Yargıtay Kararı 4. Ceza Dairesi 2023/9959 E. 2023/20852 K. 12.09.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/9959
KARAR NO : 2023/20852
KARAR TARİHİ : 12.09.2023

MAHKEMESİ :Çocuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/487 E., 2021/669 K.
SUÇ : Hakaret
KARAR : Mahkûmiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : İlgili kararın kanun yararına bozulması

Kasten yaralama ve hakaret suçlarından suça sürüklenen çocuk …’un, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 86 ncı maddesinin ikinci fıkrası, 35 inci maddesi, 125 inci maddesinin birinci ve dördüncü fıkraları, 31 inci maddesinin üçüncü fıkrası (2 kez), 52 nci (2 kez) ve 62 nci maddeleri (2 kez) uyarınca 500,00 TL ve 1.160,00 TL adli para cezaları ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 231 inci maddesinin beşinci fıkrası uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ve suça sürüklenen çocuğun 3 yıl süre ile denetim süresine tabi tutulmasına dair Gaziantep 2. Çocuk Mahkemesinin 17.11.2015 tarihli ve 2015/33 Esas, 2015/1178 Karar sayılı kararına yönelik itirazın reddine ilişkin mercii Gaziantep 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 25.11.2015 tarihli ve 2015/1261 değişik iş sayılı kararı ile kesinleşmesini müteakip, suça sürüklenen çocuğun denetim süresi içerisinde 08.02.2018 tarihinde işlediği kasıtlı suçtan mahkûm olduğunun ihbar edilmesi üzerine, hakkındaki hükmün açıklanmasına ve suça sürüklenen çocuğun 5237 sayılı Kanun’un 86 ncı maddesinin ikinci fıkrası, 35 inci maddesi, 125 inci maddesinin birinci ve dördüncü fıkraları, 31 inci maddesinin üçüncü fıkrası (2 kez), 52 nci (2 kez) ve 62 nci maddeleri (2 kez) uyarınca 500,00 TL ve 1.160,00 TL adli para cezaları ile cezalandırılmasına dair Gaziantep 2. Çocuk Mahkemesinin 28.12.2021 tarihli ve 2021/487 Esas, 2021/669 Karar sayılı kararının Adalet Bakanlığı tarafından kanun yararına bozulmasının istenilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 11.05.2023 gün ve 2023/40749 sayılı Tebliğname’si ile dava dosyası Daireye gönderilmekle, gereği düşünüldü:
I. İSTEM
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma isteminin;
“1- Dosya kapsamına göre, kasten yaralama ve hakaret suçlarının kovuşturulmasının şikayete tabi olduğu, müştekinin 30/06/2015 tarihli celsede şikayetinin bulunmadığını belirtmesi karşısında, anılan suçlar yönünden şikayet yokluğu sebebiyle 5237 sayılı Kanun’un 73/4. maddesi ile 5271 sayılı Kanun’un 223/8. maddeleri gereğince kamu davasının düşürülmesine karar verilmesi gerektiği gözetilmeksizin, yazılı şekilde karar verilmesinde,
2- Kabule göre ise, suça sürüklenen çocuk hakkında kasten yaralama suçundan hüküm kurulurken temel cezanın 5237 sayılı Kanunun 86/2. maddesi gereğince 120 gün karşılığı adli para cezası olarak belirlenmesini müteakip, anılan Kanunun 35. maddesi uyarınca 3/4 oranında indirim yapılırken hesap hatası yapılarak 30 gün karşılığı adli para cezası yerine 90 gün karşılığı adli para cezası tayin edilmesini takiben, yaş küçüklüğü ve takdiri indirimlerin bu miktar üzerinden hesaplanarak sonuç cezanın 16 gün karşılığı adli para cezası olarak belirlenmesi yerine, 25 gün karşılığı adli para cezasına hükmolunmak suretiyle fazla ceza tayin olunmasında isabet görülmemiştir.”
Şeklindeki gerekçeye dayandığı anlaşılmıştır.
II. GEREKÇE
A. (1) Numaralı Kanun Yararına Bozma İstemi Yönünden
5237 sayılı Kanun’un 131 inci maddesinin birinci fıkrasında “Kamu görevlisine karşı görevinden dolayı işlenen hariç; hakaret suçunun soruşturulması ve kovuşturulması, mağdurun şikâyetine bağlıdır.”
