Yargıtay Kararı 4. Ceza Dairesi 2023/7138 E. 2023/18996 K. 25.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/7138
KARAR NO : 2023/18996
KARAR TARİHİ : 25.05.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2014/876 E. 2015/697 K.
SUÇLAR : Görevi yaptırmamak için direnme
HÜKÜMLER : Mahkûmiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Bozma
İTİRAZA KONU KARAR : Onama

Yargıtay 4. Ceza Dairesinin, 23.02.2023 tarihli ve 2020/33698 Esas, 2023/14983 Karar sayılı kararına karşı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 27.04.2023 tarihli ve 18-2016/12714 sayılı itirazı üzerine yapılan inceleme neticesinde;
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 308 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca sanık lehine itiraz başvurusu üzerine dava dosyası, aynı Kanun’un 308 inci maddesinin ikinci fıkrası gereği Dairemize gönderilmekle, gereği düşünüldü:
I. İTİRAZ SEBEPLERİ
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itiraz başvurusuna konu uyuşmazlığın, incelemeye konu olayda, sanığa atılı görevi yaptırmamak için direnme suçunun unsurları itibarıyla oluşup oluşmadığının tespitine ilişkin olduğu belirlenmiştir.
İncelenen dosya kapsamından Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazında; “Olay sırasında sanık otobüs yolcusudur. Yapılan kimlik kontrolü sırasında, sık sık aynı tür uygulama yapıldığına ilişkin katılana eleştiride bulunmuştur. Sanığın eleştirisi hakaret ve tehdit içermemektedir. Olayın devamında sanık katılana ‘sen çok ukelasın’ sözlerini söylemiştir. Kaba olsa da hakaret teşkil etmeyen bu söz ile ilgili olarak, eğer kolluk görevlisi suç işlendiği kanaatinde ise artık adli soruşturma usulleri uygulanmaya başlayacaktır. Gecikmesinde sakınca bulunan hal de yoktur. Kimlik ve adres tespiti, tanzim edilecek tutanak ile durumun adli makamlara intikali, sonrasında ilgilinin ifadeye çağrılması ile halledilebilecek durum var iken, sanık kolluk tarafından yolculuk yaptığı otobüsten zorla indirilmiştir. Karakola götürüldüğü sırada sanık tarafından sarf edilen ‘Bu karakolu sizin başınıza yıkacağım, bunun hesabını sizden soracağım, sizi en üst amirlerinize kadar şikayet edeceğim.’ sözleri, haksız bir fiil veya hukuksuz bir uygulamaya tepki olarak ortaya konulan ve yasal yollara başvuruyu da içinde barındırabilecek tarzda yorumlanmalıdır. Hukuksuz bir muameleye maruz kalan kişinin bu haksızlığı icra eden sivil veya kamu görevlisi olan kişiye, hukuk önünde hesaplaşması anlamına gelen sözleri söylemesi tehdit olarak düşünülmemelidir. Bu sözler, olayın bütünü ve söylendiği ortam içinde değerlendirildiğinde, anayasal şikayet hakkının kullanılması iradesini ortaya koyan sözler olduğu, görevi yaptırmamak için direnme suçunun unsuru olan tehdit suçunu oluşturmadığı gözetilmelidir. Açıklanan gerekçelerle, Yerel Mahkeme kararının bozulması gerekirken, Yüksek Dairece onanmasına karar verilmesi Kanuna aykırı görüldüğü”
Belirtilmek suretiyle, görevi yaptırmamak için direnme suçundan verilen Yargıtay 4. Ceza Dairesinin 23.02.2023 gün ve 2020/33698 Esas, 2023/14983 Karar sayılı “Onama” kararının kaldırılması, … Asliye Ceza Mahkemesinin 10.11.2015 gün ve 2014/876 Esas, 2015/697 Karar sayılı sanık … hakkındaki görevi yaptırmamak için direnme suçundan verilen mahkumiyet hükmünün “Bozulmasına” karar verilmesi talep edilmiştir.
II. GEREKÇE
İncelemeye konu dosyada; katılanın Jandarma Karakolunda astsubay olarak görevli olduğu, olay tarihinde yolcu otobüsünde yolcu olarak bulunan sanığın, otobüste kimlik kontrolü yapan katılana ” …bu karakolu sizin başınıza yıkacağım, bunun hesabını sizden soracağım, sizi en üst amirlerinize kadar şikayet edeceğim” şeklinde sözler söyleyerek tehdit yoluyla görevini yaptırmamaya çalıştığı şeklinde iddia olunan olayda, Yerel Mahkemece katılan ve tanık beyanları ile sanığın kısmi ikrar içeren savunması kapsamıyla sanığın üzerine atılı suçu işlediği sabit görülerek mahkumiyeti yönünde hüküm kurulmuştur.
