YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/61
KARAR NO : 2023/18985
KARAR TARİHİ : 25.05.2023
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2014/106 E., 2020/623 K.
SUÇ : Suç işlemek amacıyla örgüt kurma
HÜKÜMLER : Mahkûmiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Ret
Sanıklar hakkında bozma üzerine kurulan hükümlerin; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükümleri temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir sebeplerin bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Yerel Mahkemenin 03.12.2009 tarih ve 2009/12 E., 2009/356 K. sayılı kararıyla, sanıklar hakkında suç işlemek amacıyla örgüt kurma suçundan, 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (e) bendi uyarınca ayrı ayrı beraat kararı verilmiştir.
2. Hükümlerin, O yer Cumhuriyet savcısı tarafından temyizi üzerine, Yargıtay 9. Ceza Dairesinin 17.02.2014 tarih ve 2012/6701 E., 2014/1929 K. sayılı ilamıyla, sanıklar … ve …’un suç işlemek amacıyla örgüt kurma suçundan mahkûmiyetleri yerine, beraatlerine karar verilmesi nedeniyle hükümlerin ayrı ayrı bozulmasına karar verilmiştir.
3. Bozma üzerine Yerel Mahkemenin 10.09.2020 tarih ve 2014/106 E., 2020/623 K. sayılı kararıyla, sanıklar hakkında suç işlemek amacıyla örgüt kurma suçundan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 220 nci maddesinin birinci fıkrası, 62 nci maddesinin birinci fıkrası ile 53 üncü maddesi uyarınca ayrı ayrı 2 yıl 1 ay hapis cezasıyla cezalandırılmalarına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.
4. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 12.01.2022 tarih ve 2021/159760 sayılı Tebliğnamesiyle, sanıklar müdafiinin tefhim edilen kararı 15 günlük süre geçtikten sonra temyiz etmesi nedeniyle, temyiz isteminin reddi yönünde görüş bildirilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanıklar müdafiinin temyizinin: hükümlerin usule, Yasa’ya ve Yargıtay’ın istikrar kazanmış kararlarına aykırı oldukları, suç örgütüne lider olduğu iddia olunan sanıkların mahkumiyet kararlarında örgütün hangi hukuki temele dayandırıldığı, lider, üye sevk ve idare ile emir komuta ilişkisinin açıklanmadığı, resmi kimliğini gizleyerek soruşturma yapan adli kolluk görevlisini Cumhuriyet savcısı tarafından Kanun’a uygun şekilde görevlendirilip görevlendirilmediği, kolluk görevlilerinin faaliyetleri çerçevesinde elde edilip mahkumiyet kararına esas alınan delillerden yakalama tutanağı ve mağdurun sanıklara suç isnadına ilişkin bir beyanının bulunmadığı olayda, mahkumiyete dair somut delillerden bahsedilemeyeceği, Yargıtay’ın istikrar kazanan kararlarında da belirtildiği gibi şüpheden sanık yararlanır ilkesinin dikkate alınması gerektiği, varsayımlara dayanarak mahkumiyet kararı verildiği, mahkumiyete yetecek somut delillerin bulunmadığı, bu nedenlerle ve resen tespit edilecek sebeplerle hükümlerin bozulması talebine yönelik olduğu belirlenmiştir.
III. OLAY VE OLGULAR
1. Sanıklar … ve …’un kardeş olup, diğer şüphelilerle hiyerarşik bir ilişkiyle aralarında anlaşarak iş bölümü içerisinde süreklilik gösterecek, planlı ortaklık ve paylaşım anlayışıyla suç işlemek amacıyla birleşerek … merkezde bulunan (öncesinde ruhsatı S. K. adına olup mesul müdürlüğünü ise … ve Z. E.’nin yaptığı) “… … Saray” isimli yer ile temyiz dışı sanık …’in mesul müdürlüğünü yaptığı … merkezde bulunan “… birahanesi” isimli yerde yoğun şekilde fuhuş yaptırma, fuhşa aracılık etme ve fuhuş için yer temin etmek suçlarını işlemeleri nedeniyle … Sulh Ceza Mahkemesinin 27.11.2008 gün ve 2008/256 müteferrik karar numaralı kararıyla belirlenen yer ve kamuya açık alanlarda teknik araçlarla izlendikleri, görüntü ve ses kayıtlarının CD ortamına aktarılıp tutanaklara da çözümünün yapıldığı, yapılan çalışma ve takiplerle bir kısım temyiz dışı sanıkların sürekli olacak şekilde “… … Saray” isimli yerde kalıp, “… Birahanesi”nden diğer temyiz dışı bir kısım sanıklar tarafından getirilen ve yönlendirilen müşteriler ile doğrudan otele fuhuş yapmak için gelen kişileri her seferinde etrafı kontrol etmek suretiyle içeriye aldıkları, “… … Saray” isimli otelde bulunan şüphelilerin, otele fuhuş için gelen müşterilere otel içerisinde sürekli bulunan kadınları veya dışarıdan temin ettikleri kadınları pazarlayıp yer temini