Yargıtay Kararı 4. Ceza Dairesi 2023/2960 E. 2023/23920 K. 09.11.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/2960
KARAR NO : 2023/23920
KARAR TARİHİ : 09.11.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SAYISI : 2021/2839 E., 2022/250 K.
SUÇ : Görevi yaptırmamak için direnme
HÜKÜM : Hukuka aykırılığın düzeltilerek istinaf başvurusunun esastan reddi
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Düzeltilerek onama

İlk Derece Mahkemesince sanık hakkında görevi yaptırmamak için direnme suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin reddini gerektirir sebeplerin bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. İlk Derece Mahkemesince sanık hakkında 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 265 inci maddesinin ilk fıkrası, 43 üncü madde kapsamında görevi yaptırmamak için direnme suçundan mahkumiyet hükmü kurulmuştur.
2. İlk Derece Mahkemesi kararına yönelik sanık müdafiince yapılan istinaf başvurusu üzerine Bölge Adliye Mahkemesince sanık hakkındaki mahkumiyet hükmü kaldırılıp, beraat kararı verilmesi suretiyle hukuka aykırılığın düzeltilerek istinaf başvurusunun esastan reddine hükmedilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık müdafiinin temyiz istemi, sanık lehine vekalet ücreti verilmesi gerektiğine ilişkindir.
III. GEREKÇE
İlk Derece Mahkemesince sanık … ile inceleme dışı diğer sanık N.K. haklarında görevi yaptırmamak için direnme suçundan mahkumiyet hükümleri kurulduğu, karara yönelik olarak anılan sanıklar adına avukatın gerçekleştirdiği istinaf istemi kabul edilerek, sanık N.K. hakkında verilen mahkumiyet kararı yönünden Bölge Adliye Mahkemesince esastan ret kararı verildiği, dolayısıyla aynı dava kapsamında sanık N.K. hakkında mahkumiyet hükmü kurulmuş olması nedeniyle, sanık … müdafii tarafından sunulan avukatlık hizmetinin bölünmesi mümkün olmadığından, bu sanık yönünden verilen beraat kararı nedeniyle vekalet ücretine hükmedilmemesi gerekiyor ise de, İlk Derece Mahkemesi yargılamasına katılmayan ve her iki sanık adına istinaf isteminde bulunan avukat tarafından, İlk Derece Mahkemesi kararından sonra sunulan vekaletname içeriği incelendiğinde, hakkındaki mahkumiyet hükmü kesinleşen sanık N.K.’nın kimlik bilgileri ile uyuşmadığı, dolayısıyla istinaf başvurusunda bulunan avukatın, adı geçen sanığın müdafilik görevini yöntemince üstlendiğinin kabul edilemeyeceği anlaşılmıştır.
Açıklanan nedenle, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 14 üncü maddesinin 4 üncü fıkrası uyarınca, beraat eden ve kendisini vekil ile temsil ettiren sanık … yararına Hazine aleyhine maktu vekalet ücreti tayin olunması gerektiği gözetilmemiş, bu nedenle Bölge Adliye Mahkemesinin kararı vekalet ücreti yönünden hukuka aykırı bulunmuştur.
IV. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle sanık müdafiinin temyiz istemi yerinde görüldüğünden, Bölge Adliye Mahkemesi kararının 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin ikinci fıkrası gereği BOZULMASINA, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden 5271 sayılı Kanun’un 303 üncü maddesinin birinci fıkrasının (h) bendi gereği hüküm fıkrasına; “sanık … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 14 üncü maddesinin 4 üncü fıkrası uyarınca, beraat eden ve kendisini vekille temsil ettiren sanık yararına 5.100,00 TL vekalet ücretinin Hazine’den alınıp sanığa verilmesine…” ibaresinin eklenmesi suretiyle, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca İstanbul 51. Asliye Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 10. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
09.11.2023 tarihinde karar verildi.