YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/12913
KARAR NO : 2023/23711
KARAR TARİHİ : 07.11.2023
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2022/980 E., 2022/1068 K.
SUÇ : 19.07.2022
İNCELEME KONUSU
KARAR : Mahkumiyet
KANUN YARARINA
BOZMA YOLUNA
BAŞVURAN : Adalet Bakanlığının istemi üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : İlgili kararın kanun yararına bozulması
Alenen hakaret suçundan sanık …’ın basit yargılama usulü uygulanarak yapılan yargılaması sonunda, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 125 inci maddesinin üçüncü fıkrasının (a) bendi, dördüncü fıkrası, 43 üncü maddesinin ikinci fıkrası, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 251 inci maddesinin üçüncü fıkrası gereğince 7.980,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına dair Muğla 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 15.11.2022 tarihli ve 2022/980 Esas, 2022/1068 Karar sayılı kararının Adalet Bakanlığı tarafından kanun yararına bozulmasının istenilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 07.07.2023 gün ve 2023/61942 sayılı Tebliğname’si ile dava dosyası Daireye gönderilmekle, gereği düşünüldü:
I. İSTEM
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma isteminin;
“1-Ceza İnfaz Kurumunda hükümlü olarak bulunan sanığın başkaca bir olay ile ilgili ifadesinin alınması için koğuşundan çıkartıldığı esnada şikâyetçilere karşı hakarette bulunduğu eylem ile ilgili olarak açılan kamu davasında Muğla 4.Asliye Ceza Mahkemesinin 15.11.2022 tarihli kararıyla sanığın mahkûmiyetine karar verilmiş ise de;
5237 sayılı Kanun’un 125/4 üncü maddesinde “Hakaretin alenen işlenmesi halinde ceza altıda biri oranında artırılır.” şeklinde düzenlemenin yer aldığı, somut olayda, Mahkemesince sanığın hakaret eylemini şikâyetçilere yönelik ceza infaz kurumunda sanığın ifadeye götürüldüğü esnada gerçekleştirdiğinin kabul edilmesi karşısında, hakaret suçunun alenen işlenmediği nazara alınmadan yazılı şekilde sanığın cezasında artırım yapılmasında,
2- Kabule göre de;
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 251/1 inci maddesinde yer alan, “(1) Asliye ceza mahkemesince, iddianamenin kabulünden sonra adli para cezasını ve/veya üst sınırı iki yıl veya daha az süreli hapis cezasını gerektiren suçlarda basit yargılama usulünün uygulanmasına karar verilebilir” şeklindeki,
5237 sayılı Kanun’un 125/1 inci maddesinde yer alan, “Bir kimseye onur, şeref ve saygınlığını rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnat eden … veya sövmek suretiyle bir kimsenin onur, şeref ve saygınlığına saldıran kişi, üç aydan iki yıla kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılır.”, şeklindeki, aynı Kanun’un 125/3-a maddesinde yer alan, “Hakaret suçunun; … kamu görevlisine karşı görevinden dolayı… işlenmesi hâlinde, cezanın alt sınırı bir yıldan az olamaz.” ve 125/4. maddesindeki “Hakaretin alenen işlenmesi halinde ceza altıda biri oranında artırılır.” şeklindeki düzenlemeler ile,
Benzer bir olay sebebiyle Yargıtay 4. Ceza Dairesinin 24.05.2022 tarihli ve 2022/3626 Esas, 2022/13004 Karar sayılı ilamında yer alan, “İnceleme konusu dosyada; sanık hakkında kamu görevlisine hakaret suçundan cezalandırılması talebi ile açılan kamu davasında basit yargılama usulü ve aleniyet hükümleri uygulanmak suretiyle mahkumiyet kararı verildiği, 5237 sayılı Kanun’un 125/4 üncü maddesinde düzenlenen artırım maddesi gereğince cezanın üst sınırının 2 yılı aştığı gözetildiğinde alenen işlenen hakaret suçunun basit yargılama usulü kapsamında olmadığının anlaşılması karşısında, sanık hakkında basit yargılama usulünün uygulanması hukuka aykırı bulunmuştur.” şeklindeki açıklamalar nazara alındığında,
Somut olayda, hakaret suçunun alenen işlendiğinin kabulü halinde ise, 5237 sayılı Kanun’un 125/4 üncü maddesinde düzenlenen artırım nedeniyle cezanın üst sınırının 2 yılı aştığı, alenen işlenen hakaret suçunun basit yargılama usulü kapsamında olmadığı ve bu nedenle 5271 sayılı Kanun’un 251/1 inci maddesi uyarınca bu suç yönünden basit yargılama usulünün uygulanamayacağı gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde,”
Şeklindeki gerekçeye dayandığı anlaşılmıştır.
