Yargıtay Kararı 4. Ceza Dairesi 2023/13590 E. 2023/23722 K. 07.11.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/13590
KARAR NO : 2023/23722
KARAR TARİHİ : 07.11.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2015/208 E., 2015/668 K.
SUÇ : Çevrenin kasten kirletilmesi
HÜKÜM : Mahkûmiyet
TEMYİZ EDENLER : Sanık müdafii, şikâyetçi vekili
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Bozma

Yukarıda tarih ve sayısı belirtilen incelemeye konu Yerel Mahkeme kararının, şikâyetçi vekili ve sanık müdafiinin temyizi üzerine yapılan ön inceleme neticesinde, şikâyetçi idarenin usulüne uygun olarak duruşmadan haberdar edilmelerine karşın, vekilin duruşmaya katılmadığı ve kamu davasına katılma talebinde de bulunmadığı, bu itibarla 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 237 nci maddesinin birinci fıkrası uyarınca kamu davasında katılan sıfatının bulunmadığı anlaşılmakla, aynı Kanun’un 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği sanık hakkındaki hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunmadığı anlaşılmıştır.
Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği sanık müdafiinin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir sebeplerin bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilerek gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
Yerel Mahkemece sanık hakkında çevrenin kasten kirletilmesi suçundan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 181 inci maddesinin birinci fıkrası, 62 nci maddesinin birinci fıkrası, 50 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi, 52 nci maddesi uyarınca 3.000,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
1. Şikâyetçi vekilinin temyiz isteminin özetle; katılma taleplerinin kabulü ile sanık hakkında mahkûmiyet kararı verilmesine yönelik olduğu belirlenmiştir.
2. Sanık müdafiinin temyiz isteminin süre tutum dilekçesinden ibaret olduğu, vekilin istifa etmesi üzerine sanığa gerekçeli kararın gönderildiği ancak ayrıntılı temyiz dilekçesi sunmadığı belirlenmiştir.
III.OLAY VE OLGULAR
Sanığın yetkilisi olduğu şirkette yapılan denetimlerde şirketin tesisteki faaliyetlerinden kaynaklanan ömrünü tamamlamış lastikler, komtamine ambalajlar ve hurda atıklarının toprak zemin üzerinde karışık olarak depoladığının tespit edildiğinden bahisle çevrenin kasten kirletilmesi suçundan cezalandırılması talebi ile açılan kamu davasında Yerel Mahkemece sanığın mahkûmiyetine karar verilmiştir.
IV.GEREKÇE
A. Şikâyetçi Vekilinin Temyizi Yönünden
Şikâyetçi idarenin usulüne uygun olarak duruşmadan haberdar edilmelerine karşın, yöntemince kamu davasına katılmadıkları, bu itibarla 5271 sayılı Kanun’un 237 nci maddesinin birinci fıkrası uyarınca kamu davasında katılan sıfatı bulunmayan şikâyetçi vekilinin, aynı Kanun’un 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği sanık hakkındaki hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunmadığı anlaşılmıştır.
B. Sanık Müdafiinin Temyizi Yönünden

1. Sanığın yargılamaya konu eylemi için, 5237 sayılı Kanun’un 181 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca belirlenecek cezaların türü ve üst sınırlarına göre aynı Kanun’un 66 ncı maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi gereği 8 yıllık olağan zamanaşımı süresinin öngörüldüğü anlaşılmıştır.
2. 5237 sayılı Kanun’un 67 nci maddesinin ikinci fıkrasının (d) bendi uyarınca zamanaşımı süresini kesen son işlemin 03.06.2015 tarihli mahkûmiyet kararı olduğu ve bu tarihten, temyiz incelemesi tarihine kadar, 8 yıllık olağan zamanaşımı süresinin gerçekleşmiş olduğu belirlenmiştir.
V. KARAR
A. Şikâyetçi Vekilinin Temyizi Yönünden
Gerekçe bölümünün (A) bendinde açıklanan nedenle Yerel Mahkemenin kararına yönelik şikâyetçi vekilinin temyiz isteğinin, 1412 sayılı Kanun’un 317 nci maddesi gereği, oy birliğiyle REDDİNE,
B. Sanık müdafiinin Temyizi Yönünden
Gerekçe bölümünün (B) bendinde açıklanan nedenlerle Yerel Mahkemenin kararına yönelik sanık müdafiinin temyiz isteği yerinde görüldüğünden HÜKMÜN,1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesinin birinci fıkrası gereği BOZULMASINA, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Kanun’un 322 nci maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendinin verdiği yetkiye dayanılarak sanık hakkındaki kamu davasının 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin sekizinci fıkrası gereği gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle DÜŞMESİNE,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
07.11.2023 tarihinde karar verildi.