YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/231
KARAR NO : 2023/24548
KARAR TARİHİ : 22.11.2023
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2020/145 E., 2022/869 K.
SUÇ : Hakaret
HÜKÜM : Mahkûmiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Ret
Sanık hakkında bozma üzerine kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanu’nun 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Yerel Mahkemece sanık hakkında hakaret suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 125 inci maddesinin birinci ve dördüncü fıkraları, 62 nci, 53 üncü ve 58 inci maddeleri uyarınca neticeten 2 ay 27 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına ve tekerrür hükümlerinin uygulanmasına karar verilmiştir.
2. Yerel Mahkeme kararının katılan tarafından temyizi üzerine Yargıtay 18 inci Ceza Dairesinin 15.01.2020 tarihli ve 2019/6497 Esas, 2020/1127 Karar sayılı ilamı ile “Hakaret suçunun kamu görevlisi olan katılana karşı, görevinden dolayı işlenmesi nedeniyle, eylemin TCK’nın 125/3-a maddesine uyduğu gözetilmeden aynı Kanun’un ilk fıkrasından hüküm kurulması” gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiştir.
3. Bozma üzerine Yerel Mahkemece sanık hakkında hakaret suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 125 inci maddesinin üçüncü fıkrasının (a) bendi ve dördüncü fıkrası, 62 nci, 53 üncü ve 58 inci maddeleri uyarınca neticeten 11 ay 20 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına ve tekerrür hükümlerinin uygulanmasına karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanığın temyiz isteğinin, katılana hakaret etmediğine, tanıklarının dinlenmediğine, tanık ifadelerinin yanlı olduğuna bu nedenlerle kararın bozulmasına yönelik olduğu görülmüştür.
III. OLAY VE OLGULAR
Olay tarihinde sanığın annesinin, katılanın doktor olarak görev yaptığı hastanede vefat ettiği, katılanın hasta yakınlarını odasına davet ederek ölüm haberini verdiği, odasından çıktıktan sonra sanığın ”Ulan şerefsiz, önce bana neden haber vermedin şerefsiz.” şeklinde katılana hakaret ettiği, Yerel Mahkemece kabul olunmuştur.
IV. GEREKÇE
Sanığın 16.11.2022 tarihinde süre tutum dilekçesi sunduğu anlaşıldığından Tebliğname’deki düşünceye iştirak edilmemiştir.
A. Sanık Temyizi Yönünden
Katılanın aşamalardaki anlatımları, sanık savunması, tanık beyanları, Yargıtay bozma ilamı, olayın oluş şekli ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendildiğinde, sanığın üzerine atılı suçu işlediği sabit görüldüğünden, Yerel Mahkemenin inanç ve takdirinde hukuka aykırılık bulunmamıştır,
B. Sair Yönlerden
Sanığa yükletilen hakaret eylemiyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemin sanık tarafından işlendiğinin Kanun’a uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanun’da öngörülen suç tipine uyduğu,
Cezanın kanuni bağlamda uygulandığı anlaşıldığından,
Sair yönlerden yapılan incelemede hukuka aykırılık görülmemiştir.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Yerel Mahkeme kararında sanık tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden temyiz sebeplerinin reddiyle HÜKMÜN Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
22.11.2023 tarihinde karar verildi.