Yargıtay Kararı 4. Ceza Dairesi 2023/12888 E. 2023/23051 K. 24.10.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/12888
KARAR NO : 2023/23051
KARAR TARİHİ : 24.10.2023

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2022/568 Değişik İş
SUÇLAR : Hakaret, kasten yaralama
KARAR : İtirazın kabulü
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : İlgili kararın kanun yararına bozulması

Kasten yaralama ve hakaret suçlarından sanık … hakkında basit yargılama usulü uygulanmak suretiyle yapılan yargılama sonunda, sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 86 ncı maddesinin ikinci fıkrası, aynı maddenin üçüncü fıkrasının (a) bendi, 125 inci maddesinin birinci fıkrası ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 251 inci maddesinin üçüncü fıkrası (2 kez) gereğince 4 ay 15 gün hapis ve 2 ay 7 gün hapis cezaları ile cezalandırılmasına ve cezalarının 5237 sayılı Kanun’un 58 inci maddesinin altıncı fıkrası gereğince mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine dair Urla 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 04.04.2022 tarihli ve 2022/75 Esas, 2022/216 Karar sayılı kararına karşı sanık müdafii tarafından yapılan itiraz üzerine, söz konusu itirazın süresinde yapılmadığından bahisle dosyanın merciine gönderilmesiyle yapılan inceleme sonunda, itirazın süresinde yapıldığı gerekçesiyle kabulüne ilişkin mercii İzmir 17. Ağır Ceza Mahkemesinin 24.06.2022 tarihli 2022/568 Değişik İş sayılı kararının Adalet Bakanlığı tarafından kanun yararına bozulmasının istenilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 21.06.2023 gün ve 2023/58606 sayılı Tebliğnamesi ile dava dosyası Daireye gönderilmekle, gereği düşünüldü:

I. İSTEM
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma isteminin;
“Urla 1. Asliye Ceza Mahkemesince sanık hakkında açılan davanın basit yargılama usulüne tabi olarak yürütülmesi sonrasında sanığın mahkumiyetine dair kararın sanığa 27.04.2022 tarihinde tebliğ edildiği, bu karara karşı sanık müdafinin 10.05.2022 havale tarihli dilekçe ile itiraz etmesi üzerine, mahkemesince itirazın süresinde olmadığı düşünülerek bir karar verilmek üzere dosyanın merciine gönderilmesi üzerine İzmir 17. Ağır Ceza Mahkemesinin 24.06.2022 tarihli, 2022/568 Değişik İş sayılı kararı ile, Urla 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 04.04.2022 tarihli kararının 27.04.2022 tarihinde sanığa tebliğe ilişkin mazbatada muhatabın geçici olarak konutunda bulunmaması nedeniyle aynı konutta ikamet eden yakınına tebliğ edildiğinin belirtilmek suretiyle 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 16 ncı maddesine göre tebliğin yapıldığı, ancak anılan kanunun muhatabın muvakkaten başka yere gitmesi başlıklı 20/1-son cümlesinde yer alan “bu maddeye göre yapılacak tebligatlarda tebliğ, tebliğ evrakının 13,14,16,17 ve 18 inci maddelerde yazılı kişilere verildiği tarihte veya ihbarname kapıya yapıştırılmışsa bu tarihten itibaren onbeş gün sonra yapılmış sayılır” şeklindeki düzenleme gereğince 15 gün geçtikten sonra itiraz süresi başlayacağından sanık müdafinin 10.05.2022 tarihli itiraz içerikli dilekçesinin süresinde olduğundan bahisle itirazın kabulüne karar verildiği anlaşılmış ise de;,
7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 16 ncı maddesinde yer alan “Kendisine tebliğ yapılacak şahıs adresinde bulunmazsa tebliğ kendisi ile aynı konutta oturan kişilere veya hizmetçilerinden birine yapılır.” ve aynı Kanun’un 20 nci maddesinde yer alan “13, 14, 16, 17 ve 18 inci maddelerde yazılı şahıslar, kendisine tebliğ yapılacak kimsenin muvakkaten başka yere gittiğini belirtirlerse; keyfiyet ve beyanda bulunanın adı ve soyadı tebliğ mazbatasına yazılarak altı beyan yapan tarafından imzalanır ve tebliğ memuru tebliğ evrakını bu kişilere verir. Bu kişiler tebliğ evrakını kabule mecburdurlar. Kendisine tebliğ yapılacak kimsenin muvakkaten başka bir yere gittiğini belirten kimse, beyanını imzadan imtina ederse, tebliğ eden bu beyanı şerh ve imza eder. Bu durumda ve tebliğ evrakının kabulden çekinme halinde tebligat, 21 inci maddeye göre yapılır. (Değişik son cümle: 19/3/2003-4829/4 md.) Bu maddeye göre yapılacak tebligatlarda tebliğ, tebliğ evrakının 13, 14, 16, 17 ve 18 inci maddelerde yazılı kişilere verildiği tarihte veya ihbarname kapıya yapıştırılmışsa bu tarihten itibaren onbeş gün sonra yapılmış sayılır.” şeklindeki ile;
