Yargıtay Kararı 4. Ceza Dairesi 2023/638 E. 2023/21418 K. 21.09.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/638
KARAR NO : 2023/21418
KARAR TARİHİ : 21.09.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2022/433 E., 2022/463 K.
SUÇ : Hakaret
HÜKÜM : Beraat
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama

Katılanın yokluğunda verilip 08.12.2022 tarihinde usûlüne uygun şekilde tebliğ edilen karara karşı, karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 310 uncu maddesinin birinci fıkrasında belirlenen bir haftalık kanunî süre geçtikten sonra 16.12.2022 tarihinde temyiz isteğinde bulunulduğu belirlenmiştir.
Sanık hakkında bozma üzerine kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı ve sanık müdafiinin temyiz talebinin vekalet ücretiyle sınırlı olduğu yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Sanık hakkında hakaret suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 125 inci maddesinin üçüncü fıkrasının (a) bendi, dördüncü fıkrası, 62 nci ve 52 nci maddeleri gereği 7.080,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına, karar verilmiştir.
2. Kararın sanık ve müdafii tarafından temyizi üzerine, Yargıtay 4. Ceza Dairesi’nin 16.06.2022 tarih ve 2020/16384 Esas ve 2022/15399 Karar sayılı ilamı ile, sanığın katılana söylediği kabul edilen sözlerinin, muhatabın onur, şeref ve saygınlığını rencide edici boyutta olmayıp, rahatsız edici, kaba ve nezaket dışı hitap tarzı niteliğinde olduğu ve dolayısıyla hakaret suçunun unsurlarının oluşmadığı, duruşma tutanakları katip tarafından imzalanmayarak, 5271 sayılı Kanun’un 219 uncu maddesine aykırı davranılması gerekçesi ile bozulmasına karar verilmiştir.
3. Bozma üzerine, incelemeye konu Mahkemenin kararı ile bozma ilamına uyularak sanık hakkında 5237 sayılı Kanun’un 125 inci maddesinin üçüncü fıkrasının (a) bendi düzenlenen hakaret suçundan, 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi uyarınca beraat kararı ve sanık müdafiine verilen süreye rağmen usulüne uygun vekaletname sunulmadığı anlaşılmakla sanık lehine vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık müdafiinin temyiz isteği; vekalet ücretine hükmedilmediği, bu nedenle kararın bozulması gerektiğine ilişkindir.
III. GEREKÇE
A. Katılanın Temyizi Yönünden
Karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesinin birinci fıkrasında belirlenen bir haftalık kanunî süre geçtikten sonra temyiz isteğinde bulunulduğu, hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 305 inci maddesinin birinci fıkrası gereği resen temyize de tabi olmadığı anlaşılmakla,katılanın temyiz isteğinin, 1412 sayılı Kanun’un 317 nci maddesi uyarınca reddine karar verilmesi gerektiği anlaşılmıştır.
B. Sanık Müdafiinin Temyizi Yönünden
Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 14 üncü maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca, beraat eden ve kendisini vekil ile temsil ettiren sanık yararına Hazine aleyhine maktu vekalet ücreti tayin olunması gerektiği gözetilmemiş, bu nedenle Yerel Mahkeme kararı vekalet ücreti yönünden hukuka aykırı bulunmuştur.

IV. KARAR
A. Katılanın Temyizi Yönünden
Gerekçe bölümünün (A) bendinde açıklanan nedenle, yukarıda tarih ve sayısı belirtilen incelemeye konu Yerel Mahkemenin kararına yönelik katılanın temyiz isteğinin, 1412 sayılı Kanunun 317 nci maddesi gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle REDDİNE,
B. Sanık Müdafiinin Temyizi Yönünden
Gerekçe bölümünün (B) bendinde açıklanan nedenle Yerel Mahkeme kararına yönelik sanık müdafiinin temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği BOZULMASINA, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Kanun’un 322 nci maddesi gereği hüküm fıkrasında yer alan yargılama giderlerine ilişkin paragrafa; “sanık kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 14 üncü maddesinin 4 üncü fıkrası uyarınca, beraat eden ve kendisini vekille temsil ettiren sanık yararına 9.200,00 TL vekalet ücretinin Hazine’den alınıp sanığa verilmesine” ibaresinin eklenmesi suretiyle hükmün, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
21.09.2023 tarihinde karar verildi.