Yargıtay Kararı 4. Ceza Dairesi 2023/9965 E. 2023/20851 K. 12.09.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/9965
KARAR NO : 2023/20851
KARAR TARİHİ : 12.09.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2021/274 E., 2022/43 K.
SUÇ : Hakaret
KARAR :Mahkûmiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : İlgili kararın kanun yararına bozulması

Hakaret suçundan sanık … hakkında basit yargılama usulü uygulanmak suretiyle yapılan yargılama sonunda, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 125 nci maddesinin birinci ve dördüncü fıkraları 52 nci maddesinin ikinci fıkrası, 62 nci maddesinin birinci fıkrası ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 251 nci maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca 1.740,00 Türk lirası adlî para cezası ile cezalandırılmasına ilişkin Tufanbeyli Asliye Ceza Mahkemesinin 01.09.2021 tarihli ve 2021/47 Esas, 2021/214 Karar sayılı kararına şikâyetçi vekili tarafından yapılan itiraz üzerine, Mahkemesince duruşma açılarak genel hükümlere göre yapılan yargılama sonucunda, sanığın 5237 sayılı Kanun’un 125 nci maddesinin birinci ve dördüncü fıkraları 52 nci maddesinin ikinci fıkrası, 62 nci maddesinin birinci fıkrası gereğince 2.320,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına dair Tufanbeyli Asliye Ceza Mahkemesinin 27.01.2022 tarihli ve 2021/274 Esas, 2022/43 Karar sayılı kararının Adalet Bakanlığı tarafından kanun yararına bozulmasının istenilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 10.05.2023 gün ve 2023/38890 sayılı Tebliğname’si ile dava dosyası Daireye gönderilmekle, gereği düşünüldü:
I. İSTEM
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma isteminin;
“5271 sayılı Kanun’un 252/3. maddesinde yer alan “Mahkeme, ikinci fıkra uyarınca hüküm verirken, 251 inci madde kapsamında basit yargılama usulüne göre verdiği hükümle bağlı değildir. Ancak, itirazın sanık dışındaki kişiler tarafından yapıldığı hâllerde 251 inci maddenin üçüncü fıkrası uyarınca yapılan indirim korunur.” şeklindeki düzenleme nazara alındığında, somut olayda müşteki vekili tarafından 26/10/2021 tarihli dilekçe ile Tufanbeyli Asliye Ceza Mahkemesinin 01/09/2021 tarihli kararına yönelik itirazda bulunulduğu anlaşılmakla, sanık hakkında hüküm kurulurken 5271 sayılı Kanun’un 252/3. maddesi uyarınca yapılan indirimin korunması gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabet görülmemiştir.”
Şeklindeki gerekçeye dayandığı anlaşılmıştır.
II. GEREKÇE
5271 sayılı Kanun’un basit yargılama usulü başlıklı 251 inci maddesinde;
“1. Asliye ceza mahkemesince, iddianamenin kabulünden sonra adli para cezasını ve/veya üst sınırı iki yıl veya daha az süreli hapis cezasını gerektiren suçlarda basit yargılama usulünün uygulanmasına karar verilebilir.
2. Basit yargılama usulünün uygulanmasına karar verildiği takdirde mahkemece iddianame; sanık, mağdur ve şikâyetçiye tebliğ edilerek, beyan ve savunmalarını on beş gün içinde yazılı olarak bildirmeleri istenir. Tebligat’ta duruşma yapılmaksızın hüküm verilebileceği hususu da belirtilir. Ayrıca, toplanması gereken belgeler, ilgili kurum ve kuruluşlardan talep edilir.
3. Beyan ve savunma için verilen süre dolduktan sonra mahkemece duruşma yapılmaksızın ve Cumhuriyet savcısının görüşü alınmaksızın, Türk Ceza Kanunu’nun 61 inci maddesi dikkate alınmak suretiyle, 223 üncü maddede belirtilen kararlardan birine hükmedilebilir. Mahkûmiyet kararı verildiği takdirde sonuç ceza dörtte bir oranında indirilir.