de yaptıkları, sanıklar … ve … tarafından temin edilen özellikle yabancı uyruklu kadınların (…, …, … ve …’nın ) fuhuş yaptırılmak amacıyla sürekli otelde bulunduruldukları, Yine … Sulh Ceza Mahkemesinin 17.12.2008 tarih ve 2008/260 Değişik İş sayılı kararıyla gizli soruşturmacıların olay günü olan 17/12/2008 tarihinde müşteri olarak birahaneye gidip birahanede fuhuş amacıyla bulunan … isimli bayanla irtibata geçtikleri, mağdur …’in para karşılığı cinsel ilişkiye girdiği ve istenirse “… … Saray” oteline gidebileceğini söylemesi üzerine birlikte “… … Saray” oteline geldikleri, diğer soruşturmacıların da başka kadın olup olmadığını sorduklarında, şüpheli …’nın … ve … isimli mesleği para karşılığı cinsel ilişkiye girmek olan kadınları dışarıdan otele çağırdığı, pazarlık ve ödemelere müteakip yapılan aramalarda 102, 103 ve 104 nolu odalarda yapılan fuhşun tespit edilip öncesinde seri numaraları alınmış paraların da temyiz dışı sanıklardan ele geçirildiği, iş yerinde bulunan çöp kutularında ise çok fazla sayıda kullanılmış prezervatiflerin bulunup, adli emanetin … numarasında kayıtlı eşyalara el konulduğu, …, …, … ile fuhuş amacıyla gelen … ve …’ın beyanlarıyla belirtilen yerlerde sanıklar tarafından kurulan örgütle fuhuş suçunun işlendiği, iddiasıyla kamu davası açılmıştır.
2. Yerel Mahkemenin 03.12.2009 tarih ve 2009/12 E., 2009/356 K. sayılı kararıyla, sanıklar … ve … hakkında suç işlemek amacıyla örgüt kurmak suçundan cezalandırılmaları istemiyle kamu davası açılmış ise de, sanıklar … ve …’un kardeş oldukları, Yasa’nın aradığı aralarında hiyerarşik bir ilişki olduna dair delil bulunmadığı, diğer sanıklarla beraber suç işlemek amacıyla bir araya geldikleri, aralarında örgüt ilişkisi değil iştirak halinde birlikte suç işlemek iradelerinin bulunduğu, kazanılan ekonomik yararın ortak bir örgüt kasasında toplanmadığı, herkesin kazancının ayrı olduğu, bu hususların dikkate alındığında sanıkların üzerlerine atılı suç işlemek için örgüt kurmak suçunun yasal unsurlarının oluşmadığı gerekçesiyle, sanıkların atılı suçdan ayrı ayrı beraatlerine karar verilmiştir.
3. Hükümlerin, O yer Cumhuriyet savcısı tarafından temyizi üzerine, Yargıtay 9 uncu Ceza Dairesinin 17.02.2014 tarih ve 2012/6701 E., 2014/1929 K. sayılı ilamıyla; sanıklar … ve …’un kurucusu ve yöneticisi oldukları örgüt içinde bir araya gelen temyiz dışı diğer sanıkların eylem ve fikir birliği içinde hareket ederek fuhşa aracılık yaptıkları, bu kapsamda; sanık …’un ruhsatı iptal edilmeden önce resmen işleteni olduğu ve suç tarihinde sanık … ile beraber ruhsatsız olarak işlettikleri otelde fuhuş için sürekli olarak bulundurdukları bayanlara müşteri sağlayarak fuhuş yapmaları için yer temin ettikleri, diğer sanıkları da fuhşa aracılık etmeleri hususunda talimatlarıyla yönlendirdikleri, otel çalışanları olan sanıklar …, …’in otelin kapısında bekleyerek sadece fuhuş için gelen müşterileri içeriye alıp mağdurlarla görüşmelerini sağlayarak ücret konusunda anlaşmaları halinde fuhuş yapmaları için oteldeki odaları kullandırdıkları, yine aynı otelde çalışan sanık …’nın da otelde bulunan yabancı uyruklu bayanlar adına fuhuş için gelen müşteriler ile pazarlık yaparak ücreti belirlediği, sanık … adına düzenlenmiş kira sözleşmesine istinaden “… Birahanesi” isimli yeri işleten sanık …’un ise birahaneye gelen müşteriler ile birahanede çalışan …’in bahsi geçen otelde fuhuş yapmasına imkan sağladığı, bu suretle sanıkların işbirliği ve eylemli paylaşım anlayışı içerisinde disiplinli biçimde hareket ettikleri, aralarında gizliliği sağlayacak tedbirleri aldıkları ve yakalanmalarına kadar da örgütsel ilişki içerisinde eylemlerini devam ettirdiklerinin kolluk gözlem raporu, olay tutanağı, görüntü ve ses kayıtları tespit tutanağı, sanıklar … ve …’in Cumhuriyet savcılığında alınan ifadeleri ve tüm dosya kapsamından anlaşılması karşısında; sanıklar … ve …’un suç işlemek amacıyla örgüt kurup kurulan bu örgütü yönetme suçundan, sanıklar …, …, …’in suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olma suçundan, …’nın ise suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olma ve fuhşa aracılık etme suçlarından mahkûmiyetleri yerine yazılı gerekçe ile beraatlerine karar verilmesi nedeniyle, hükümlerin ayrı ayrı bozulmasına karar verilmiştir.
