Yargıtay Kararı 4. Ceza Dairesi 2023/13803 E. 2023/23910 K. 08.11.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/13803
KARAR NO : 2023/23910
KARAR TARİHİ : 08.11.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2015/619 E., 2015/1000 K.
SUÇLAR : Kasten yaralama, tehdit, görevi yaptırmamak için direnme
HÜKÜMLER : Ceza verilmesine yer olmadığı, mahkumiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama

Sanık hakkında kasten yaralama ve tehdit suçlarından 20.12.2011 tarihinde verilen hükümlerin temyiz edilmeksizin kesinleşmesi karşısında; bu suçtan kurulan 23.12.2015 tarihli hükümlerin hukuki değerden yoksun olduğu belirlenmiştir.
Sanık hakkında görevi yaptırmamak için direnme suçundan kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir sebeplerin bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Yerel Mahkemece sanık hakkında görevi yaptırmamak için direnme suçundan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 265 inci maddesinin birinci fıkrası ile 62 nci maddesi uyarınca 5 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ilişkin 5271 sayılı Kanun’un 231 inci maddesinin beşinci fıkrası uyarınca açıklanması geri bırakılan hükmün, sanığın denetim süresi içinde kasıtlı suç işlemesi sebebiyle aynen açıklanmasına ve 5237 sayılı Kanun’un 53 üncü maddesi uyarınca hak yoksunluklarına karar verilmiştir.
2. Yerel Mahkemece sanık hakkında kasten yaralama ve tehdit suçlarından 5237 sayılı Kanun’un 86 ncı maddesinin ikinci fıkrası ile üçüncü fıkrasının (c) bendi ve 106 ncı maddesinin birinci fıkrasının birinci cümlesi uyarınca ceza verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanığın temyiz isteği, hakkında verilen kararın bozulması ve lehine olan kanun maddelerinin uygulanması gerektiğine vesaire ilişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
Sanığın tanık T. A.’nın aracının anahtarını alarak sakladığı, bu nedenle tartışmaya başladıkları, olayı gören mağdur ve şikâyetçi polis memurlarının müdahale ettiği, tanığın sanık hakkında şikâyetçi olduğunu bildirdiği, polis memurlarının sanıktan aracın anahtarını istedikleri, ancak sanığın aldığı alkolün etkisi ile anahtarı vermediği, hakkında adli işlem yapılmak üzere polis merkezine götürülmek istenildiğinde mağdur ve şikâyetçi polis memurlarını iteklemek ve ayrıca şikâyetçi M. Ö.’nün yüzüne vurmak suretiyle polis merkezine gitmemek için direndiği Mahkemece kabul edilmiştir.
IV. GEREKÇE
A. Kasten Yaralama ve Tehdit Suçlarından Kurulan Hükümlere İlişkin
İzmir 12. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 20.12.2011 tarih ve 2011/575 Esas, 2011/723 Karar sayılı kararıyla sanık hakkında kasten yaralama ve tehdit suçlarından kurulan ceza verilmesine yer olmadığına ilişkin hükümlerin temyiz edilmeksizin kesinleştiği, incelemeye konu 23.12.2015 tarih ve 2015/619 Esas, 2015/1000 Karar sayılı kararın ise görevi yaptırmamak için direnme suçundan açıklanması geri bırakılan hükmün denetim süresinde kasıtlı suç işlenmesi nedeniyle açıklanmasına ilişkin olduğu, bu suretle kasten yaralama ve tehdit suçlarından kurulan 23.12.2015 tarihli hükümlerin hukuki değerden yoksun olduğu anlaşılmıştır.
B. Görevi Yaptırmamak İçin Direnme Suçundan Kurulan Hükme İlişkin
1. Sanığın Temyiz Sebepleri Yönünden
i. Olay ve Olgular bölümünde anlatıldığı şekliyle sanığın üzerine atılı görevi yaptırmamak için direnme eylemini gerçekleştirdiği hususunun adli rapor içerikleri, olay tutanağı ile tanıklar F. C., T. A. ve V. B.’nin beyanları neticesinde sübut bulduğu yönündeki Mahkemenin takdir ve gerekçesinde hukuka aykırılık görülmemiştir.
ii. Sanık hakkında açıklanması geri bırakılan hükmün denetim süresi içinde kasıtlı suç işlenmesi nedeniyle açıklandığı anlaşılmakla 5237 sayılı Kanun’un 50, 51 ve 5271 sayılı Kanun’un 231 inci maddesinin beşinci fıkrasında düzenlenen hükümlerin uygulanmamasında bir isabetsizlik görülmemiştir.
2. Sair Temyiz Sebepleri Yönünden
i. Sanığa yükletilen görevi yaptırmamak için direnme eylemiyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
ii. Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanun’da öngörülen suç tipine uyduğu,
iii. Sanığın, görevi yaptırmamak için direnme eylemini birden fazla görevliye karşı bir suç işleme kararı kapsamında tek bir fiil ile gerçekleştirmesi karşısında, 5237 sayılı Kanun’un 43 üncü maddesinin ikinci fıkrasının uygulanması gerektiği gözetilmemiş ise de, aleyhe temyiz olmadığından bozma yapılamayacağı anlaşıldığından,
iv. Sair yönlerden yapılan incelemede hukuka aykırılık görülmemiştir.
V. KARAR
A. Kasten Yaralama ve Tehdit Suçlarından Kurulan Hükümler Yönünden
Gerekçe bölümünün (A) bendinde açıklanan nedenle sanığın temyiz istemi hakkında karar vermeye yer olmadığı belirlenerek esası incelenmeyen dava dosyasının, oy birliğiyle Mahkemesine iadesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
B. Görevi Yaptırmamak İçin Direnme Suçundan Kurulan Hüküm Yönünden
Gerekçe bölümünün (B) bendinde açıklanan nedenlerle Yerel Mahkemenin kararında sanık tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden, temyiz sebeplerinin reddiyle hükmün, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
08.11.2023 tarihinde karar verildi.