Yargıtay Kararı 4. Ceza Dairesi 2023/5543 E. 2023/21585 K. 26.09.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/5543
KARAR NO : 2023/21585
KARAR TARİHİ : 26.09.2023

MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SAYISI : 2019/366 E., 2019/2725 K.
SUÇLAR : Hakaret, mala zarar verme, tehdit
HÜKÜMLER : İstinaf başvurusunun esastan reddi
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Ret, bozma

İlk Derece Mahkemesince sanık hakkında tehdit ve mala zarar verme suçlarından hükmolunan cezaların tür ve miktarı ile istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince verilen esastan ret kararı dikkate alındığında, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin ikinci fıkrasının (a) ve (d) bentleri uyarınca hükümlerin temyizinin mümkün olmadığı belirlenmiştir.
İlk Derece Mahkemesince hakaret suçundan verilen hükme yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 5271 sayılı Kanun’un 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Gümüşhane Asliye Ceza Mahkemesinin, 13.11.2018 tarihli ve 2017/533 Esas, 2018/269 Karar sayılı kararı ile sanığın,
a.Hakaret suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 125 inci maddesinin üçüncü fıkrasının (a) bendi ve dördüncü fıkrası, 62 inci, 53 üncü ve 58 inci maddeleri uyarınca 2 kez 11 ay 20 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına ve cezaların mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine,
b.Tehdit suçundan 5237 sayılı Kanun’un 106 ncı maddesinin birinci fıkrasının birinci cümlesi, 62 nci, 53 üncü ve 58 inci maddeleri uyarınca 5 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına ve cezanın mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine,
c.Mala zarar verme suçundan 5237 sayılı Kanun’un 152 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi 62 nci, 53 üncü ve 58 inci maddeleri uyarınca 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına hak yoksunluklarına ve cezanın mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine,
Karar verilmiştir.
2. Yukarıda tarih ve sayısı belirtilen incelemeye konu Bölge Adliye Mahkemesi Ceza Dairesi kararı ile sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükümlere yönelik sanığın istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanığın temyiz istemi; narkoz etkisinde olduğundan ne söylediğini hatırlamadığına, pişman olduğuna ve beraat kararı verilmesi gerektiğine ilişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
Temyizin kapsamına göre;
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
Ceza İnfaz Kurumunda hükümlü olarak bulunan sanığın ameliyat için hastahaneye götürüldüğü ve hükümlü koğuşunda bekletildiği, uzun süre bekletildiğini düşünen sanığın, damar yolu açmak için gelen hemşire olan mağdur … S.’nin yokluğunda “o…” dediği, komutan olan katılan … K.’ya ise “s… yapacağınız işi” diyerek hakaret ettiği, katılan beyanları, tanıklar M.G., S.Ö. ile M.R.Ö.’nün anlatımları ve olay tutanağı ile sabit olduğu Yerel Mahkemece kabul edilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
İlk Derece Mahkemesince kabul edilen olay ve olgularda, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından bir isabetsizlik görülmediği anlaşılmıştır.
IV. GEREKÇE
A. Tehdit ve Mala Zarar Verme Suçlarından Kurulan Hükümler Yönünden
İlk Derece Mahkemesince hükmolunan cezanın tür ve miktarı ile istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince verilen esastan ret kararları nazara alınarak mala zarar verme suçundan 5271 sayılı Kanun’un 286 ncı maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendinde yer verilen; “İlk derece mahkemelerinden verilen beş yıl veya daha az hapis cezaları ile miktarı ne olursa olsun adlî para cezalarına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddine dair bölge adliye mahkemesi kararları”nın temyiz incelemesine tabi olmadığına ve tehdit suçundan aynı Kanun’un ikinci fıkrasının (d) bendinin ilgili bölümünde yer verilen; “… ilk derece mahkemelerinin görevine giren ve kanunda üst sınırı iki yıla kadar (iki yıl dâhil) hapis cezasını gerektiren suçlar ve bunlara bağlı adlî para cezalarına ilişkin her türlü bölge adliye mahkemesi kararları”nın temyiz incelemesine tabi olmadığına ilişkin düzenleme ile incelemeye konu suçların, 5271 sayılı Kanun’un 286 ncı maddesinin üçüncü fıkrası kapsamında da bulunmadığı dikkate alındığında, sanığın temyiz isteminin, aynı Kanun’un 298 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca reddine karar verilmesi gerektiği belirlenmiştir.
B. Hakaret Suçundan Kurulan Hükümler Yönünden