II. GEREKÇE
A. Bir Numaralı İsteme Yönelik Yapılan İncelemede
5237 sayılı Kanun’un 125 inci maddesinin birinci fıkrasında;
“Bir kimseye onur, şeref ve saygınlığını rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnat eden … veya sövmek suretiyle bir kimsenin onur, şeref ve saygınlığına saldıran kişi, üç aydan iki yıla kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılır. Mağdurun gıyabında hakaretin cezalandırılabilmesi için fiilin en az üç kişiyle ihtilât ederek işlenmesi gerekir.” hükmüne yer verilmiş, aynı Kanun’un dördüncü fıkrasında da “Hakaretin alenen işlenmesi halinde ceza altıda biri oranında artırılır.” hükmü düzenlenmiştir.
5237 sayılı Kanun’un 125 inci maddesinin dördüncü fıkrasında ağırlaştırıcı neden olarak öngörülen aleniyetin gerçekleşmesi için olay yerinde başkalarının bulunması yeterli olmayıp, hakaretin belirlenemeyen sayıda kişi ve herkes tarafından görülme, duyulma ve algılanabilme olasılığının bulunması, herhangi bir sınırlama olmaksızın herkese açık olan yerlerde işlenmesi gerekmektedir.
İnceleme konusu somut olayda; cezaevinde başka bir suçtan hükümlü olan sanığın, idari bir soruşturma nedeni ile muhakkike ifade vermek için cezaevi içerisinde beklediği sırada mağdurlara hakaret ettiğinin kabulü karşısında; cezaevinin aleni bir yer olmadığı ve sanık hakkında koşulları oluşmadığı halde aleniyet artırımı yapılarak fazla ceza verilmesi hukuka aykırı bulunmuştur.
B. İki Numaralı İsteme Yönelik İncelemede
Gerekçe bölümünün (A) bendinde belirtilen bozma kararının niteliğine göre incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
III. KARAR
1. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma isteminin KABULÜNE,
2. Muğla 4.Asliye Ceza Mahkemesinin 15.11.2022 tarihli ve 2022/980 Esas, 2022/1068 Karar sayılı ilamının 5271 sayılı Kanun’un 309 uncu maddesinin üçüncü fıkrası gereği, oy birliğiyle KANUN YARARINA BOZULMASINA,
3. Karardaki hukuka aykırılık 5271 sayılı Kanun’un 309 uncu maddesinin dördüncü fıkrasının (d) bendine göre, sanığa daha hafif bir cezanın verilmesini gerektirmekle, mahkeme uygulaması da gözetilerek;
“Sanık hakkında 5237 sayılı Kanun’un 125 inci maddesinin üçüncü fıkrasının (a) bendi gereğince belirlenen 365 gün karşılığı adli para cezasından sanığın eylemi birden fazla kişiye karşı gerçekleştirdiğinden aynı Kanun’un 43 üncü maddesi gereği (1/4) oranında artırım uygulanarak 456 gün karşılığı adli para cezası ile cezalandırılmasına, basit yargılama usulü ile karar verildiğinden sanığın cezasından 5271 sayılı Kanun’un 251 inci maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca (1/4) oranında indirim yapılarak 342 gün karşılığı adli para cezası ile cezalandırılmasına, bu cezanın günlüğü 20 TL üzerinden hesaplanarak sanığın neticeten 6.840,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına, infazın bu miktar üzerinden yapılmasına, kararda yer alan diğer hususların olduğu gibi bırakılmasına,”
4. İki nolu kanun yararına bozma isteminin, bozma kararının niteliğine göre incelenmesine yer olmadığına,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
07.11.2023 tarihinde karar verildi.