4. Mahkemece, koşulları bulunması hâlinde; kısa süreli hapis cezası seçenek yaptırımlara çevrilebilir veya hapis cezası ertelenebilir ya da uygulanmasına sanık tarafından yazılı olarak karşı çıkılmaması kaydıyla hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilir.
5. Hükümde itiraz usulü ile itirazın sonuçları belirtilir.
6. Mahkemece gerekli görülmesi hâlinde bu madde uyarınca hüküm verilinceye kadar her aşamada duruşma açmak suretiyle genel hükümler uyarınca yargılamaya devam edilebilir.
7. Basit yargılama usulü, yaş küçüklüğü, akıl hastalığı, sağır ve dilsizlik hâlleri ile soruşturma veya kovuşturma yapılması izne ya da talebe bağlı olan suçlar hakkında uygulanmaz.
8. Basit yargılama usulü, bu kapsama giren bir suçun, kapsama girmeyen başka bir suçla birlikte işlenmiş olması hâlinde uygulanmaz.
Geçici 5 inci maddesinde yer alan, “(1) Bu maddeyi ihdas eden Kanunla; …c) 250 nci maddede düzenlenen seri muhakeme usulü ile 251 ve 252 nci maddelerde düzenlenen basit yargılama usulüne ilişkin hükümler, 01.01.2020 tarihinden itibaren uygulanır. d) 01.01.2020 tarihi itibarıyla kovuşturma evresine geçilmiş, hükme bağlanmış veya kesinleşmiş dosyalarda seri muhakeme usulü ile basit yargılama usulü uygulanmaz” şeklindeki düzenlemelere yer verilmiştir.
Anayasa Mahkemesinin 25.06.2020 tarihli ve 2020/16 Esas, 2020/33 Karar sayılı kararı ile geçici 5 inci maddenin (d) bendinde yer alan “…kovuşturma evresine geçilmiş,…” ibaresinin aynı bentte yer alan “…basit yargılama usulü…” yönünden Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar verilmiştir.
Aynı şekilde Anayasa Mahkemesi’nin 14.01.2021 tarih ve 2020/81 Esas, 2021/4 Karar sayılı kararı ile 16.03.2021 tarihli, 31425 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren ile yargılama aşamasında olup henüz kesinleşmiş hükümle sonuçlanmamış dosyalar yönünden, ceza miktarı üzerinde fail lehine etki doğuracağı, bu nedenle belirli bir tarih itibariyle hükme bağlanmış olan dosyalarda basit yargılama usulünün uygulanmamasının Anayasa’nın 38 inci maddesine aykırı olduğu gerekçesiyle 7188 sayılı Yasanın 31 inci maddesiyle eklenen geçici 5 inci maddenin (d) bendinde yer alan “…hükme bağlanmış…” ibaresinin de iptaline karar verilmiştir.
Bu kapsamda inceleme konusu dava dosyası değerlendirildiğinde; sanığın 5237 sayılı Kanun’un 125 inci maddesinin birinci ve dördüncü fıkraları, 52 nci maddesinin ikinci fıkrası ile 62 nci maddesi, uyarınca cezalandırılmasına karar verildiği, dolayısıyla alenen işlenen hakaret suçunun cezasının üst sınırının iki yıl üstü olduğu ve basit yargılama usulü kapsamında olmadığı anlaşıldığından Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.
III. KARAR
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, kanun yararına bozma istemi doğrultusunda düzenlediği Tebliğname’deki düşünce yerinde görülmediğinden 5271 sayılı Kanun’un 309 uncu maddesindeki koşulları taşımayan KANUN YARARINA BOZMA İSTEMİNİN oy birliğiyle REDDİNE,
Dava dosyasının, Mahkemesine sunulmak üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
12.09.2023 tarihinde karar verildi.