Tüm dosya kapsamı, katılanın aşamalarda değişmeyen istikrarlı anlatımları ile dinlenen tanıklar F.T., H.E.’nin anlatımlarının katılanın beyanını doğruladıklarının anlaşılması karşısında, sanığın hakkında işlem yapılmak üzere Karakol binasına götürüldüğü sırada, Jandarma kolluk görevlisi katılana hitaben “bu karakolu sizin başınıza yıkacağım, bunun hesabını sizden soracağım, sizi en üst amirlerinize kadar şikayet edeceğim” şeklinde sözler söylemesi şeklinde gerçekleşen olayda, sanığın eyleminin, hakkında işlem yapılmasını engellemeye yönelik olduğu ve görevi yaptırmamak için direnme suçunun yasal unsurlarının oluştuğu anlaşılmakla, sanık hakkında mahkûmiyet kararları verilmesinde hukuka aykırılık bulunmadığından, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının yerinde olmadığı sonucuna varılmıştır.
III. KARAR
1.Gerekçe bölümünde belirtilen nedenle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı İTİRAZININ oy çokluğuyla REDDİNE,
2. 5271 sayılı Kanun’un 308 inci maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca Yargıtay 4. Ceza Dairesinin, 23.02.2023 tarihli ve 2020/33698 Esas, 2023/14983 Karar sayılı onama kararı ile ilgili itirazı incelemek üzere dava dosyasının, Yargıtay Ceza Genel Kuruluna gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
25.05.2023. tarihinde karar verildi.
Karşı Oy
Sayın çoğunluk ile aramızdaki uyuşmazlık sanığın görevi yaptırmamak için direnme suçunun sübuta erip ermediğine ve bu nedenle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca yapılan itirazın kabul edilip edilmeyeceğine ilişkindir.
TCK’nın 265. maddesinde düzenlenen görevi yaptırmamak için direnme suçunun oluşabilmesi için kamu görevlisinin yerine getireceği veya getirmekte olduğu bir görevin yapılmasını önlemeye yönelik olarak failin cebir veya tehditte bulunması gerekmektedir. Tehdit ise mağdurun kendisinin veya yakınının yaşamı, vücut dokunulmazlığı, cinsel dokunulmazlığı, mal varlığı veya bunlar dışında kalan hukuksal açıdan korunan her hangi bir değere yönelik olmalıdır. Bir söz veya eylemin tehdit oluşturduğunu kabul etmek için objektif olarak korkutuculuğa elverişli olması gerekir.
Somut olayımızda jandarma görevlisi olan katılanın yol araması için sanığın da içerisinde bulunduğu otobüsü durdurduğu, kimlik kontrolü yaptığı sırada sanığın …’de de kimlik kontrolü yapıldığı için katılana hitaben “Buradan önceki Jandarmada kontrol edildik sizin birbirinizden haberiniz yok niye tekrar kontrol ediyosunuz.” demesi üzerine katılanın burası farklı bir yer diyerek tekrar kontrol yapmaları gerektiğini izah etmeye çalıştığı bunun üzerine sanığın katılana “Sen çok ukalâsın.” dediği, bu söz nedeniyle sanık hakaret suçundan işlem yapılmak üzere sanığın karakola davet edildiği, sanığın gelmek istememesi üzerine kuvvet kullanılarak karakola götürüldüğü sırada katılana hitaben “Bu karakolu sizin başınıza yıkacağım, bunun hesabını sizden soracağım, sizi en üst amirlerinize kadar şikayet edeceğim.” dediği sabit olup, sayın çoğunluk ile aynı görüşte olduğumuz “ukela” kelimesi kaba söz niteliğinde olduğundan suç oluşturmayan bir eylemden dolayı kolluk görevlisi olan katılanın keyfi bir davranış ile sanığı otobüsten indirdiği, bu sırada da sanığın yukarıda belirtilen sözleri söylediği, hakkında gereksiz adli işlem yapıldığı için otobüsü de kaçırdığı anlaşılmıştır. Sanığın katılana yönelik sarf ettiği sözler bir bütün halinde değerlendirildiğinde sözlerin objektif olarak korkutucu boyutta olmadığı gibi sözlerin anlam bütünlüğü göz önüne alındığında sanığın kendisine yapılan keyfi muamele nedeniyle şikayet hakkını kullanacağını vurguladığı bu nedenle de direnme suçunun unsuru olan tehdit ögesinin somut olayda bulunmadığı anlaşıldığından Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca bu yönüyle yapılan itiraz yerinde olduğundan itirazın kabulüne karar verilmesi gerektiği görüşünde olduğumuz için sayın çoğunluğun görevi yaptırmamak için direnme suçundan verdiği itirazın reddine ilişkin kararına katılmıyoruz. 25.05.2023