlığına sunulmak üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
17.10.2023 tarihinde karar verildi.