Yargıtay Kararı 4. Ceza Dairesi 2023/12853 E. 2023/21851 K. 03.10.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/12853
KARAR NO : 2023/21851
KARAR TARİHİ : 03.10.2023

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2022/2432 Değişik iş
SUÇ : Hakaret
KARAR : İtirazın reddi
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : İlgili kararın kanun yararına bozulması

Hakaret suçundan sanık … hakkında açılan kamu davasının şikâyet yokluğu nedeniyle 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 73 üncü maddesinin dördüncü fıkrası ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 223 üncü maddesinin sekizinci fıkrası gereğince düşmesine dair Ankara Batı 12. Asliye Ceza Mahkemesinin 13.10.2020 tarihli ve 2020/97 Esas, 2020/407 Karar sayılı kararının, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 6. Ceza Dairesinin 12.04.2022 tarihli ve 2020/2612 Esas, 2022/917 Karar sayılı kararı ile bozulmasını müteakip, sanık hakkında basit yargılama usulü uygulanmak suretiyle yapılan yargılama sonunda sanığın 5237 sayılı Kanun’un 125 inci maddesinin birinci fıkrası, 62 inci ve 5271 sayılı Kanun’un 251 inci maddesinin üçüncü fıkrası gereğince 1.120,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Kanun’un 231 inci maddesinin beşinci fıkarsı gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair Ankara Batı 12. Asliye Ceza Mahkemesinin 08.11.2022 tarihli ve 2022/508 Esas, 2022/735 Karar sayılı kararına karşı yapılan itirazın reddine ilişkin mercii Ankara Batı 4. Ağır Ceza Mahkemesinin 13.12.2022 tarihli ve 2022/2432 değişik iş sayılı kararının, Adalet Bakanlığı tarafından kanun yararına bozulmasının istenilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 05.07.2023 gün ve 2023/60162 sayılı Tebliğname’si ile dava dosyası Daireye gönderilmekle, gereği düşünüldü:
I. İSTEM
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma isteminin;
“5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun “Basit yargılama usulünde itiraz” başlıklı 252 nci maddesinin birinci fıkrasında, “251 inci madde uyarınca verilen hükümlere karşı itiraz edilebilir. Süresi içinde itiraz edilmeyen hükümler kesinleşir.” ve aynı maddenin 2 nci fıkrasında “İtiraz üzerine hükmü veren mahkemece duruşma açılır ve genel hükümlere göre yargılamaya devam olunur. Taraflar gelmese bile duruşma yapılır ve yokluklarında 223 üncü madde uyarınca hüküm verilebilir. Taraflara gönderilecek davetiyede bu husus yazılır. Duruşmadan önce itirazdan vazgeçilmesi hâlinde duruşma yapılmaz ve itiraz edilmemiş sayılır.” şeklindeki düzenlemeler ile,
Benzer bir olay sebebiyle Yargıtay 4. Ceza Dairesinin 21/09/2021 tarihli ve 2021/21528 Esas, 2021/22087 Karar sayılı ilamında yer alan “…somut olayda; sanıklar hakkında açılan davaların basit yargılama usulüne göre yürütüldüğü, sanık hakkında tehdit ve hakaret suçlarından kurulan hükümlerin açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilip itiraz yolunun açık olduğunun belirtildiği, usulüne uygun yapılan tebligatlar sonucunda müşteki vekilinin süresi içinde itiraz talebinde bulunduğu anlaşılmıştır. Yapılan itiraz üzerine hükmü veren Mahkemece duruşma açılıp sonucuna göre karar verilmesi için dosyanın ilk hükmü veren Mahkemeye iadesi yerine itirazın reddine karar verilmesi hukuka aykırı bulunmuştur…bozulmasına” şeklindeki açıklamalar nazara alındığında,
Dosya kapsamına göre, Ankara Batı 12. Asliye Ceza Mahkemesince sanık hakkında yapılan yargılamada, basit yargılama usulü uygulanarak mahkûmiyet kararı verildiği, söz konusu karara itiraz hakkı bulunan sanık müdafii tarafından süresi içinde itiraz edildiğinin anlaşılması karşısında, itiraz üzerine mercii mahkemesince karar verilmesine yer olmadığına, gereğinin takdir ve ifası için dosyanın mahkemesine iadesine karar verilmesi yerine, yazılı şekilde itirazın esastan incelenerek reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir.

