Yargıtay Kararı 4. Ceza Dairesi 2023/12576 E. 2023/20907 K. 12.09.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/12576
KARAR NO : 2023/20907
KARAR TARİHİ : 12.09.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2015/431 E., 2015/499 K.
SUÇLAR : Görevi yaptırmamak için direnme, hakaret
HÜKÜMLER : Mahkûmiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama

Sanık hakkında kurulan hükümlerin; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükümleri temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir sebeplerin bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilerek gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
Yukarıda tarih ve sayısı belirtilen incelemeye konu Mahkeme kararı ile sanığın, 11.09.2013 tarihinde işlediği kasıtlı suçtan mahkum olup kesinleşmesi nedeniyle, açıklanması geri bırakılan hüküm aynen açıklanarak sanık hakkında,
1. Hakaret suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 125 inci maddesinin üçüncü fıkrasının (a) bendi ile dördüncü fıkrası, 43 üncü maddesinin ikinci fıkrası, 62 nci maddesinin birinci fıkrası ile 52 nci maddesinin ikinci ve dördüncü fıkraları uyarınca, 8.840,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına,
2. Görevi yaptırmamak için direnme suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 265 inci maddesinin birinci fıkrası, 43 üncü maddesinin ikinci fıkrası, 62 nci maddesinin birinci fıkrası ve 53 üncü maddesi uyarınca 6 ay 7 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına,
Karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık müdafiinin temyiz isteğinin; müvekkilinin eylemi nedeniyle iki ayrı ceza verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğuna, isnat edilen eylemlerin pasif nitelikte olduğuna, görevi yaptırmamak için direnme suçunun unsurlarının oluşmadığına, tanığın beyanları arasında çelişki bulunduğuna, hükümlerin gerekçesiz olduğuna ve re’sen görülecek nedenlerle hükümlerin bozulması talebine yönelik olduğu anlaşılmıştır.
III. OLAY VE OLGULAR
1.Sanığın, olay tarihinde, hafriyat aldığı inşaatın yan tarafında bulunan sayısal loto bayinin yıkılması nedeniyle … Belediyesi İmar ve Şehircilik Müdürlüğü’ne bağlı birimde ekip şefi, zabıta ve ekip şoförü olan katılanların inşaata gittikleri ve konu ile ilgili tutanak düzenleyecekleri esnada sanığın katılanlara yönelik “a. korum s… sizin gibi görevliyi, defolup gidin buraya gömerim ve s….kimsiniz, lan adamın avukatı mısınız, s… kendini lan, a. koyduğumun evladı, burda bunca insan var, sen kimsin bu inşaatı durduruyorsun, s. olup gidin buradan” şeklinde hakaret ve tehdit ettiği iddiasıyla sanık hakkında hakaret ve görevi yaptırmamak için direnme suçlarından açılan davada, katılanların aşamalardaki beyanları ve tanık U. Ş.’nin beyanlarına göre sanığın atılı suçları işlediği Yerel Mahkemece kabul olunarak hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiş ve sanığın denetim süresi içinde kasıtlı suçtan mahkum olup kesinleşmesi nedeniyle hükümlerin aynen açıklanmasına karar verilmiştir.
2. Sanık atılı suçlamaları kabul etmemiştir.
3. Katılanların aşamalardaki beyanları uyumludur.
4. Tanık U.Ş. nin beyanları dosyada mevcuttur.
IV. GEREKÇE
A. Sanık Müdafiinin Temyiz Sebepleri Yönünden
Katılanların aşamalardaki istikrarlı ve uyumlu beyanları ile tanık U.Ş.’nin beyanlarına göre sanığın atılı suçları işlediği anlaşıldığından, sanığın mahkûmiyetine dair Mahkemenin takdir ve gerekçesi yerinde görülmüş, sanık hakkında daha önceden hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği ve sanığın denetim süresi içerisinde yeniden suç işlediği anlaşıldığından, Mahkemece, 5271 sayılı Kanun’un 231 inci maddesinin 11 inci fıkrası gereğince sanık hakkındaki hüküm açıklandığından, hakkında 5237 sayılı Kanun’un 50, 51 ve 5271 sayılı Kanun’un 231 inci maddesinin beşinci fıkrasının uygulanmasına yer olmadığına dair Mahkemenin inanç ve takdirinde hukuka aykırılık bulunmadığı anlaşılmıştır.
B. Sair Temyiz Sebepleri Yönünden
Sanığa yükletilen hakaret ve görevi yaptırmamak için direnme eylemleriyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemlerin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
Eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tiplerine uyduğu,
Cezaların kanuni bağlamda uygulandığı,
Anlaşıldığından,
Sair yönlerden yapılan incelemede hukuka aykırılık görülmemiştir.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Mahkemece verilen hükümlerde sanık müdafii tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden, temyiz sebeplerinin reddiyle hükümlerin, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
12.09.2023 tarihinde karar verildi.