Yargıtay Kararı 4. Ceza Dairesi 2023/2153 E. 2023/22150 K. 05.10.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/2153
KARAR NO : 2023/22150
KARAR TARİHİ : 05.10.2023

MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SAYISI : 2019/257 E., 2019/378 K.
SUÇ : Göçmen kaçakçılığı
HÜKÜM : Düzeltilerek istinaf başvurusunun esastan reddi
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama

İlk Derece Mahkemesince verilen hükme yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçelerinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin reddini gerektirir sebeplerin bulunmadığı, yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilerek, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. İlk Derece Mahkemesince sanık hakkında göçmen kaçakçılığı suçundan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 79 uncu maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi, 79 uncu maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi, 62 nci maddesinin birinci fıkrası, 52 nci ve 53 üncü maddeleri uyarınca 8 yıl 9 ay hapis ve 112.500,00 TL adli para cezasıyla cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.
2. Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 7. Ceza Dairesinin yukarıda esas ve karar numarası belirtilen kararıyla; sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükmün 1/a,b,c,d,e bentlerinin kaldırılarak yerine, uygulamaya göre sonuç cezanın 7 yıl 6 ay hapis ve 25.000,00 TL adli para cezasına indirilmesi suretiyle düzelterek istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanığın temyizinin; olayda suç kastının bulunmadığını, şoförlük yapmak üzere anlaştığı firma yetkilisiyle yolcuları …’a götürmek üzere anlaştığını, binen yolcuların göçmen olduklarını araca binmelerinden sonra anladığını, aracın …’de arıza yapması ve olay yerine jandarmanın gelmesi üzerine hakkında göçmen kaçakçılığı suçu nedeniyle soruşturma başlatıldığını, bu nedenle ailevi problemler yaşadığını olay sonrasında aracın otoparka çekilmesinden kaynaklanan maddi külfete katlanma gücünün bulunmadığını beyan ederek hükmün bozulmasını ve müsadere kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
III. OLAY VE OLGULAR
Temyizin kapsamına göre;
Olay tarihinde … İlçe Jandarma Komutanlığına yolda bir otobüs ile göçmen şahısların olduğu ihbarı üzerine, olay yerine gidildiğinde park etmiş vaziyette duran … plakalı … marka otobüs içerisinde yapılan kontrolde kimliksiz ve pasaportsuz 100 Afgan, 31 Pakistan ve 3 Bangladeş uyruklu olmak üzere toplam 134 yabancı uyruklu göçmen tespit edilmiştir.
Suçta kullanılan 1995 model … marka beyaz renkli otobüs üzerine Refahiye Sulh Ceza Hakimliği’nin 2017/108 Değişik İş numaralı kararı ile siciline şerh verilmek suretiyle el konulmuştur.
Aracın ruhsat sahibi olduğu tespit edilen malen sorumlu A.A.’nın alınan beyanında, suç konusu otobüsün sanığa ait olduğunu, önceden var olan borçları nedeniyle otobüsü 4 sene önce adına tescil ettirildiğini, o zamandan beri sanığın aktif bir şekilde bu aracı kullandığını, sanık ile arasında otobüsün sanık tarafından kullanılmasına ilişkin bundan başka herhangi bir anlaşma olmadığını beyan etmiştir.
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
Sanık savunmasında suçlamayı kabul etmemiş ise de, sanığın mağdurları …’a götürme karşılığında 6.000,00 TL ücret karşılığında anlaşmak suretiyle suçun manevi unsuru olan maddi menfaati temin ettiği ve ulaşım imkanı sağlamak suretiyle suçun maddi unsuru olan yabancının ülkede kalmasına imkan sağlama eylemini gerçekleştirdiği, otobüsün yolcu haddi 46 kişi olmasına rağmen 134 mağdur göçmeni otobüse bindirdiği, bu haliyle sanığın eyleminin 5237 sayılı Kanun’un 79 uncu maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi kapsamında değerlendirilmesi gerektiği kabul olunarak sanığın mahkumiyeti yönünde hüküm kurulmuştur.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
İlk Derece Mahkemesinin kararında; sanığın sabıkasız oluşu, benzer eylemler nedeniyle herhangi bir soruşturmasının bulunmaması, suçun işleniş biçimi, sanığın atılı suçu samimi olarak ikrar etmesi karşısında, 5237 sayılı Kanun’un 61 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca temel cezanın alt sınırdan makul oranda uzaklaşılmak suretiyle belirlenmesi gerektiği halde, sanığın eylemi ile orantılı olmayacak biçimde alt sınırdan önemli ölçüde uzaklaşılmak suretiyle mahkumiyetine karar verilmesi hukuka aykırı görülerek, sanık hakkında uygulamaya göre sonuç cezanın 7 yıl 6 ay hapis ve 25.000,00 TL adli para cezasına indirilmesi suretiyle düzelterek istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
IV. GEREKÇE
A. Sanığın Sübuta Yönelik Temyizinde
Sanığa yükletilen göçmen kaçakçılığı eylemiyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
Tüm dosya kapsamı ile sanığın kısmen ikrar içeren savunması, sanığın sürücülüğünü yaptığı otobüs içerisinde kimliksiz ve pasaportsuz 100 Afgan, 31 Pakistan ve 3 Bangladeş uyruklu olmak üzere toplam 134 yabancı uyruklu kişinin tespit edildiğine dair dosyaya sunulan olay tutanağı karşısında, suçun sübuta erdiğinin kabulü ile sanığın mahkumiyeti yönünde Mahkemenin inanç ve takdirinde hukuka aykırılık bulunmadığı,
Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu,
Cezanın kanuni bağlamda uygulandığı anlaşılmakla, sanığın yerinde görülmeyen temyiz sebepleri reddedilmiştir.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle, Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 7. Ceza Dairesinin kararında öne sürülen temyiz sebepleri ve 5271 sayılı Kanun’un 289 uncu maddesinin birinci fıkrası ile sınırlı olarak yapılan inceleme neticesinde hukuka aykırılık görülmediğinden 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğnameye uygun olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMLERİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN ONANMASINA,
Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca Refahiye Asliye Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 7. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
05.10.2023 tarihinde karar verildi.