Yargıtay Kararı 4. Ceza Dairesi 2023/8878 E. 2023/20838 K. 12.09.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/8878
KARAR NO : 2023/20838
KARAR TARİHİ : 12.09.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2014/572 E., 2015/400 K.
SUÇ : Hakaret
HÜKÜMLER : Mahkûmiyet, ceza verilmesine yer olmadığı
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama, bozma

Sanık hakkında tehdit suçundan açılan dava hakkında zamanaşımı içinde hüküm kurulabileceği anlaşılmıştır.
Sanık hakkında hakaret suçundan kurulan hükümlerin; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükümleri temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
Yukarıda tarih ve sayısı belirtilen incelemeye konu Mahkeme kararı ile sanığın,
1. Katılan … U.’ya yönelik hakaret suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 125 inci maddesinin birinci fıkrası, 53 üncü ve 58 inci maddeleri uyarınca 3 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına ve cezanın mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine,
2. Katılan … D.’ye yönelik hakaret suçundan, 5231 sayılı Kanun’un 129 uncu maddesinin üçüncü fıkrası ve 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin dördüncü fıkrasının (c) bendi uyarınca ceza verilmesine yer olamadığına,
karar verilmiştir.
3. Tebliğname katılan … D.’ye yönelik eylem nedeniyle kurulan hükmün onanmasını talep etmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanığın temyiz isteği; soyut iddia dışında delil bulunmadığına, beraat etmesi gerektiğine ve katılanın isminin yanlış yazıldığına ilişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
1. Taraflar arasında önceye dayalı husumet bulunduğu, olay günü duruşma çıkışında tartıştıkları sanığın katılanlara sağ el orta parmağını göstererek hakaret ettiği Yerel Mahkemece kabul edilmiştir.
2. Sanık suçlamaları kabul etmemiştir.
3. Katılan anlatımları ve tanık Ö.D. beyanları iddiayı doğrular niteliktedir.
IV. GEREKÇE
A. Katılan … D.’ye Yönelik Hakaret Suçundan Kurulan Hüküm Yönünden
Sanığın yargılama konusu eylemi için, 5237 sayılı Kanun’un 125 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca belirlenecek cezanın türü ve üst haddine göre aynı Kanun’un 66 ncı maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi gereği 8 yıllık olağan zamanaşımı süresinin öngörüldüğü anlaşılmıştır.
5237 sayılı Kanun’un 67 nci maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi uyarınca zamanaşımı süresini kesen son işlemin 31.03.2015 tarihli sanığın savunması olduğu ve bu tarihten itibaren 8 yıllık olağan zamanaşımı süresinin gerçekleşmiş olduğu belirlenmiştir.
B. Katılan … U.’ya Yönelik Hakaret Suçundan Kurulan Hüküm Yönünden
Sanık hakkında kurulan hükme ilişkin olarak, sanık savunması, katılan beyanları, tanık Ö.D.’nin anlatımları karşısında Mahkemenin takdir ve gerekçesinde hukuka aykırılık bulunmadığı ve katılanın isminin “…” olarak yazılmasının yerinde düzeltilebilir maddi hata olduğu anlaşılmış olup, sanığın bozma sebebi dışındaki temyiz istemleri ile vesair nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak,
1. Hakaret eyleminin aleni olan cadde üzerinde gerçekleşmesine rağmen sanık hakkında 5237 sayılı Kanun’un 125 inci maddesinin dördüncü fıkrasının uygulanmaması,
2. Suç tarihi itibarıyla, 5237 sayılı Kanun’un 106 ncı maddesinin birinci fıkrasının ilk cümlesinde düzenlenen tehdit suçuyla birlikte işlenen hakaret suçu uzlaşma kapsamında olmayıp yapılan uzlaşma işlemleri bu nedenle geçersiz ise de hükümden sonra yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun’un 34 üncü maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanun’un 253 üncü maddesi ve maddeye eklenen fıkraya göre uzlaşma hükümleri yeniden düzenlenmiş ve sanığa isnat edilen 5237 sayılı Kanun’un 106 ncı maddesinin birinci fıkrasının birinci cümlesinde düzenlenen tehdit suçunun uzlaştırma kapsamına alınmış olması karşısında, 5237 sayılı Kanun’un 2 ve 7 nci maddeleri de gözetilip uzlaştırma işlemi uygulanarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirmesinde zorunluluk bulunduğu,
3. Kabule göre uzlaşma sağlanamaması halinde ise,
17.10.2019 gün ve 7188 sayılı Kanun’un 24 üncü maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanun’un 251 inci maddesinde Basit Yargılama Usulü düzenlenmiş olup, bu düzenlemenin uygulanmasıyla ilgili olarak, 5271 sayılı Kanuna 7188 sayılı Kanun’la eklenen geçici 5 inci maddenin birinci fıkrasının (d) bendinde yer alan “hükme bağlanmış” ibaresinin, Anayasa Mahkemesinin 14.01.2021 tarihli ve 2020/81 Esas, 2021/4 Karar sayılı kararıyla “basit yargılama usulü” yönünden Anayasa’nın 38 inci maddesine aykırı görülerek iptaline karar verilmesi karşısında, temyiz incelemesi yapılan ve 5271 sayılı Kanun’un 251 inci maddesinin birinci fıkrası kapsamına giren suç yönünden; Anayasa’nın 38 inci maddesi ile 5237 sayılı Kanun’un 7 ve 5271 sayılı Kanun’un 251 vd. maddeleri gereğince yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunduğu,
belirlendiğinden karar bu yönüyle hukuka aykırı bulunmuştur.
V. KARAR
A. Katılan … D.’ye Yönelik Hakaret Suçundan Kurulan Hüküm Yönünden
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle Yerel Mahkeme kararına yönelik sanığın temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesinin birinci fıkrası gereği BOZULMASINA, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Kanun’un 322 nci maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendinin verdiği yetkiye dayanılarak sanık hakkındaki kamu davasının5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin sekizinci fıkrası gereği gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle DÜŞMESİNE,
B. Katılan … U.’ya Yönelik Hakaret Suçundan Kurulan Hüküm Yönünden
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Yerel Mahkeme kararına yönelik sanığın temyiz istemi yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA, yeniden hüküm kurulurken 1412 sayılı Kanun’un 326 ncı maddesinin son fıkrasının gözetilmesine,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
12.09.2023 tarihinde karar verildi.