Yargıtay Kararı 4. Ceza Dairesi 2023/12868 E. 2023/22917 K. 23.10.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/12868
KARAR NO : 2023/22917
KARAR TARİHİ : 23.10.2023

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2021/443 E., 2022/18 K.
SUÇ :Hakaret
KARAR : Son soruşturmanın açılmasına yer olmadığına
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : İlgili kararın kanun yararına bozulması

Yukarıda tarih ve sayısı belirtilen incelemeye konu Yerel Mahkeme kararı ile sanık hakkında hakaret suçundan başlatılan soruşturma sonunda, Tarsus 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 20.01.2022 tarihli kararı ile sanığın üzerine atılı suçun unsurları oluşmadığından bahisle son soruşturmanın açılmasına yer olmadığına karar verilmiştir.
Adalet Bakanlığının, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 309 uncu maddesinin birinci fıkrası uyarınca, 12.05.2023 tarih ve 94660652-105-33-20873-2022-Kyb sayılı evrakı ile kanun yararına bozma istemine istinaden düzenlenen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 21.06.2023 tarihli ve KYB-2023/57985 sayılı Tebliğnamesi ile dava dosyası Daireye gönderilmekle, gereği düşünüldü:
I. İSTEM
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 21.06.2023 tarihli ve KYB-2023/57985 sayılı kanun yararına bozma isteminin;
” Tarsus 2. Ağır Ceza Mahkemesince, sanık tarafından söylenen sözün muhatabın onur, şeref ve saygınlığını rencide edici boyutta olmadığı, nezaket dışı hitap tarzı ile ağır eleştiri ve düşünce açıklamaları boyutunda olduğu gerekçesiyle soruşturma açılmasına yer olmadığına dair karar verilmiş ise de, sanığın davacı vekili sıfatıyla, Adana Asliye 3. Hukuk Mahkemesinin 2019/139 esasına kayden takip ettiği davanın 01.12.2020 tarihli duruşması için duruşma salonuna geldiğinde kendisine vekil olup olmadığını ve vekil ise cübbesinin neden bulunmadığını mahkeme hâkiminin sorması üzerine vekil olduğunu, duruşma başladığında cübbesinin neden bulunmadığını açıklayacağını beyan etmesinin akabinde mahkeme hâkiminin yargılamanın iadesi talebinin zamanaşımı nedeniyle reddi kararını açıklaması üzerine hâkimin taraf tuttuğunu ve bu durumun tutanağa geçirilmesini talep etmesi ile birlikte ilgili hâkimin dosyadan el çektiğini, bu sebeple tutanağa geçiremeyeceğini ancak reddi hâkim talebinde bulunabileceğini belirtmesine karşı duruşma salonundan çıktığı esnada hakime yönelik “Terbiyesize bak sen.” şeklinde sözler söylediği iddiası ile başlatılan soruşturma sonucunda toplanan mevcut delillerin son soruşturmanın açılması için yeterli olduğu, delillerin takdir ve değerlendirilmesinin de son soruşturma aşamasında davayı görecek olan mahkemesine ait bulunduğu gözetilmeden, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir.” şeklindeki gerekçeye dayandığı anlaşılmıştır.
II. GEREKÇE
1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nun 58/1 inci maddesinde; “Avukatların avukatlık veya Türkiye Barolar Birliği ya da baroların organlarındaki görevlerinden doğan veya görev sırasında işledikleri suçlardan dolayı haklarında soruşturma, Adalet Bakanlığının vereceği izin üzerine, suçun işlendiği yer Cumhuriyet Savcısı tarafından yapılır.” Aynı Kanun’un 59 uncu maddesinde ise; “58 inci maddeye göre yapılan soruşturmaya ait dosya Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğüne tevdi olunur. İnceleme sonunda kovuşturma yapılması gerekli görüldüğü takdirde dosya, suçun işlendiği yer ağır ceza mahkemesine en yakın bulunan ağır ceza mahkemesi Cumhuriyet Savcılığına gönderilir.
Cumhuriyet Savcısı beş gün içinde, iddianamesini düzenleyerek dosyayı son soruşturmanın açılmasına veya açılmasına yer olmadığına karar verilmek üzere ağır ceza mahkemesine verir….Haklarında son soruşturmanın açılmasına karar verilen avukatların duruşmaları, suçun işlendiği yer ağır ceza mahkemesinde yapılır…” hükümleri yer almaktadır.
İnceleme konusu somut olayda, sanık hakkında kovuşturma izni üzerine düzenlenen iddianameyi inceleyen Ağır Ceza Mahkemesinin dosyadaki delilleri değerlendirme yetkisi bulunmakla birlikte, tutanak, sanık savunması ve tüm dosya kapsamı karşısında; sanığın iddianameye konu eylemi nedeniyle hakkında son soruşturma açılmasına karar verilmesi gerekirken son soruşturmanın açılmasına yer olmadığına dair karar verilmesi hukuka aykırıdır.
III. KARAR
1. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma isteminin KABULÜNE,
2. Yerel Mahkeme kararının 5271 sayılı Kanun’un 309 uncu maddesinin üçüncü fıkrası gereği, oy birliğiyle KANUN YARARINA BOZULMASINA,
3. Aynı Kanun maddesinin 4 (a) fıkrası gereğince, sonraki işlemlerin mahallinde tamamlanmasına,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
23.10.2023 tarihinde karar verildi.