YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/14258
KARAR NO : 2023/24563
KARAR TARİHİ : 22.11.2023
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2022/1302 Değişik İş
SUÇLAR : Hakaret, tehdit
İNCELEME KONUSU
KARAR : Mahkûmiyet
KANUN YARARINA
BOZMA YOLUNA
BAŞVURAN : Adalet Bakanlığının istemi üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : İlgili kararın kanun yararına bozulması
Yukarıda tarih ve sayısı belirtilen incelemeye konu Yerel Mahkeme kararı ile sanık hakkında;
1. Hakaret suçundan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 125 inci maddesinin birinci ve dördüncü fıkraları ile 62 ve 52 nci maddeleri uyarınca 2.610,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına,
2. Tehdit suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 106 ncı maddesinin birinci cümlesinin ikinci fıkrası ve 62 nci maddesi uyarınca, 25 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına,
Karar verilerek, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 231 inci maddesi gereği hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiştir.
Adalet Bakanlığının, 5271 sayılı Kanun’un 309 uncu maddesinin birinci fıkrası uyarınca, 27.07.2023 tarih ve 94660652-105-15-7158-2023-Kyb sayılı evrakı ile kanun yararına bozma istemine istinaden düzenlenen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 21.09.2023 tarihli ve KYB-2023/91993 sayılı Tebliğnamesi ile dava dosyası Daireye gönderilmekle, gereği düşünüldü:
I. İSTEM
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma isteminin;
“…Dosya kapsamına göre, sanığın adli sicil kaydında bulunan Burdur 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 02/07/2020 tarihli ve 2020/142 esas, 2020/408 sayılı hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının 04/09/2020 tarihinde kesinleştiği nazara alındığında inceleme konusu suçun işlendiği 10/05/2021 tarihinin önceki kesinleşen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının denetim süresi içerisinde olduğu anlaşıldığından, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/8. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilemeyeceği gözetilmeden, itirazın kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir.”
Şeklindeki gerekçeye dayandığı anlaşılmıştır.
II. GEREKÇE
5271 sayılı Kanun’un 231 inci maddesinde düzenlenen “hükmün açıklanmasının geri bırakılması” müessesesinin uygulanabilmesi için öncelikle,
-Sanık hakkında kurulan mahkûmiyet hükmünde, hükmolunan cezanın iki yıl veya daha az süreli hapis veya adli para cezasından ibaret olması,
-Suçun 5271 sayılı Kanun’un 231 inci maddesinin ondördüncü fıkrasında yazılı suçlardan olmaması,
-Sanığın daha önce kasıtlı bir suçtan mahkûm olmamış bulunması,
-Sanığın hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına itirazının olmaması,
-Suçun işlenmesiyle mağdurun veya kamunun uğradığı zararın, aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tamamen giderilmesine ilişkin koşulların birlikte gerçekleşmesi gerekmektedir.
Anılan bu objektif koşulların gerçekleşmesi ile birlikte ayrıca “Mahkemece, sanığın kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları göz önünde bulundurularak yeniden suç işlemeyeceği hususunda kanaate varılmasına” ilişkin takdire dayalı subjektif koşulun da gerçekleşmesi halinde “hükmün açıklanmasının geri bırakılması” müessesesinin uygulanması olanağı bulunmaktadır.
5271 sayılı Kanun’un 231 inci maddesinin sekizinci fıkrasına birinci cümlesinden sonra gelmek üzere, 28.06.2014 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 6545 sayılı Kanunun 72 nci maddesiyle eklenen “Denetim süresi içinde, kişi hakkında kasıtlı bir suç nedeniyle bir daha hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilemez.” şeklinde düzenleme eklenmiştir.
Anılan Kanun’un gerekçesi şöyledir;
“Söz konusu maddenin uygulamasında, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilen sanıklar hakkında işledikleri diğer suçlardan dolayı da birçok kez hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verildiği görülmektedir. Yapılması öngörülen değişiklikle, bu uygulamaya son verilmesi ve denetim süresi içinde sanık hakkında bir daha hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilememesi amaçlanmaktadır. Kişinin işlediği ikinci suçun denetim süresi içinde işlenip işlenmediğinin önemi bulunmamaktadır. Daha önceden işlenen suçlar bakımından da bu yasak uygulanacaktır.”
Bu hükmün amacı, suç failinin birden fazla hükmün açıklanmasının geri bırakılması kurumundan yararlanmasının önüne geçmek olup, maddenin lafzı ile madde gerekçesinin içeriğine göre, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmesi halinde, sanık hakkında tatbik edilmesi zorunlu olan 5 yıllık denetim tedbirine tabi tutulması şartının yerine getirilmesi sırasında, sanık hakkında kasıtlı başka bir suçtan dolayı bir daha hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilemeyecektir.
Bu kapsamda inceleme konusu dava dosyası değerlendirildiğinde; sanığın adli sicil kaydına işlenmeyen ancak dosyada bir örneği bulunan Burdur 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 02.07.2020 tarihli ve 2020/142 esas, 2020/408 sayılı hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının 04.09.2020 tarihinde kesinleştiği ve bu karar yönünden denetim süresinin başladığı anlaşılmıştır. İnceleme konusu tehdit ve hakaret suçlarının işlendiği tarihin ise 10.05.2021 olması nedeniyle 5271 sayılı Kanun’un 231 inci maddesinin sekizinci fıkrasındaki, “Denetim süresi içinde, kişi hakkında kasıtlı bir suç nedeniyle bir daha hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilemez.” şeklindeki düzenleme gereğince bu suçlar yönünden sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilemeyecektir.
Bu itibarla sanık hakkında atılı suçlardan hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı veren Yerel Mahkeme kararına karşı yapılan itirazın kabulü yerine reddine karar verilmesi hukuka aykırı bulunmuştur.
III. KARAR
1. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma isteminin KABULÜNE,
2. Burdur Ağır Ceza Mahkemesinin 09.11.2022 tarihli ve 2022/1302 Değişik İş sayılı kararının 5271 sayılı Kanun’un 309 uncu maddesinin üçüncü fıkrası gereği, oy birliğiyle KANUN YARARINA BOZULMASINA,
3. Aynı Kanun maddesinin 4 (a) fıkrası gereğince, sonraki işlemlerin mahallinde tamamlanmasına,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
22.11.2023 tarihinde karar verildi.