Yargıtay Kararı 4. Ceza Dairesi 2023/768 E. 2023/22160 K. 05.10.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/768
KARAR NO : 2023/22160
KARAR TARİHİ : 05.10.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2021/435 E., 2022/546 K.
SUÇ : İmar kirliliğine neden olma
HÜKÜMLER : Mahkûmiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Bozma

Sanıklar hakkında bozma üzerine kurulan hükümlerin; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir oldukları, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükümleri temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğin reddini gerektirir sebeplerin bulunmadığı, yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Yerel Mahkemenin 03.11.2015 tarih ve 2014/230 Esas, 2015/607 Karar sayılı kararıyla, sanıklar hakkında, imar kirliliğine neden olma suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 184 üncü maddesinin birinci fıkrası, 62 nci maddesinin birinci fıkrası, 52 nci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca 9.000,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmalarına karar verilmiştir.
2. Sanıklar müdafii ve katılan vekilinin temyizi üzerine, Dairemizin 04/03/2021 tarih ve 2020/7412 Esas, 2021/7811 Karar sayılı kararıyla hükümlerin bozulmasına karar verilmiştir.

3. Bozma üzerine, Yerel Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen incelemeye konu kararıyla, sanıklar hakkında, imar kirliliğine neden olma suçundan, bozma öncesi hükümlerde değişiklik yapılmaksızın, sanıkların ayrı ayrı mahkumiyetlerine karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanıklar müdafiinin temyizinin; sanıklar hakkında verilen mahkumiyetlerin somut delillere dayanmadığı, imara aykırı yapıların sanıklar tarafından değil daire sahibi olan şikâyetçiler tarafından yapıldığı, sanıkların yapı müteahiti oldukları ve yapıları 2006 yılında teslim ettikleri, dava konusu imara aykırılıkların daire sahipleri tarafından yapı kayıt belgesi alınarak ortadan kaldırıldığı, taşınmazların şikâyetçilere ait olması nedeniyle sanıkların yapı kayıt belgesi almalarının hukuken mümkün olmadığı, davanın zamanaşımına uğradığı, bu nedenle ve resen tespit edilecek nedenlerle hükümlerin bozulması talebine yönelik olduğu belirlenmiştir.
III. OLAY VE OLGULAR
Sanıkların … İnş. Tic. Ltd. Şti’nin ortakları oldukları, … Beldesi … Cad 19 MIIC pafta 180 Ada 3 nolu parselde bulunan … Sitesindeki A-B-C bloklardaki dörder adet dubleks dairelerde onaylı projeye aykırı olarak eklemeler yaptıklarının tespit edilmesi üzerine sanıklar hakkında imar kirliliğine neden olma suçundan açılan kamu davasında, Yerel Mahkemece davaya konu yerde toplam 11 adet yapı kayıt belgesinin alındığı, bu yapı kayıt belgelerinin incelenmesi sonucunda başvuran kişilerin sanıklar olmadığı, toplam 10 adet yapı kayıt belgesinin dava konusu yere ilişkin olduğu ancak 2 yer için hâlâ yapı kayıt belgesinin alınmadığı anlaşılmakla, sanıkların ayrı ayrı mahkumiyetleri yönünde hükümler kurulmuştur.
IV. GEREKÇE
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, Mahkemenin yargılama sonuçlarına uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dava dosyası içeriğine göre yapılan incelemede, başkaca nedenler de yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Suça konu yerde bulunan A, B, C bloklarda 17, 18, 19, 20 numaralı bağımsız bölümlerde (bloklardaki dörder adet dubleks dairelerde) onaylı projeye aykırı olarak eklemeler yaptıklarının anlaşılması, ilgili Bakanlıktan dosyaya sunulan yazıda 10 adet bağımsız bölüme ait yapı kayıt belgesinin dava konusu yere ilişkin olduğu ancak, 2 adet bağımsız bölüm için hala yapı kayıt belgesinin alınmadığı bilgisinin yer alması karşısında, 7143 sayılı Kanunla eklenen 3194 sayılı İmar Kanunu’nun geçici 16 ncı maddesi gereğince, Çevre ve Şehircilik Bakanlığından gelen tüm ruhsata aykırı bölümlere ilişkin bilgiler ile kaçak yapı tespit tutanağındaki tespitler karşılaştırılıp, A, B, C bloklarda ruhsata aykırı yapı oluşturulan tüm bölümlerle ilgili usulüne uygun yapı kayıt belgesi alınıp alınmadığının tereddüde yer vermeyecek şekilde saptanması, sanıkların aşamalardaki savunmalarında bağımsız bölümleri 2006 yılında sahiplerine teslim ettiklerini söylemeleri karşısında, tadilatların hangi tarihte yapıldığının usulünce tespit edilerek sonucuna göre sanıkların hukuki durumlarının tespit gerektiği gözetilmeksizin, eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulması nedeniyle hukuka aykırılık görülmüştür.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle Yerel Mahkemenin kararına yönelik sanıklar müdafiinin temyiz istemi yerinde görüldüğünden, hükümlerin 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği, Tebliğnameye uygun olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
05.10.2023 tarihinde karar verildi.