YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/14249
KARAR NO : 2023/24564
KARAR TARİHİ : 22.11.2023
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2022/1084 E., 2023/259 K.
SUÇ : Hakaret
İNCELEME KONUSU
KARAR : Mahkûmiyet
KANUN YARARINA
BOZMA YOLUNA
BAŞVURAN : Adalet Bakanlığının istemi üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : İlgili kararın kanun yararına bozulması
Yukarıda tarih ve sayısı belirtilen incelemeye konu Yerel Mahkeme kararı ile sanık hakkında hakaret suçundan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 125 inci maddesinin üçüncü fıkrasının (a) ve (c) bentleri ile dördüncü fıkrası, 43 üncü maddesinin ikinci fıkrasının delaletiyle birinci fıkrası uyarınca 575 gün adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.
Adalet Bakanlığının, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 309 uncu maddesinin birinci fıkrası uyarınca, 16.08.2023 tarih ve 94660652-105-01-16571-2023-Kyb sayılı evrakı ile kanun yararına bozma istemine istinaden düzenlenen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 22.09.2023 tarihli ve KYB-2023/93486 sayılı Tebliğnamesi ile dava dosyası Daireye gönderilmekle, gereği düşünüldü:
I. İSTEM
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma isteminin;
“…Kozan 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 13/04/2023 tarihli kararını müteakip, sanık hakkında hükmedilen 575 gün adli para cezasının paraya çevrilmediğinin fark edilmesi nedeniyle dosyanın ele alınarak, sanığın 5237 sayılı Kanun’un 52/2. maddesi gereğince 11.500,00 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına ibaresinin hükme eklenmesine ilişkin düzenlenen 29/05/2023 tarihli tutanağın hukuken yok hükmünde olduğu değerlendirilerek yapılan incelemede,
5237 sayılı Kanun’un 52. maddesinin 1 ve 2. fıkralarında yer alan “Adlî para cezası, beş günden az ve kanunda aksine hüküm bulunmayan hâllerde yediyüzotuz günden fazla olamamak üzere belirlenen tam gün sayısının, bir gün karşılığı olarak takdir edilen miktar ile çarpılması suretiyle hesaplanan meblağın hükümlü tarafından Devlet Hazinesine ödenmesinden ibarettir. En az yirmi ve en fazla yüz Türk lirası olan bir gün karşılığı adlî para cezasının miktarı, kişinin ekonomik ve diğer şahsi hâlleri göz önünde bulundurularak takdir edilir.” şeklindeki düzenleme karşısında, belirlenen gün sayısının takdir edilecek miktar ile çarpılması suretiyle adli para cezasının tayini gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiştir.”
Şeklindeki gerekçeye dayandığı anlaşılmıştır.
II. GEREKÇE
Yerel Mahkemenin dosyadan el çektikten sonra 29.05.2023 tarihli tutanak ile kararda değişiklik yapamayacağı anlaşıldığından, bu tutanağın hukuki değerden yoksun olduğu belirlenerek yapılan incelemede;
5237 sayılı Kanun’un “Adlî para cezası” başlıklı 52 nci maddesi;
“(1) Adlî para cezası, beş günden az ve kanunda aksine hüküm bulunmayan hallerde yediyüzotuz günden fazla olmamak üzere belirlenen tam gün sayısının, bir gün karşılığı olarak takdir edilen miktar ile çarpılması suretiyle hesaplanan meblağın hükümlü tarafından Devlet Hazinesine ödenmesinden ibarettir.
(2) En az yirmi ve en fazla yüz Türk Lirası olan bir gün karşılığı adlî para cezasının miktarı, kişinin ekonomik ve diğer şahsi halleri göz önünde bulundurularak takdir edilir.
(3) Kararda, adlî para cezasının belirlenmesinde esas alınan tam gün sayısı ile bir gün karşılığı olarak takdir edilen miktar ayrı ayrı gösterilir.
(4) Hakim, ekonomik ve şahsi hallerini göz önünde bulundurarak, kişiye adlî para cezasını ödemesi için hükmün kesinleşme tarihinden itibaren bir yıldan fazla olmamak üzere mehil verebileceği gibi, bu cezanın belirli taksitler halinde ödenmesine de karar verebilir. Taksit süresi iki yılı geçemez ve taksit miktarı dörtten az olamaz. Kararda, taksitlerden birinin zamanında ödenmemesi halinde geri kalan kısmın tamamının tahsil edileceği ve ödenmeyen adlî para cezasının hapse çevrileceği belirtilir.” hükmünü içermektedir.
Bu kapsamda inceleme konusu dava dosyası değerlendirildiğinde; sanık hakkında hakaret suçundan 575 gün olarak belirlenen tam gün sayısının, bir gün karşılığı olarak takdir edilen miktar ile çarpılması suretiyle sonuç adli para cezasının hesaplanması gerektiğinin gözetilmemesi hukuka aykırı bulunmuştur.
III. KARAR
1. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma isteminin KABULÜNE,
2. Sanık hakkında hakaret suçundan kurulan Yerel Mahkeme kararının 5271 sayılı Kanun’un 309 uncu maddesinin üçüncü fıkrası gereği, oy birliğiyle KANUN YARARINA BOZULMASINA,
3. 5271 sayılı Kanun’un 309 uncu maddesinin dördüncü fıkrasının (d) bendi uyarınca, Yerel Mahkemece tercih edilen seçimlik yaptırım türü de gözetilerek;
a. Sanığın, 5237 sayılı Kanun’un 125 inci maddesinin üçüncü fıkrasının (a) ve (c ) bentleri uyarınca 395 gün karşılığı adli para cezası ile cezalandırılmasına,
b. 5237 sayılı Kanun’un 125 inci maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca ¼ oranında artırılarak 460 gün karşılığı adli para cezası ile cezalandırılmasına,
c. 5237 sayılı Kanun’un 43 üncü maddesinin ikinci fıkrasının delaletiyle birinci fıkrası uyarınca ¼ oranında artırım yapılarak 575 gün karşılığı adli para cezası ile cezalandırılmasına,
d. 5237 sayılı Kanun’un 52 nci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca, günlüğü takdiren 20,00 TL üzerinden paraya çevrilerek, sanığın 11.500,00 TL adli para cezasıyla CEZALANDIRILMASINA,
e. Sanığa verilen adli para cezasının sanığın ekonomik ve şahsi durumu dikkate alınarak 5237 sayılı Kanun’un 52 nci maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca birer aylık 24 eşit taksit halinde sanıktan tahsil edilmesine,
4. Kararın diğer kısımların aynen bırakılmasına, dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
22.11.2023 tarihinde karar verildi.