YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/14247
KARAR NO : 2023/23666
KARAR TARİHİ : 06.11.2023
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2023/250 Değişik İş.
SUÇ : Hakaret
İNCELEME KONUSU
KARAR : İtirazın kabulü kararı
KANUN YARARINA
BOZMA YOLUNA
BAŞVURAN : Adalet Bakanlığının istemi üzerine Yargıtay CumhuriyetBaşsavcılığı
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : İlgili kararın kanun yararına bozulması
Sanık hakkında Yerel Mahkeme kararı ile hakaret suçundan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 125 inci maddesinin ikinci fıkrası delaletiyle birinci fıkrası, dördüncü fıkrası, 62 inci maddesi uyarınca 1.740 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiş söz konusu karara sanığın itiraz etmesi üzerine itiraz mercii tarafından itirazın kabulüne karar verildiği anlaşılmıştır.
Adalet Bakanlığının, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 309 uncu maddesinin birinci fıkrası uyarınca, 26.07.2023 tarih ve 94660652-105-34-10001-2023-Kyb sayılı evrakı ile kanun yararına bozma istemine istinaden düzenlenen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 18.09.2023 tarihli ve KYB-2023/90854 sayılı Tebliğnamesi ile dava dosyası Daireye gönderilmekle, gereği düşünüldü:
I. İSTEM
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 18.09.2023 tarihli ve KYB-2023/90854 sayılı kanun yararına bozma isteminin;
” 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 251. maddesinde yer alan “Asliye ceza mahkemesince, iddianamenin kabulünden sonra adli para cezasını ve/veya üst sınırı iki yıl veya daha az süreli hapis cezasını gerektiren suçlarda basit yargılama usulünün uygulanmasına karar verilebilir” şeklindeki düzenleme ile,
Dosya kapsamına göre, merciince, sanığın üzerine atılı suçların basit yargılama usulü uygulanıp uygulanmayacağı hakkında karar verilmeden hüküm kurulduğu gerekçesiyle, Bakırköy 9. Asliye Ceza Mahkemesinin 31.01.2023 tarihli ve 2022/634 esas, 2023/38 sayılı kararının kaldırılmasına karar verilmiş ise de, somut olayda, sanığın 5237 sayılı TCK’nın 125/1, 125/4 ve 62. maddeleri uyarınca cezalandırılmasına karar verildiği, Yargıtay 4. Ceza Dairesinin 15.03.2022 tarihli ve 2021/39942 esas, 2022/7489 karar sayılı ilâmında da belirtildiği üzere, alenen işlenen hakaret suçunun basit yargılama usulü kapsamında olmadığı gözetilmeden, itirazın reddi yerine, yazılı şekilde kabulüne karar verilmesinde isabet görülmemiştir.” şeklindeki gerekçeye dayandığı anlaşılmıştır.
II. GEREKÇE
5271 sayılı Kanun’un “basit yargılama usulü” başlıklı 251 inci maddesinde;
“(1) Asliye ceza mahkemesince, iddianamenin kabulünden sonra adli para cezasını ve/veya üst sınırı iki yıl veya daha az süreli hapis cezasını gerektiren suçlarda basit yargılama usulünün uygulanmasına karar verilebilir.
(2) Basit yargılama usulünün uygulanmasına karar verildiği takdirde mahkemece iddianame; sanık, mağdur ve şikâyetçiye tebliğ edilerek, beyan ve savunmalarını on beş gün içinde yazılı olarak bildirmeleri istenir. Tebligatta duruşma yapılmaksızın hüküm verilebileceği hususu da belirtilir. Ayrıca, toplanması gereken belgeler, ilgili kurum ve kuruluşlardan talep edilir.
(3) Beyan ve savunma için verilen süre dolduktan sonra mahkemece duruşma yapılmaksızın ve Cumhuriyet savcısının görüşü alınmaksızın, Türk Ceza Kanunu’nun 61 inci maddesi dikkate alınmak suretiyle, 223 üncü maddede belirtilen kararlardan birine hükmedilebilir. Mahkûmiyet kararı verildiği takdirde sonuç ceza dörtte bir oranında indirilir.
(4) Mahkemece, koşulları bulunması hâlinde; kısa süreli hapis cezası seçenek yaptırımlara çevrilebilir veya hapis cezası ertelenebilir ya da uygulanmasına sanık tarafından yazılı olarak karşı çıkılmaması kaydıyla hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilir.
(5) Hükümde itiraz usulü ile itirazın sonuçları belirtilir.
(6) Mahkemece gerekli görülmesi hâlinde bu madde uyarınca hüküm verilinceye kadar her aşamada duruşma açmak suretiyle genel hükümler uyarınca yargılamaya devam edilebilir.
(7) Basit yargılama usulü, yaş küçüklüğü, akıl hastalığı, sağır ve dilsizlik hâlleri ile soruşturma veya kovuşturma yapılması izne ya da talebe bağlı olan suçlar hakkında uygulanmaz.
(8) Basit yargılama usulü, bu kapsama giren bir suçun, kapsama girmeyen başka bir suçla birlikte işlenmiş olması hâlinde uygulanmaz.” şeklinde düzenlemeye yer verilmiştir.
İncelenen dosyada; 5271 sayılı Kanun’un 251 inci maddesinin birinci fıkrasında “Asliye ceza mahkemesince, iddianamenin kabulünden sonra adli para cezasını ve/veya üst sınırı iki yıl veya daha az süreli hapis cezasını gerektiren suçlarda basit yargılama usulünün uygulanmasına karar verilebilir.” biçimindeki düzenlemesi göz önüne alındığında, sanık hakkında hakaret suçundan yargılama yapılarak, eylemin aleni ortamda gerçekleştirilmesi nedeniyle 5237 sayılı Kanun’un 125 inci maddesinin dördüncü fıkrasının uygulanmış olması karşısında, suçun yasa maddesinde öngörülen cezasının üst sınırı 2 yılı aştığından, sanık hakkında basit yargılama usulünün uygulanamayacağı gözetilmeden itiraz mercii tarafından itirazın kabulüne dair karar Kanuna aykırı olup kanun yararına bozma talebi yerinde görülmüştür.
III. KARAR
1. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma isteminin KABULÜNE,
2. Bakırköy 14. Ağır Ceza Mahkemesinin, 20.03.2023 tarihli ve 2023/250 değişik İş. sayılı kararının 5271 sayılı Kanun’un 309 uncu maddesinin üçüncü fıkrası gereği, oy birliğiyle KANUN YARARINA BOZULMASINA, dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
06.11.2023 tarihinde karar verildi.