Katılan anlatımları, tanıklar M.G., S.Ö. ve M.R.Ö.’nün anlatımları ve olay tutanağı karşısında, suçun sübutuna ilişkin Mahkemenin takdir ve gerekçesinde hukuka aykırılık bulunmadığı anlaşılmış olup sanığın bozma sebebi dışındaki temyiz sebepleri ile vesair nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1.Dairemizce de benimsenen Ceza Genel Kurulu’nun 2013/13-293 Esas, 2013/297 Karar sayılı ve 11.06.2013 tarihli kararında da kabul edildiği üzere 5237 sayılı Kanun’un 43 üncü maddesinin ikinci fıkrası; “Aynı suçun birden fazla kişiye karşı tek bir fiille işlenmesi durumunda da, birinci fıkra hükmü uygulanır” hükmünü içermekte olup zincirleme suçtan farklı bir müessese olan ve aynı neviden fikri içtima olarak kabul edilen bu durumda, fiil yani hareket tektir ve bu fiille aynı suç birden fazla kişiye karşı işlenmektedir. Burada, hareket tek olduğu için, fail hakkında bir cezaya hükmolunacağı, ancak bu cezanın aynı Kanun’un 43 üncü maddesinin birinci fıkrasına göre artırılacağı öngörülmüştür.
Ancak burada kastedilen, fiil ya da hareketin, doğal anlamda değil hukuki anlamda tekliğidir. Hakaret suçunun farklı mağdurlara karşı tek fiille gerçekleştirildiğinden söz edilebilmesi için hakaretin mutlaka ortak söz veya davranışlarla gerçekleştirilmiş olması şart değildir. Her bir mağdura veya mağdurlardan bazılarına özel olarak hitap edilerek hakaret içeren sözler söylenmiş veya davranışlarda bulunmuş olsa bile objektif bir gözlemcinin bakış açısıyla bakıldığında failin hareketlerinin tek bir iradi karara dayalı olduğu, aralarında yer ve zaman bakımından bağlantı bulunduğu, bu nedenle bir bütünlük oluşturduğu sonucuna ulaşılması durumunda, fiilin hukuken tek olduğu kabul edilmelidir.
Yukarıdaki açıklamalar ışığında somut olayda, mağdur … S.’ye hakaret ettikten kısa süre sonra katılan … B.’ye hakarette bulunduğunun anlaşılması karşısında, aynı olayın devamı kapsamında aynı yer ve zaman dilimi içerisinde gerçekleştirilen hakaret suçunun, hukuken tek bir fiille gerçekleştirildiği, sanık hakkında, 5237 sayılı Kanun’un 125 inci maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca tek ceza verilip, bu cezanın aynı Kanun’un 43 üncü maddesinin ikinci fıkrası uyarınca arttırılması gerektiğinin gözetilmemesi,
2. Suçun aleni olmayan hastane mahkûm koğuşunda işlenmesine rağmen sanık hakkında 5237 sayılı Kanun’un 125 inci maddesinin dördüncü fıkrasının uygulanması,
Hukuka aykırı bulunmuştur.
V. KARAR
A. Tehdit ve Mala Zarar Verme Suçlarından Kurulan Hükümler Yönünden
Gerekçe bölümünün (A) bendinde açıklanan nedenle sanığın temyiz isteminin, 5271 sayılı Kanun’un 298 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle REDDİNE,
B. Hakaret Suçundan Kurulan Hükümler Yönünden

Gerekçe bölümünün (B) bendinde açıklanan nedenle sanığın temyiz istemi yerinde görüldüğünden Bölge Adliye Mahkemesi kararının 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin ikinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,
Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi uyarınca Gümüşhane Asliye Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
26.09.2023 tarihinde karar verildi.