Yargıtay Kararı 4. Ceza Dairesi 2023/12917 E. 2023/24768 K. 28.11.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/12917
KARAR NO : 2023/24768
KARAR TARİHİ : 28.11.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2023/60 E., 2023/240 K.
SUÇ : Hakaret
İNCELEME KONUSU
KARAR : Mahkûmiyet
KANUN YARARINA
BOZMA YOLUNA
BAŞVURAN : Adalet Bakanlığının istemi üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : İlgili kararın kanun yararına bozulması
Hakaret suçundan sanık …’ın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 125 inci maddesinin birinci fıkrası, aynı maddenin dördüncü fıkrası, 62 nci maddesinin birinci fıkrası, 52 nci maddesinin ikinci fıkrası gereğince 1.740,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına dair Bursa 23. Asliye Ceza Mahkemesinin 10.02.2023 tarihli ve 2023/60 Esas, 2023/240 Karar sayılı kararının Adalet Bakanlığı tarafından kanun yararına bozulmasının istenilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 07.07.2023 gün ve 2023/61960 sayılı Tebliğnamesi ile dava dosyası Daireye gönderilmekle, gereği düşünüldü:
I. İSTEM
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma isteminin;
“Dosya kapsamına göre, sanığın “ekşisözlük” isimli sosyal paylaşım sitesi üzerinden müştekiye yönelik “APCTOOL” kullanıcı ismiyle yaptığı paylaşımda “bu şahsın mevcut kanunları ve etik kuralları çiğneyerek reklam yapmasının savunan tiplere şaşırıyorum … Bu kendini bilmez cahil aslında hekimlik mesleğine zarar veriyor…” şeklinde ifadeler nedeniyle Bursa 23. Asliye Ceza Mahkemesinin 10.02.2023 tarihli kararı ile mahkûmiyet kararı verilmiş ise de,
Soruşturma aşamasında “APCTOOL” kullanıcı ismiyle şikâyete konu paylaşımı yapan kişiye ait İp/port bilgilerinin ilgili sosyal medya sitesinden talep edildiği, 27.01.2022 tarihli gelen cevabi yazıda, iki kişiye ait İp ve port bilgilerinin tespit edildiği, Bilgi Teknolojileri Kurumu tarafından gelen bilgi ve belgelerde de bilgileri sorulan kişilerin … ve … isimli kişiler olduğunun ifade edildiği, Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından … isimli kişiye ulaşılamaması nedeniyle soruşturma evrakının … yönünden tefrik edilmesine karar verilerek kamu davası açıldığı, yapılan yargılamada şikâyete konu paylaşımın sanık … tarafından yapıldığı kabul edilerek mahkûmiyet kararı verildiği,
Ancak Bursa Cumhuriyet Başsavcılığının 24/10/2022 tarihli ve 2021/110999 Soruşturma, 2022/35041 Esas, 2022/24706 sayılı iddianamesi ile aynı müştekiye yönelik aynı eyleme ilişkin … isimli kişi hakkında da kamu davası açılarak, Bursa 21. Asliye Ceza Mahkemesinin 2022/909 Esasına kayden görülen kamu davasında, şikâyete konu sözlerin kaba hitap olduğundan hakaret suçunu oluşturmadığı gerekçesiyle 16.02.2023 tarihli ve 2023/170 Karar sayılı karar ile beraat hükmü verilmiş olması karşısında,
1. Avrupa İnsan Hâkları Sözleşmesi’nin 6/1, 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 141/3, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 34/1 ve 230/1-c maddeleri uyarınca mahkeme kararlarının denetime olanak verecek biçimde açık ve gerekçeli olması, gerekçede iddia ve savunmada ileri sürülen görüşlerin açık olarak belirtilmesi, mevcut delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, hükme esas alınan ve reddedilen delillerin açıkça gösterilmesi ve delillerle sonuç arasında bağ kurulması gerektiği gözetilmeden, Anayasa ve 5271 sayılı Kanun’un amir hükümlerine aykırı şekilde, aynı şikâyetçiye karşı aynı eylem ile hakaret suçunu işlediği iddia olunan … ve … isimli kişilerden hangisinin söz konusu sosyal medya üzerinden paylaşım yaptığının gerekçede tartışılmadan karar verilmesinde,
2. Kabule göre de, benzer bir olaya ilişkin Yargıtay 18. Ceza Dairesinin 15.01.2020 tarihli ve 2019/6889 Esas, 2020/864 Karar sayılı kararında belirtildiği üzere, cahil şeklindeki sözün kaba hitap tarzı niteliğinde olup, katılanın onur, şeref ve saygınlığını rencide edici boyutta olmaması nedeniyle hakaret suçunun yasal unsurlarının oluşmadığı gözetilmeden, sanığın beraati yerine yazılı şekilde mahkûmiyetine karar verilmesinde, isabet görülmemiştir.” şeklindeki gerekçeye dayandığı anlaşılmıştır.
II. GEREKÇE
A. İki Nolu İsteme Yönelik İncelemede
Hakaret fiillerinin cezalandırılmasıyla korunan hukuki değer, kişilerin onur, şeref ve saygınlığı olup, bu suçun oluşabilmesi için, davranışın kişiyi küçük düşürmeye matuf olarak gerçekleşmesi gerekmektedir. Bir hareketin tahkir edici olup olmadığı bazı durumlarda nispi olup, zamana, yere ve duruma göre değişebilmektedir. Kişilere yönelik her türlü ağır eleştiri veya rahatsız edici sözlerin hakaret suçu bağlamında değerlendirilmemesi, sözlerin açıkça, onur, şeref, ve saygınlığı rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnadını veya sövme fiilini oluşturması gerekmektedir.
Bu kapsamda inceleme konusu dava dosyası değerlendirildiğinde iddianamede tanımlanıp mahkemenin de sanığın şikâyetçiye hitaben söylediğini kabul ettiği kaba hitap tarzındaki “bu şahsın mevcut kanunları ve etik kuralları çiğneyerek reklam yapmasının savunan tiplere şaşırıyorum… Bu kendini bilmez cahil aslında hekimlik mesleğine zarar veriyor…” sözünün, mağdurun onur, şeref ve saygınlığını rencide edici boyutta olmaması nedeniyle hakaret suçunun unsurlarının oluşmadığından, sanık hakkında beraat kararı verilmesi gerekirken, mahkûmiyetine karar verilmesi Kanun’a aykırı olup kanun yararına bozma talebi yerinde görülmüştür.

B. Bir Numaralı İsteme Yönelik İncelemede
Gerekçe bölümünün (A) bendinde belirtilen bozma kararının niteliğine göre incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
III. KARAR
1. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma isteminin KABULÜNE,
2. Bursa 23.Asliye Ceza Mahkemesinin 10.02.2023 tarihli ve 2023/60 Esas, 2023/240 Karar sayılı ilamının 5271 sayılı Kanun’un 309 uncu maddesinin üçüncü fıkrası gereği, oy birliğiyle KANUN YARARINA BOZULMASINA,
3.Hükümdeki hukuka aykırılık sanığa verilen cezanın kaldırılmasını gerektirmekle, 5271 sayılı Kanun’un 309 uncu maddesinin dördüncü fıkrasının (d) bendi uyarınca sanığın hakaret suçundan BERAATİNE,
4. Sanığın beraat etmesi nedeni ile bu suç için yapılan yargılama giderinin Hazine üzerinde bırakılmasına,
5.Bir nolu kanun yararına bozma isteminin, bozma kararının niteliğine göre incelenmesine yer olmadığına,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
28.11.2023 tarihinde karar verildi