Yargıtay Kararı 4. Ceza Dairesi 2023/12907 E. 2023/24769 K. 28.11.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/12907
KARAR NO : 2023/24769
KARAR TARİHİ : 28.11.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2022/129 Değişik İş
SUÇ : Hakaret
İNCELEME KONUSU
KARAR : İtirazın reddi
KANUN YARARINA
BOZMA YOLUNA
BAŞVURAN : Adalet Bakanlığının istemi üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : İlgili kararın kanun yararına bozulması

Cumhurbaşkanına hakaret suçundan sanık … hakkında yapılan soruşturma evresi sonucunda Bayburt Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 16.11.2021 tarihli ve 2021/1750 soruşturma, 2021/1227 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın O yer Cumhuriyet Başsavcısı tarafından iade edilmesini müteakip, Bayburt Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 31.01.2022 tarihli ve 2021/1750 soruşturma, 2022/116 Esas, 2022/98 Karar sayılı iddianamenin, bahse konu olay ile ilgili olarak daha önce kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği ve usûlüne uygun açılmış bir kamu davası bulunmadığından bahisle kamu davasının durmasına ilişkin Bayburt Asliye Ceza Mahkemesinin 03.03.2022 tarihli ve 2022/135 Esas, 2022/351 Karar sayılı kararına yönelik itirazın reddine ilişkin mercii Bayburt Ağır Ceza Mahkemesinin 01.06.2022 tarihli ve 2022/197 Değişik İş sayılı sayılı kararının Adalet Bakanlığı tarafından kanun yararına bozulmasının istenilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 04.07.2023 gün ve 2023/59358 sayılı Tebliğname’si ile dava dosyası Daireye gönderilmekle, gereği düşünüldü:

I. İSTEM
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma isteminin;
“Dosya kapsamına göre, şüpheli hakkında yapılan soruşturma neticesinde Bayburt Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 16.11.2021 tarihli kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın, O yer Cumhuriyet Başsavcısı tarafından iade edilmesi sonrasında açılan kamu davasının yapılan yargılaması sonucunda, anılan olay ile ilgili olarak daha önce kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmesi ve bu doğrultuda usûlüne uygun açılmış bir kamu davası bulunmadığından bahisle kamu davasının durmasına karar verilmiş ise de,
17.06.2021 tarihli ve 7328 sayılı Kanun’un 2 nci maddesi ile değişik 5235 sayılı Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri İle Bölge Adliye Mahkemeleri’nin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanun’un 18/4 üncü maddesinde yer alan “Cumhuriyet başsavcısı, Cumhuriyet savcılarının soruşturmayı sonlandıran kararları arasında oluşabilecek farklılıkların giderilmesi ile bu kararların kanuna uygunluğunun denetlenmesi hususlarında görevli ve yetkilidir.” şeklindeki düzenleme nazara alındığında, somut olayda Bayburt Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 16.11.2021 tarihli kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın, bahse konu düzenlemeden sonra verilmiş olduğu, kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın o yer Cumhuriyet Başsavcısı tarafından iade edilmesi yoluyla yeni bir iddianame düzenlenmesine engel bir durumun bulunmadığı cihetle, Mahkemesince durma kararı yerine yargılamaya devam edilerek esas hakkında bir karar verilmesi gerektiği gözetilmeden itirazın kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir.” şeklindeki gerekçeye dayandığı anlaşılmıştır.
II. GEREKÇE
İncelenen dosyada; Cumhurbaşkanına hakaret suçundan sanık … hakkında Bayburt Cumhuriyet Başsavcılığınca yapılan soruşturma sonucunda Cumhuriyet savcısı tarafından verilen 16.11.2021 tarihli ve 2021/1750 Soruşturma, 2021/1227 Karar sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın görüldü için Bayburt Cumhuriyet Başsavcılığına gönderildiği, Bayburt Cumhuriyet Başsavcısı tarafından yapılan inceleme sonucunda kovuşturmaya yer olmadığına dair verilen kararın iade edildiği, bunun üzerine Bayburt Cumhuriyet Savcısı tarafından sanık hakkında Adalet Bakanlığından kovuşturma izni alındıktan sonra 31.01.2022 tarihli ve 2021/1750 soruşturma 2022/98 iddianame sayılı iddianame düzenlenerek sanığın 5237 sayılı Kanun’un 299 uncu maddesinin birinci fıkrası uyarınca cezalandırılması talebiyle kamu davası açılmıştır.