4. Bozma üzerine, yukarıda tarih ve sayısı belirtilen incelemeye konu Yerel Mahkemenin kararıyla; sanıklar … ve … hakkında Yargıtay 9 uncu Ceza Dairesinin 17.02.2014 tarih ve 2012/6701 E., 2014/1929 K. Sayılı bozma ilamına uyularak, sanıkların ayrı ayrı suç işlemek amacıyla örgüt kurup kurulan bu örgütü yönetme suçunu işlediği kabul olunarak mahkumiyetleri yönünde hükümler kurulmuştur.
IV. GEREKÇE
A. Tebliğnamedeki Görüş Yönünden
Sanıklar müdafiinin sanıklar adına 15.09.2020 havale tarihli süre tutum dilekçesi sunduğunun anlaşılması karşısında, sanığın temyizinin süresinde olduğu tespit edilerek Tebliğnamedeki görüşe iştirak edilmemiştir.
B. Sanıklar müdafiinin Temyiz Sebepleri Yönünden
1. … Sulh Ceza Mahkemesinin 27.11.2008 tarih ve 2008/256 Müt. No’lu kararıyla, “… Birahanesi” isimli iş yerinin 5271 sayılı Kanun’un 140 ıncı maddesinin birinci fıkrası ile aynı fıkranın (a) bendi uyarınca 3 hafta süreyle teknik araçlarla izlenmesine izin verildiği, “… … Saray” isimli otel yönünden ise talebin reddine karar verilmesi üzerine, … Cumhuriyet Başsavcılığının itirazı üzerine … Asliye Ceza Mahkemesinin 01.12.2008 tarihli kararıyla, itirazı kabulüyle “… … Saray” isimli otelde de 5271 sayılı Kanun’un 140 ıncı maddesinin birinci fıkrası ile aynı fıkranın (a) bendi uyarınca 3 hafta süreyle teknik araçlarla izlenmesine izin verilmiş olduğu görülmekle, sanıkların işyerlerinde yapılan teknik araçlarla izleme işlemininde hukuka aykırılık bulunmamıştır.
2. … Sulh Ceza Mahkemesinin 17.12.2008 tarih ve 2008/260 D.İş sayılı kararıyla, resmi kimliğini gizleyerek soruşturma yapan adli kolluk görevlisini Kanun’a uygun şekilde görevlendirilmelerine karar verildiği görülmekle, dosyaya sunulan kolluk gözlem raporu ile görüntü ve ses kayıtları tespit tutanağının yasal delil niteliğinde olmaları nedeniyle hükümlerin gerekçesinde bu delillerin esas alınmasında hukuka aykırılık bulunmamıştır.
3. Dosyaya sunulan kolluk gözlem raporu, olay tutanağı, görüntü ve ses kayıtları tespit tutanağı, temyiz dışı sanıklar … ve …’in Cumhuriyet savcılığında alınan ifadeleri, Olay ve Olgular başlıklı bölümde belirtilen diğer deliller ile tüm dosya kapsamından; sanıkların üzerlerine atılı suçu işledikleri sabit görülerek ayrı ayrı mahkumiyetlerine dair Yerel Mahkemenin takdir ve gerekçesinde hukuka aykırılık bulunmamıştır.
B. Sair Hususlar Yönünden
Sanıklara yükletilen suç işlemek amacıyla örgüt kurma eylemleriyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemlerin sanıklar tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
Eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu,
Cezaların kanuni bağlamda uygulandığı anlaşılmakla, sanıklar müdafiinin yerinde görülmeyen diğer temyiz sebepleri reddedilmiştir.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle sanıklar … ve … hakkında Yerel Mahkemece verilen hükümlerde sanıklar müdafii tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden, temyiz sebeplerinin reddiyle hükümlerin, Tebliğnameye aykırı olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
25.05.2023 tarihinde karar verildi.