Yargıtay Kararı 4. Ceza Dairesi 2023/12879 E. 2023/23050 K. 24.10.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/12879
KARAR NO : 2023/23050
KARAR TARİHİ : 24.10.2023

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2018/677 Değişik İş
SUÇ : İmar kirliliğine neden olma
KARAR : İtirazın reddi
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : İlgili kararın kanun yararına bozulması

İmar kirliliğine neden olmak suçundan sanık …’in, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 184 üncü maddesinin birinci fıkrası ve 62 nci maddesi gereğince 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, cezasının 5237 sayılı Kanun’un 51/1 inci maddesi uyarınca ertelenmesine ve 2 yıl denetim süresi belirlenmesine dair Adana 9. Asliye Ceza Mahkemesinin 11.03.2014 tarihli ve 2013/788 Esas, 2014/153 Karar sayılı kararının Yargıtay 18. Ceza Dairesinin 22.11.2017 tarihli ve 2015/42523 Esas, 2017/13353 Karar sayılı ilâmı ile onanarak kesinleşmesini müteakip, 18.05.2018 tarihli ve 30425 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 7143 sayılı Kanun’un 16 ncı maddesi ile 3194 sayılı İmar Kanunu’na eklenen geçici 16 ncı maddesi uyarınca yapı kayıt belgesi alındığından bahisle hükümlünün hukukî durumunun yeniden değerlendirilmesi talebinin reddine ilişkin Adana 9. Asliye Ceza Mahkemesinin 08.11.2018 tarihli ve 2013/788 Esas, 2014/153 Karar sayılı ek kararına karşı yapılan itirazın reddine ilişkin mercii Adana 7. Ağır Ceza Mahkemesinin 25.11.2018 tarihli ve 2018/677 Değişik İş sayılı kararının Adalet Bakanlığı tarafından kanun yararına bozulmasının istenilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 05.07.2023 gün ve 2023/60154 sayılı Tebliğnamesi ile dava dosyası Daireye gönderilmekle, gereği düşünüldü:
I. İSTEM
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma isteminin;
” Adana 7. Ağır Ceza Mahkemesinin kesin nitelikli 25.11.2018 tarihli kararından sonra, itiraz üzerine verilen Adana 9. Asliye Ceza Mahkemesinin 23.10.2020 tarihli ve 2013/788 Esas, 2014/153 sayılı ek kararı ile Adana 4. Ağır Ceza Mahkemesinin 12.11.2020 tarihli ve 2020/852 Değişik İş sayılı kararın hukuken yok hükmünde olduğu değerlendirilerek yapılan incelemede,
Benzer bir olaya ilişkin Yargıtay 4. Ceza Dairesinin 29.03.2022 tarihli ve 2022/1089 esas, 2022/8716 karar sayılı ilâmında yer alan, “…sanığın daha sonra yapı kayıt belgesi aldığından bahisle bu kararın ortadan kaldırılması talebinde bulunduğu, mahkemece talebin reddine karar verildiği, itirazı üzerine de merciince ret kararı verildiği anlaşılmıştır. Ancak, 7143 sayılı Kanun ile 3194 sayılı İmar Kanunu’na eklenen geçici 16 ncı maddesiyle, afet risklerine hazırlık kapsamında ruhsatsız veya ruhsat ve eklerine aykırı yapıların kayıt altına alınması ve imar barışının sağlanması amacıyla, 31.12.2017 tarihinden önce yapılmış yapılar için yapı kayıt belgesi alınmasının TCK’nın 184/5 inci madde kapsamında kabul edilebilecek bir etkin pişmanlık imkanı olması karşısında, sanığın ibraz ettiği yapı kayıt belgesinin suça konu yere ilişkin olup olmadığı ilgili bakanlıktan sorulup sonucuna göre karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle itirazın kabulü yerine reddine karar verilmesi hukuka aykırıdır. 5271 sayılı CMK’nın 309 uncu maddesi uyarınca bozulmasına…” şeklindeki açıklamalar nazara alındığında,
Dosya kapsamına göre, hükümden sonra 18.05.2018 tarih ve 30425 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7143 sayılı Kanun’un 16 ncı maddesi ile 3194 sayılı İmar Kanunu’na eklenen geçici 16 ncı maddesi ile imar barışına yönelik yapılan düzenleme karşısında, sanık tarafından dosyaya ibraz edilen 22.09.2018 tarihli Yapı Kayıt Belgesinin 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 184/5 inci maddesi kapsamında kabul edilmesinin zorunlu olduğu gözetilmeden, itirazın kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir.”
Şeklindeki gerekçeye dayandığı anlaşılmıştır.
II. GEREKÇE
5237 sayılı Kanun’un 184 üncü maddesinde;
“(1) Yapı ruhsatiyesi alınmadan veya ruhsata aykırı olarak bina yapan veya yaptıran kişi, bir yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(2) Yapı ruhsatiyesi olmadan başlatılan inşaatlar dolayısıyla kurulan şantiyelere elektrik, su veya telefon bağlantısı yapılmasına müsaade eden kişi, yukarıdaki fıkra hükmüne göre cezalandırılır.
(3) Yapı kullanma izni alınmamış binalarda herhangi bir sınai faaliyetin icrasına müsaade eden kişi iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(4) Üçüncü fıkra hariç, bu madde hükümleri ancak belediye sınırları içinde veya özel imar rejimine tabi yerlerde uygulanır.