Tebligat Kanunu’nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 29 uncu maddesinde yer alan “(1) 21, 22, 23, 25, 26 ve 27 nci maddelerde yazılı kişiler, tebliğ yapılacak olanın geçici olarak başka yere gittiğini belirtirlerse, tebliğ memuru, muhatabın hangi sebeple adresten geçici olarak ayrıldığını, beyanda bulunanın adı ve soyadı ile sıfatını tebliğ tutanağına yazar. Tebliğ tutanağını beyanda bulunana imzalattırır ve tebliğ edilecek evrakı beyanda bulunana verir. Bu kişiler, tebliğ evrakını kabule mecburdurlar. (2) Bu kişilerin beyanlarını imzadan kaçınmaları ve tebliğ evrakını kabul etmemeleri durumunda, tebliğ memuru bu hususu tutanağa yazar, imzalar ve tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti üyesinden birine ya da kolluk amir veya memurlarına imza karşılığında teslim eder ve teslim ettiği kişinin adresini içeren ihbarnameyi gösterilen adresin kapısına yapıştırır. (3) Bu maddeye göre yapılacak tebligatlarda tebliğ, tebliğ evrakının 21, 22, 23, 25, 26 ve 27 nci maddelerde yazılı kişilere verildiği tarihte veya ihbarname kapıya yapıştırılmışsa bu tarihten itibaren onbeş gün sonra yapılmış sayılır.” şeklindeki düzenlemeler birlikte değerlendirildiğinde,
7201 sayılı Kanun’un 16 ncı maddesine göre tebliğ yapıldığında, muhatabın aynı konutta kalan yakını tebliğ evrakını imza karşılığı alır ise evrakın verildiği tarihte tebliğ edilmiş sayılacağı, ancak muhatabın aynı konutta kalan yakını tebliğ evrakını kabul etmeyip imzadan kaçınması halinde ise aynı Kanun’un 21/1 inci maddesine göre işlem yapılmak suretiyle gösterilen adresin kapısına ihbarnamenin yapıştırılmasından itibaren 15 gün sonra tebliğ edilmiş sayılacağı nazara alındığında;
Somut olayda, Urla 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 04.04.2022 tarihli kararının sanık ile aynı konutta yaşayan yakınına imza karşılığı tebliğ edilerek, evrakın da teslim edildiği anlaşıldığından, tebliğ evrakının bu kişiye verildiği 27.04.2022 tarihinde tebliğ yapılmış sayılacağı ve sanık müdafii tarafından yapılan 10.05.2022 tarihli itirazın süresinde yapılmadığı cihetle; itirazın reddi yerine yazılı şekilde kabulüne karar verilmesinde isabet görülmemiştir.”
Şeklindeki gerekçeye dayandığı anlaşılmıştır.
II. GEREKÇE
7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 16 ncı maddesinde,
“Kendisine tebliğ yapılacak şahıs adresinde bulunmazsa tebliğ kendisi ile aynı konutta oturan kişilere veya hizmetçilerinden birine yapılır.”
Aynı Kanun’un 20 nci maddesinde;
“13, 14, 16, 17 ve 18 inci maddelerde yazılı şahıslar, kendisine tebliğ yapılacak kimsenin muvakkaten başka yere gittiğini belirtirlerse; keyfiyet ve beyanda bulunanın adı ve soyadı tebliğ mazbatasına yazılarak altı beyan yapan tarafından imzalanır ve tebliğ memuru tebliğ evrakını bu kişilere verir. Bu kişiler tebliğ evrakını kabule mecburdurlar. Kendisine tebliğ yapılacak kimsenin muvakkaten başka bir yere gittiğini belirten kimse, beyanını imzadan imtina ederse, tebliğ eden bu beyanı şerh ve imza eder. Bu durumda ve tebliğ evrakının kabulden çekinme halinde tebligat, 21 inci maddeye göre yapılır. (Değişik son cümle: 19/3/2003-4829/4 md.) Bu maddeye göre yapılacak tebligatlarda tebliğ, tebliğ evrakının 13, 14, 16, 17 ve 18 inci maddelerde yazılı kişilere verildiği tarihte veya ihbarname kapıya yapıştırılmışsa bu tarihten itibaren onbeş gün sonra yapılmış sayılır.”
