Yargıtay Kararı 4. Ceza Dairesi 2023/4877 E. 2023/22055 K. 04.10.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/4877
KARAR NO : 2023/22055
KARAR TARİHİ : 04.10.2023

MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SAYISI : 2022/1761 E., 2023/113 K.
SUÇ : Görevi yaptırmamak için direnme
HÜKÜM : Mahkûmiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama

Sanık hakkında bozma üzerine verilen kararın; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin reddini gerektirir sebeplerin bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. İlk Derece Mahkemesince sanık hakkında şantaj suçundan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 107 nci maddesinin birinci fıkrası ile 62 ve 53 üncü maddeleri uyarınca 10 ay hapis ve 80 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına ilişkin 5271 sayılı Kanun’un 231 inci maddesinin beşinci fıkrası uyarınca açıklanması geri bırakılan hükmün, sanığın denetim süresi içinde kasıtlı suç işlemesi sebebiyle aynen açıklanmasına karar verilmiştir.
2. İlk Derece Mahkemesi kararına karşı sanık tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin kararı ile 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca İlk Derece Mahkemesi’nin kararının kaldırılmasına ve sanık hakkında görevi yaptırmamak için direnme suçundan 5237 sayılı Kanun’un 265 inci maddesinin ikinci fıkrası, 62 ve 53 üncü maddeleri ile 5271 sayılı Kanun’un 283 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.
3. Bölge Adliye Mahkemesi kararının sanık tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 4. Ceza Dairesi’nin 05.04.2022 tarihli ve 2021/41174 Esas, 2022/9409 Karar sayılı kararıyla ilgili icra takip dosyasının getirtilmesi ve haciz tutanağı tanıklarının dinlenmesi gerektiğinin gözetilmemesi nedeniyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
4. Bozma üzerine yapılan yargılama sonunda yukarıda tarih ve sayısı belirtilen incelemeye konu Bölge Adliye Mahkemesi’nin kararıyla, sanık hakkında görevi yaptırmamak için direnme suçundan 5237 sayılı Kanun’un 265 inci maddesinin ikinci fıkrası, 62 ve 53 üncü maddeleri ile 5271 sayılı Kanun’un 283 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanığın temyiz isteği, bozma sonrasında duruşmaya çağrılmadığı, yokluğunda hüküm verildiği ve son sözünün sorulmadığına, sabıkasız oluşu dikkate alınarak lehe hükümlerin uygulanması gerektiğine, lehine olan delillerin toplanmadığı ve katılan ile icra memurunun beyanları doğrultusunda karar verildiğine, sosyal durumu dikkate alındığında üzerine atılı suçu işleyebilecek olmadığının açık olduğuna, ayrıca takibe konu senet hakkında haciz esnasında borçluyla görüştüğü ve aynı hafta içinde borçlu tarafından takibe konu senedin tarafına iade edildiğine ilişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
Bölge Adliye Mahkemesi tarafından bozma üzerine kurulan hükümde; katılan … T.’nin alacaklı vekili olarak görev yaptığı, olay tarihinde haciz işlemi için borçlu konumunda olan sanık …’nun adresine gittikleri, haciz sırasında sanığın katılana “Alacaklıyı da öldürürüm, seni de öldürürüm, bu dosyadan çekil, çok kötü sonuçlar ortaya çıkacak.” dediği, bu suretle görevi yaptırmamak için direnme suçunu işlediği kabul edilmiştir.
IV. GEREKÇE
A. Sanığın Temyiz Sebepleri Yönünden
1. Bölge Adliye Mahkemesi tarafından, Ankara 31. İcra Dairesi’nin 2008/783 Esas sayılı dosyasının Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi’nde kayıtlı örneğinin getirtildiği, buna göre alacaklı … Ltd. Şti. tarafından borçlular … ve … Ltd. Şti. aleyhine icra takibi yapıldığı, neticeten 04.03.2008 tarihinde haciz zabıt varakası düzenlendiği anlaşılmış, tutanak yazıcısı infaz memuru tanık S. G. tanık olarak dinlenmiş ve icra takip dosyası içeriği ile tanık anlatımları çerçevesinde Bölge Adliye Mahkemesinin kabulünde bir isabetsizlik görülmeyerek sanığın sübuta yönelik temyiz sebeplerinin reddi gerekmiştir.
2. İcra takip dosyasına konu senedin suç tarihinden sonra alacaklı tarafından borçlu olan sanığa tesliminin haciz esnasında gerçekleştirilen görevi yaptırmamak için direnme suçunun oluşumuna etki etmediği belirlenmiştir.
3. Bölge Adliye Mahkemesince bozma sonrası sanık …’ya gönderilen duruşma davetiyesinin tebliğ edildiği ancak sanığın duruşmaya gelmediği anlaşılmakla; 5271 sayılı Kanun’un 307 nci maddesinin ikinci fıkrası ile aynı Kanun’un 216 ncı maddesinde düzenlenen son sözün hazır bulunan sanığa verileceği hükmü uyarınca sanığın bu hususlara ilişkin temyiz sebebinin reddi gerekmiştir.
4. 5271 sayılı Kanun’un 231 inci maddesinin on birinci fıkrası da dikkate alındığında, 5237 sayılı Kanun’un 50 ve 51 inci maddeleri ile 5271 sayılı Kanun’un 231 inci maddesinin beşinci fıkrasında düzenlenen hükümlerin uygulanmamasında bir isabetsizlik görülmemiştir.
B. 5271 Sayılı Kanun’un 289 uncu Maddesinde Sayılan Kesin Hukuka Aykırılık Halleri De Gözetilerek Maddi Ceza Hukukuna İlişkin Sair Sebepler Yönünden
1. Sanığa yükletilen görevi yaptırmamak için direnme eylemiyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemin sanık tarafından işlendiğinin Kanun’a uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı;
2. Cezanın kanuni bağlamda uygulandığı belirlenerek yapılan incelemede sanığın temyiz sebepleri yerinde görülmemiştir.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Bölge Adliye Mahkemesinin kararında sanık tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve 5271 sayılı Kanun’un 289 uncu maddesinin birinci fıkrası ile sair nedenler yönünden yapılan temyiz incelemesi sonucunda hukuka aykırılık görülmediğinden 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN ONANMASINA,
Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca Ankara 7. Asliye Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 16. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
04.10.2023 tarihinde karar verildi.