YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/15128
KARAR NO : 2023/25440
KARAR TARİHİ : 07.12.2023
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2015/463 E. 2016/330 K.
SUÇLAR : Hakaret, tehdit
HÜKÜMLER : Beraat, ceza verilmesine yer olmadığı, mahkûmiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Ret, onama, bozma
Katılan …’ın, diğer katılan … D. A.’ya yönelik hakaret suçundan kurulan beraat hükmünü temyize hak ve yetkisinin bulunmadığı tespit edilmiştir.
Sanık hakkında kurulan hükümlerin; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği, temyiz edenlerin hükümleri temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteklerinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteklerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
Yerel Mahkemece sanık hakkında, katılan …’a yönelik hakaret suçundan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 129 uncu maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca ceza verilmesine yer olmadığına, katılanlar … ve … D. A.’ya yönelik tehdit suçundan 5237 sayılı Kanun’un 106 ncı maddesinin birinci fıkrasının ikinci cümlesi, 43 üncü, 29 uncu, 62 nci, 53 üncü ve 58 inci maddesi uyarınca 20 gün hapis cezası, hak yoksunlukları ile tekerrür hükümlerinin uygulanmasına hükmedilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
1. Sanığın süre tutum dilekçesindeki temyiz isteminin özetle; eksik inceleme ile karar verildiğine, polis ihbar hattı kayıtları getirtildiğinde katılanların yalan beyanda bulunduğunun ortaya çıkacağına, savunma hakkının kısıtlandığına, bu nedenlerle kararın bozulmasına yönelik olduğu, gerekçeli kararın yöntemince tebliği üzerine gerekçeli temyiz dilekçesi sunulmadığı,
2. Katılan vekilinin temyiz isteminin özetle; sanık hakkında avukatlara münhasır işler yapması sebebiyle ihbarda bulunma yükümlülüğüne aykırı hareket edildiğine, atılı suçların tamamından ceza verilmesi gerekirken beraat ve düşme kararı verildiğine, tehdit suçundan ise az bir ceza tayin edildiğine, katılan vekili olarak davaya dahil olmasına karşın vekalet ücretine hükmedilmediğine, bu nedenlerle kararın bozulmasına yönelik olduğu görülmüştür.
III. OLAY VE OLGULAR
Sanığın, katılan …’a yönelik hakaret suçunu işlediği ileri sürülmüş olup, Mahkemece hakaretin karşılıklı olduğu kabul edilerek ceza verilmesine yer olmadığına karar verilmiş olup yine … ve … D. A.’ya yönelik tehdit suçunu işlediği Yerel Mahkemece kabul edilmiştir.
IV. GEREKÇE
A. Katılan … D. A.’ya Yönelik Hakaret Suçundan Verilen Beraat Hükmü Yönünden
Katılan …’ın, diğer katılan … D. A.’ya yönelik hakaret suçundan kurulan beraat hükmünü temyize hak ve yetkisinin bulunmadığı, 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesinin birinci fıkrası ve 1412 sayılı Kanun’un 317 inci maddesi uyarınca katılan vekilinin temyiz isteğinin reddine karar verilmesi gerektiği anlaşılmıştır.
B. Katılan …’a Yönelik Hakaret Suçundan Ceza Verilmesine Yer Olmadığı Hükmü Yönünden
1. Sanığın yargılama konusu eylemi için, 5237 sayılı Kanun’un 125 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca belirlenecek cezanın türü ve üst haddine göre aynı Kanun’un 66 ncı maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi ve 67 inci maddesinin dördüncü fıkrası gereği 8 yıllık olağan, 12 yıllık olağanüstü zamanaşımı süresinin öngörüldüğü anlaşılmıştır.
2. 5237 sayılı Kanun’un 66 ncı maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi ve 67 nci maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca, zamanaşımını son kesen sebep olan sanığın savunmasının alındığı tarih dikkate alınarak, suçun tabi bulunduğu 8 yıllık olağan dava zamanaşımının gerçekleştiği belirlenmiştir.
C. Sanık Hakkında Katılanlara Yönelik Tehdit Suçundan Verilen Mahkûmiyet Hükmü Yönünden
Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, Mahkemenin yargılama sonuçlarına uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dava dosyası içeriğine göre, aşağıdaki bozma sebepleri dışında başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1. Tekerrüre esas alınan ilamda da tekerrür hükümleri uygulanan sanık hakkında, 5237 sayılı Kanun’un 58 inci maddesi uyarınca ikinci kez tekerrür hükümlerinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
2 Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 14 üncü maddesinin ilk fıkrasında yer alan, mahkûmiyete karar verilmiş ise vekili bulunan katılan lehine vekalet ücretine tayin olunması gerektiğine dair düzenleme uyarınca, kendisini vekil ile temsil ettiren katılan … lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi,
3. 7188 sayılı Kanun’un 24 üncü maddesiyle değişik, 5271 sayılı Kanun’un 251 inci maddesinde “Basit Yargılama Usulü” düzenlenmiş olup, bu düzenlemenin uygulanmasıyla ilgili olarak, 5271 sayılı Kanun’a 7188 sayılı Kanun’la eklenen geçici 5 inci maddenin birinci fıkrasının (d) bendinde yer alan “hükme bağlanmış” ibaresinin, Anayasa Mahkemesi’nin 14.01.2021 tarihli ve 2020/81 Esas, 2021/4 Karar sayılı kararıyla “basit yargılama usulü” yönünden Anayasa’nın 38 inci maddesine aykırı görülerek iptaline karar verilmesi karşısında, temyiz incelemesi yapılan ve 5271 sayılı Kanun’un 251 inci maddesinin birinci fıkrası kapsamına giren suç yönünden; Anayasa’nın 38 inci maddesi ile 5237 sayılı Kanun’un 7 inci ve 5271 sayılı Kanun’un 251 inci vd. maddeleri gereğince yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunduğu belirlendiğinden karar bu yönlerden hukuka aykırı bulunmuştur.
V. KARAR
A. Katılan … D. A’ya Yönelik Hakaret Suçundan Verilen Beraat Hükmü Yönünden
Gerekçe bölümünün (A) bendinde açıklanan nedenle yukarıda belirtilen Yerel Mahkeme kararına yönelik katılan vekilinin temyiz isteğinin, 1412 sayılı Kanun’un 317 nci maddesi gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle REDDİNE,
B. Katılan …’a Yönelik Hakaret Suçundan Ceza Verilmesine Yer Olmadığı Hükmü Yönünden
Gerekçe bölümünün (B) bendinde açıklanan nedenle Yerel Mahkeme kararına yönelik sanığın ve katılan vekilinin temyiz istekleri yerinde görüldüğünden HÜKMÜN, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği BOZULMASINA, bu husus yeninden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Kanun’un 322 nci maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendinin verdiği yetkiye dayanılarak sanık hakkındaki kamu davasının 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin sekizinci fıkrası gereği gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle DÜŞMESİNE,
C. Katılanlara Yönelik Tehdit Suçundan Verilen Mahkumiyet Hükmü Yönünden
Gerekçe bölümünün (C) bendinde açıklanan nedenlerle Yerel Mahkeme kararına yönelik sanığın ve katılan vekilinin temyiz isteği yerinde görüldüğünden HÜKMÜN, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
07.12.2023 tarihinde karar verildi.