Tebligat Kanunu’nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 29 uncu maddesinde ise,
“(1) 21, 22, 23, 25, 26 ve 27 nci maddelerde yazılı kişiler, tebliğ yapılacak olanın geçici olarak başka yere gittiğini belirtirlerse, tebliğ memuru, muhatabın hangi sebeple adresten geçici olarak ayrıldığını, beyanda bulunanın adı ve soyadı ile sıfatını tebliğ tutanağına yazar. Tebliğ tutanağını beyanda bulunana imzalattırır ve tebliğ edilecek evrakı beyanda bulunana verir. Bu kişiler, tebliğ evrakını kabule mecburdurlar. (2) Bu kişilerin beyanlarını imzadan kaçınmaları ve tebliğ evrakını kabul etmemeleri durumunda, tebliğ memuru bu hususu tutanağa yazar, imzalar ve tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti üyesinden birine ya da kolluk amir veya memurlarına imza karşılığında teslim eder ve teslim ettiği kişinin adresini içeren ihbarnameyi gösterilen adresin kapısına yapıştırır. (3) Bu maddeye göre yapılacak tebligatlarda tebliğ, tebliğ evrakının 21, 22, 23, 25, 26 ve 27 nci maddelerde yazılı kişilere verildiği tarihte veya ihbarname kapıya yapıştırılmışsa bu tarihten itibaren onbeş gün sonra yapılmış sayılır.”
şeklindeki düzenleme yapılmıştır.
İnceleme konusu somut olayda; sanık hakkında hakaret ve kasten yaralama suçlarından cezalandırılması talebi ile açılan kamu davasında Urla 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 04.04.2022 tarihli kararı ile basit yargılama usulü uygulanmak suretiyle atılı suçlardan mahkumiyetine dair kararın sanığın bildirdiği adreste 27.04.2022 tarihinde tebliğ edildiği, bu karara karşı sanık müdafii tarafından 10.05.2022 havale tarihli dilekçe ile itiraz edildiği, mahkemesince itirazın süresinde olmadığı kanaatiyle dosyanın merciine gönderilmesi üzerine İzmir 17. Ağır Ceza Mahkemesinin 24.06.2022 tarihli, 2022/568 Değişik İş sayılı kararı ile gerekçeli kararın sanığa tebliğe ilişkin mazbatada muhatabın geçici olarak konutunda bulunmaması nedeniyle aynı konutta ikamet eden yakınına tebliğ edildiğinin belirtilmek suretiyle 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 16 ncı maddesine göre tebliğin yapıldığı, ancak anılan Kanun’un muhatabın muvakkaten başka yere gitmesi başlıklı 20/1-son cümlesinde yer alan “bu maddeye göre yapılacak tebligatlarda tebliğ, tebliğ evrakının 13,14,16,17 ve 18 inci maddelerde yazılı kişilere verildiği tarihte veya ihbarname kapıya yapıştırılmışsa bu tarihten itibaren onbeş gün sonra yapılmış sayılır” şeklindeki düzenleme gereğince 15 gün geçtikten sonra itiraz süresi başlayacağından sanık müdafiinin 10.05.2022 tarihli itiraz içerikli dilekçesinin süresinde olduğu kabul edilerek itirazın kabulüne karar verildiği anlaşılmıştır.
Yukarıda ayrıntıları ile açıklanan Kanuni düzenlenmelere göre; 7201 sayılı Kanun’un 16 ncı maddesine göre tebliğ yapıldığında, muhatabın aynı konutta kalan yakını tebliğ evrakını imza karşılığı alır ise evrakın verildiği tarihte tebliğ edilmiş sayılacağı, ancak muhatabın aynı konutta kalan yakını tebliğ evrakını kabul etmeyip imzadan kaçınması halinde ise aynı Kanun’un 21 inci maddesinin birinci fıkrasına göre işlem yapılmak suretiyle gösterilen adresin kapısına ihbarnamenin yapıştırılmasından itibaren 15 gün sonra tebliğ edilmiş sayılması karşısında;
Urla 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 04.04.2022 tarihli kararının sanığın geçici olarak çarşıya gittiğini beyan eden ve aynı konutta ikamet eden “Ş.Ü.” isimli kişiye imza karşılığı tebliğ edilerek, evrakın da teslim edildiği anlaşıldığından, tebliğin, evrakın bu kişiye verildiği 27.04.2022 tarihinde yapılmış sayılacağı ve sanık müdafii tarafından yapılan 10.05.2022 tarihli itirazın süresinde yapılmadığı anlaşılmakla mercii İzmir 17. Ağır Ceza Mahkemesince itirazın reddi yerine kabulüne karar verilmesi hukuka aykırı bulunmuştur.
III. KARAR
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma isteminin KABULÜNE,
2. İzmir 17. Ağır Ceza Mahkemesinin 24.06.2022 tarihli 2022/568 Değişik İş sayılı kararının 5271 sayılı Kanun’un 309 uncu maddesi gereği, oy birliğiyle KANUN YARARINA BOZULMASINA,
3. 5271 sayılı Kanun’un 309 uncu maddesinin dördüncü fıkrasının (a) bendine göre, sonraki işlemlerin mahallinde tamamlanmasına,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
24.10.2023 tarihinde karar verildi.