Bayburt Asliye Ceza Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda 03.03.2022 tarihli ve 2022/135 Esas, 2022/351 Karar sayılı ilamı ile “soruşturma aşamasında sanık hakkında 16.11.2021 tarihli Kovuşturmaya Yer Olmadığına dair Karar verilmiştir. Cumhuriyet Başsavcısı tarafından söz konusu Kovuşturmaya Yer Olmadığına Dair Kararın iadesine karar verilmesi üzerine sanığın Cumhurbaşkanına Hakaret suçundan cezalandırılması amacıyla kamu davası açılmıştır. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 10. Ceza Dairesinin 2019/2279 Esas, 2021/1271 Karar sayılı ilamında “Yasal düzenlemelere göre, Cumhuriyet başsavcısının iddianame tanzimi ile kamu davası açılması gerektiği gerekçesiyle Cumhuriyet savcısının verdiği kovuşturmaya yer olmadığına dair kararını kaldırma yetkisinin bulunmadığı, itiraz edilmeyen veya itiraz edilmekle birlikte reddedilen kovuşturmaya yer olmadığına dair karar kesinleşeceğinden, CMK’nın 173 üncü maddesinin gereğine tevessül edilmedikçe usulüne uygun açılmış bir kamu davası ve devamında kurulmuş bir hükümden bahsedilemeyeceği ve bu minvalde durma kararı verilerek CMK 172 nci ve 173 üncü maddelerine uygun işlem yapılarak sonucuna göre sanıkların hukuki durumlarının takdir edilmesi gerektiğinin nazara alınmaması,” şeklinde belirtildiği yine İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 15. Ceza Dairesinin 2019/2824 Esas, 2021/1900 Karar sayılı ilamında da ” Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 27.11.2018 tarihli ve 2017/17-328 Esas, 2018/575 Karar sayılı kararında belirtildiği üzere; ceza muhakemesi hukukumuzda mahkemelerce bir yargılama faaliyetinin yapılabilmesi ve hüküm kurulabilmesi için, yargılamaya konu edilecek eylemle ilgili usulüne uygun olarak açılmış bir ceza davası bulunması gerekmekte olup, bu açıklamalar ışığında mahkemece dosyanın İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderilerek 16.10.2018 tarih ve 2018/50301 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına ilişkin kararın ilgililere tebliği sağlanıp itiraz edilmesi ve merciin itirazı kabul etmesi halinde, hazırlanacak iddianame ile açılan davanın iş bu dava ile birleştirilip sonuçlandırılması, itiraz edilmez veya itiraz reddedilirse 5271 sayılı CMK’nın 223/8 inci maddesi kapsamında kovuşturma şartı gerçekleşmediğinden eldeki davanın düşürülmesine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden sanığın mahkûmiyetine karar verilmiş olması, ” şeklinde belirtilmiş olup böylece somut olayda sanık … hakkında açılan kamu davasının hukuki değerden yoksun iddianame ile açılmış olması nedeniyle” 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin sekizinci fıkrası uyarınca durma kararı verilmiştir.
25.06.2021 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7328 sayılı Kanun ile 5325 sayılı Kanun’un 18 inci maddesinin son fıkrasına; “Cumhuriyet Başsavcısı, Cumhuriyet savcılarının soruşturmayı sonlandıran kararları arasında oluşabilecek farklılıkların giderilmesi ile bu kararların kanuna uygunluğunun denetlenmesi hususlarında görevli ve yetkilidir.” şeklindeki düzenleme eklenmiştir.
Cumhuriyet savcısı tarafından verilen kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın Cumhuriyet Başsavcısı tarafından iade edilmesi üzerine düzenlenen iddianamenin 5325 sayılı Kanun’un 18/son maddesindeki düzenleme ile birlikte usulüne uygun hale geldiği anlaşılmakla mahkemece verilen durma kararı ve bu durma kararına yönelik itirazın reddine dair karar Kanun’a aykırı olup kanun yararına bozma talebi yerinde görülmüştür.
III. KARAR
1. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma isteminin KABULÜNE,
2. Bayburt Ağır Ceza Mahkemesinin 01.06.2022 tarihli ve 2022/197 Değişik İş sayılı kararının, 5271 sayılı Kanun’un 309 uncu maddesi uyarınca, oy birliğiyle KANUN YARARINA BOZULMASINA,
3. 5271 sayılı Kanun’un 309 uncu maddesinin dördüncü fıkrasının (a) bendi uyarınca gerekli işlemin yapılması için dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
28.11.2023 tarihinde karar verildi.