(5) Kişinin, ruhsatsız ya da ruhsata aykırı olarak yaptığı veya yaptırdığı binayı imar planına ve ruhsatına uygun hale getirmesi halinde, bir ve ikinci fıkra hükümleri gereğince kamu davası açılmaz, açılmış olan kamu davası düşer, mahkum olunan ceza bütün sonuçlarıyla ortadan kalkar.
(6) (Ek: 29/6/2005 – 5377/21 md.) İkinci ve üçüncü fıkra hükümleri, 12 Ekim 2004 tarihinden önce yapılmış yapılarla ilgili olarak uygulanmaz.” hükümlerine yer verilmiştir.
3194 sayılı İmar Kanunu’na 7143 sayılı Kanun’un 16 ncı maddesi ile eklenen geçici 16 ncı maddesinde “Afet risklerine hazırlık kapsamında ruhsatsız veya ruhsat ve eklerine aykırı yapıların kayıt altına alınması ve imar barışının sağlanması amacıyla, 31.12.2017 tarihinden önce yapılmış yapılar için Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ve yetkilendireceği kurum ve kuruluşlara 31.10.2018 tarihine kadar (31.12.2018 tarihine kadar uzatılmıştır) başvurulması, bu maddedeki şartların yerine getirilmesi ve 31.12.2018 tarihine kadar kayıt bedelinin ödenmesi halinde Yapı Kayıt Belgesi verilebilir. Yapı Kayıt Belgesi yapının kullanım amacına yöneliktir. Yapı Kayıt Belgesi alan yapılara, talep halinde ilgili mevzuatta tanımlanan ait olduğu abone grubu dikkate alınarak geçici olarak su, elektrik ve doğalgaz bağlanabilir. Yapı Kayıt Belgesi verilen yapılarla ilgili bu Kanun uyarınca alınmış yıkım kararları ile tahsil edilemeyen idari para cezaları iptal edilir. Yapı Kayıt Belgesi, yapının yeniden yapılmasına veya kentsel dönüşüm uygulamasına kadar geçerlidir. Yapı Kayıt Belgesi düzenlenen yapıların yenilenmesi durumunda yürürlükte olan imar mevzuatı hükümleri uygulanır. Yapının depreme dayanıklılığı hususu malikin sorumluluğundadır.” şeklinde düzenlemelere yer verilmiştir.
Adana 7. Ağır Ceza Mahkemesinin kesin nitelikli 25.11.2018 tarihli kararından sonra, sanık müdafii tarafından yapı kayıt belgesi sunularak yeniden talepte bulunulması üzerine Adana 9. Asliye Ceza Mahkemesinin 23.10.2020 tarihli ve 201/788 Esas, 2014/153 sayılı ek kararı ile Adana 4. Ağır Ceza Mahkemesinin 12.11.2020 tarihli ve 2020/852 Değişik İş sayılı kararları; daha önceden aynı konuda karar verildiğinden hukuken yok hükmünde olduğu belirlenerek yapılan incelemede;
İnceleme konusu somut olayda; sanık hakkında imar kirliliğine neden olma suçundan yapılan yargılama sonucunda verilen mahkumiyet kararının Yargıtay 18. Ceza Dairesinin 22.11.2017 tarihli ve 2015/42523 Esas, 2017/13353 Karar sayılı ilamı ile onanarak kesinleştiği sanık tarafından 22.09.2018 tarihli yapı kayıt belgesi sunularak cezanın ortadan kaldırılmasının talep edilmesi üzerine Adana 9. Asliye Ceza Mahkemesinin 08.11.2018 tarihli ve 2013/788 Esas, 2014/153 sayılı ek kararı ile talebin reddine karar verildiği, ek karara karşı yapılan itiraz üzerine mercii Adana 7. Ağır Ceza Mahkemesinin 25.11.2018 tarihli ve 2018/677 Değişik İş sayılı kararı ile itirazın reddine karar verilmiştir.
7143 sayılı Kanun ile 3194 sayılı İmar Kanunu’na eklenen geçici 16 ncı maddesiyle, afet risklerine hazırlık kapsamında ruhsatsız veya ruhsat ve eklerine aykırı yapıların kayıt altına alınması ve imar barışının sağlanması amacıyla, 31.12.2017 tarihinden önce yapılmış yapılar için yapı kayıt belgesi alınmasının TCK’nın 184/5 inci madde kapsamında kabul edilebilecek bir etkin pişmanlık imkanı olması karşısında, sanığın ibraz ettiği yapı kayıt belgesinin suça konu yere ilişkin olup olmadığı ilgili bakanlıktan sorulup sonucuna göre karar verilmesi gerektiği gözetilmeden itirazın kabulü yerine reddine karar verilmesi hukuka aykırıdır.
III. KARAR
Yukarıda açıklanan nedenle;
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, kanun yararına bozma isteği doğrultusunda düzenlediği Tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden,
1. Sanık hakkında imar kirliliğine neden olma suçundan Adana 7. Ağır Ceza Mahkemesinin 25.11.2018 tarihli ve 2018/677 Değişik İş sayılı kararının 5271 sayılı Kanun’un 309 uncu maddesi uyarınca BOZULMASINA,
2. 5271 sayılı Kanun’un 309 uncu maddesinin dördüncü fıkrasının (a) bendi gereğince, sonraki işlemlerin mahallinde tamamlanmasına,
Dava dosyasının, Adalet Bakanlığına gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
24.10.2023 tarihinde karar verildi.