Aynı Kanun’un 73 üncü maddesinin dördüncü fıkrasında ise, “Kovuşturma yapılabilmesi şikayete bağlı suçlarda kanunda aksi yazılı olmadıkça suçtan zarar gören kişinin vazgeçmesi davayı düşürür.” hükümleri düzenlenmiştir.
5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin sekizinci fıkrasında da, “Türk Ceza Kanununda öngörülen düşme sebeplerinin varlığı yada soruşturma yada kovuşturma şartının gerçekleşmeyeceğinin anlaşılması hallerinde, davanın düşmesine karar verilir.” hükmü yer almaktadır.
İncelenen somut olayda; mağdurun 30.06.2015 tarihli oturumda şikâyetten vazgeçtiği suça sürüklenen çocuğa ise şikâyetten vazgeçmeyi kabul edip etmediği sorulmadan hakkında 5237 sayılı Kanun’un 86 ncı maddesinin ikinci fıkrası, 35 inci maddesi, 125 inci maddesinin birinci ve dördüncü fıkraları, 31 inci maddesinin üçüncü fıkrası (2 kez), 52 nci (2 kez) ve 62 nci maddeleri uyarınca hakaret ve kasten yaralama suçlarından mahkûmiyet hükümleri kurulduğu anlaşılmıştır.
Dairemizce de benimsenen, Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 15.10.2020 tarih ve 2018/18-589 Esas, 2020/421 Karar sayılı ilamında belirtildiği üzere, 5237 sayılı Kanun’un 73 üncü maddesinin altıncı fıkrasına göre kanunda aksi yazılı olmadıkça şikâyetten vazgeçmenin bunu kabul etmeyen sanığı etkilemeyeceğinin düzenlenmiş olması ve anılan Kanun hükmünün amacının yargılama sonucunda beraat etme ihtimali bulunan suça sürüklenen çocuk hakkında yargılamaya devam olunarak suçun sabit olmaması hâlinde beraatına, sabit olduğunun anlaşılması durumunda ise cezalandırma zorunluluğu ortadan kalktığı için davanın düşmesine karar verilmesini gerektirmesi karşısında, her ne kadar suça sürüklenen çocuğun şikâyetten vazgeçmeyi kabul edip etmediğine ilişkin bir beyanı yok ise de yargılama sonucu atılı suçu işlediğinin sabit olması nedeniyle mahkûmiyetine karar verildiği ve bu kararın kesinleşerek kanun yararına bozma talebiyle incelendiği dolayısıyla beraat etme ihtimalinin bulunmadığı, ancak 5237 sayılı Kanun’un 73 üncü maddesinin dördüncü ve 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin sekizinci fıkraları uyarınca, kovuşturma şartının ortadan kalkması ve bir düşme sebebi bulunduğundan davanın düşmesine karar verilmesi gerektiği kabul edilmelidir. Kanun yararına bozma talebi bu kapsamda yerinde görülmüştür.
B. (2) Numaralı Kanuna Yararına Bozma İstemi Yönünden
Her ne kadar suça sürüklenen çocuk hakkında hesap hatası yapılarak fazla ceza tayin edilmesinin kanun yararına bozma konusu yapılması istenilmiş ise de, bir nolu isteme ilişkin bozmanın niteliğine göre bu husus bozma nedeni yapılmamıştır.
III. KARAR
1. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma isteminin kısmen KABULÜNE,
2. (1) nolu isteme ilişkin bozmanın niteliğine göre (2) nolu isteme yönelik; Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının düzenlediği Tebliğname’deki düşünce yerinde görülmediğinden, 5271 sayılı Kanun’un 309 uncu maddesi uyarınca KANUN YARARINA BOZMA İSTEMİNİN REDDİNE,

3. (1) nolu istem yönünden suça sürüklenen çocuk hakkında Yerel Mahkeme kararının 5271 sayılı Kanun’un 309 uncu maddesinin üçüncü fıkrası gereği, oy birliğiyle KANUN YARARINA BOZULMASINA,
4. 5271 sayılı Kanun’un 309 uncu maddesinin dördüncü fıkrasının (d) bendi uyarınca hükümlünün cezasının kaldırılmasına karar verilmesi gerektiğinden CEZANIN KALDIRILMASINA,
“Suça sürüklenen çocuk hakkında açılan kamu davalarının 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin sekizinci fıkrası uyarınca DÜŞMESİNE, suça sürüklenen çocuk hakkında açılan kamu davalarının düşmesi nedeniyle hakaret ve kasten yaralama suçları için yapılan yargılama giderlerinin Hazine üzerinde bırakılmasına.”
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
12.09.2023 tarihinde karar verildi.