Şeklindeki gerekçeye dayandığı anlaşılmıştır.
II. GEREKÇE
5271 sayılı Kanun’un basit yargılama usulü başlıklı 251 inci maddesinde;
“(1) Asliye ceza mahkemesince, iddianamenin kabulünden sonra adli para cezasını ve/veya üst sınırı iki yıl veya daha az süreli hapis cezasını gerektiren suçlarda basit yargılama usulünün uygulanmasına karar verilebilir.
(2) Basit yargılama usulünün uygulanmasına karar verildiği takdirde mahkemece iddianame; sanık, mağdur ve şikâyetçiye tebliğ edilerek, beyan ve savunmalarını on beş gün içinde yazılı olarak bildirmeleri istenir. Tebligatta duruşma yapılmaksızın hüküm verilebileceği hususu da belirtilir. Ayrıca, toplanması gereken belgeler, ilgili kurum ve kuruluşlardan talep edilir.
(3) Beyan ve savunma için verilen süre dolduktan sonra mahkemece duruşma yapılmaksızın ve Cumhuriyet savcısının görüşü alınmaksızın, Türk Ceza Kanunu’nun 61. maddesi dikkate alınmak suretiyle, 223. maddede belirtilen kararlardan birine hükmedilebilir. Mahkûmiyet kararı verildiği takdirde sonuç ceza dörtte bir oranında indirilir.
(4) Mahkemece, koşulları bulunması hâlinde; kısa süreli hapis cezası seçenek yaptırımlara çevrilebilir veya hapis cezası ertelenebilir ya da uygulanmasına sanık tarafından yazılı olarak karşı çıkılmaması kaydıyla hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilir.
(5) Hükümde itiraz usulü ile itirazın sonuçları belirtilir.
(6) Mahkemece gerekli görülmesi hâlinde bu madde uyarınca hüküm verilinceye kadar her aşamada duruşma açmak suretiyle genel hükümler uyarınca yargılamaya devam edilebilir.
(7) Basit yargılama usulü, yaş küçüklüğü, akıl hastalığı, sağır ve dilsizlik hâlleri ile soruşturma veya kovuşturma yapılması izne ya da talebe bağlı olan suçlar hakkında uygulanmaz.
(8) Basit yargılama usulü, bu kapsama giren bir suçun, kapsama girmeyen başka bir suçla birlikte işlenmiş olması hâlinde uygulanmaz.
Aynı Kanun’un basit yargılama usulünde itiraz başlıklı 252 inci maddesinde ise;
(1) 251. madde uyarınca verilen hükümlere karşı itiraz edilebilir. Süresi içinde itiraz edilmeyen hükümler kesinleşir.
(2) İtiraz üzerine hükmü veren mahkemece duruşma açılır ve genel hükümlere göre yargılamaya devam olunur. Taraflar gelmese bile duruşma yapılır ve yokluklarında 223. madde uyarınca hüküm verilebilir. Taraflara gönderilecek davetiyede bu husus yazılır. Duruşmadan önce itirazdan vazgeçilmesi hâlinde duruşma yapılmaz ve itiraz edilmemiş sayılır.
(3) Mahkeme, ikinci fıkra uyarınca hüküm verirken, 251. madde kapsamında basit yargılama usulüne göre verdiği hükümle bağlı değildir. Ancak, itirazın sanık dışındaki kişiler tarafından yapıldığı hâllerde 251. maddenin üçüncü fıkrası uyarınca yapılan indirim korunur.
(4) İtiraz üzerine verilen hükmün sanık lehine olması hâlinde, bu hususların itiraz etmemiş olan diğer sanıklara da uygulanma olanağı varsa bu sanıklar da itiraz etmiş gibi verilen kararlardan yararlanır.
(5) İkinci fıkra uyarınca verilen hükümlere karşı genel hükümlere göre kanun yoluna başvurulabilir.
(6) Birinci fıkradaki itirazın, süresinde yapılmadığı veya kanun yoluna başvuru hakkı bulunmayan tarafından yapıldığı mahkemesince değerlendirildiğinde dosya, 268. maddenin ikinci fıkrası uyarınca itirazı incelemeye yetkili olan mercie gönderilir. Mercii bu sebepler yönünden incelemesini yapar ve kararını gereği için mahkemesine gönderir.” hükümleri yer almaktadır.
Bu kapsamda inceleme konusu dava dosyası değerlendirildiğinde; basit yargılama usulüne göre yürütülen davada sanık hakkında hakaret suçundan 1.120 TL adli para cezasına ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına hükmedilip itiraz yolunun açık olduğunun belirtildiği, usulüne uygun yapılan tebligatlar sonucunda sanık müdafinin süresi içinde itiraz talebinde bulunduğu anlaşılmıştır.
Yapılan itiraz üzerine 5271 sayılı Kanun’un 252 nci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca hükmü veren Mahkemece duruşma açılıp sonucuna göre karar verilmesi için dosyanın ilk hükmü veren Mahkemeye iadesi yerine itirazın reddine karar verilmesi Kanun’a aykırı olup kanun yararına bozma talebi yerinde görülmüştür.
III. KARAR
1. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma isteminin KABULÜNE,
2. Ankara Batı 4. Ağır Ceza Mahkemesinin 13.12.2022 tarihli ve 2022/2432 değişik iş sayılı kararının 5271 sayılı Kanun’un 309 uncu maddesinin üçüncü fıkrası gereği, oy birliğiyle KANUN YARARINA BOZULMASINA,
5271 sayılı Kanun’un 309 uncu maddesinin dördüncü fıkrasının (a) bendi uyarınca gerekli işlemin yapılması için dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
Oy birliğiyle, 03.10.2023 tarihinde karar verildi.