Yargıtay Kararı 4. Ceza Dairesi 2023/12310 E. 2023/22110 K. 05.10.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/12310
KARAR NO : 2023/22110
KARAR TARİHİ : 05.10.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2015/442 E., 2016/6 K.
SUÇLAR : İş ve çalışma hürriyetinin ihlali, hakaret
HÜKÜMLER : Mahkûmiyet, düşme
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Bozma, ret, onama

Mağdur …’in temyiz isteği yönünden; mağdurun 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 237 nci maddesinin birinci fıkrası uyarınca kamu davasında katılan sıfatının bulunmadığı anlaşılmakla, aynı Kanun’un 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği sanık … hakkındaki hakaret suçundan kurulan hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunmadığı belirlenmiştir.

Sanık … hakkında hakaret suçundan neticeten hükmolunan 1.500,00 TL adlî para cezasına ilişkin mahkûmiyet kararının tür ve miktarı itibarıyla 5320 sayılı Kanun’un geçici 2 nci maddesi uyarınca kesin nitelikte bulunduğu anlaşılmıştır.
Sanık … hakkında iş ve çalışma hürriyetinin ihlali suçundan kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Kanun’un 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir sebeplerin bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1.Sanık … hakkında hakaret suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 125 inci maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen hakaret suçundan, 73 üncü maddenin dördüncü fıkrası ve 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin sekizinci fıkrası uyarınca düşme kararı verilmiştir.
2.Sanık … hakkında hakaret suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 125 inci maddesinin birinci fıkrası, 62 nci, 52 nci maddeleri gereği 1.500,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.
3.Sanık … hakkında iş ve çalışma hürriyetinin ihlali suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 117 nci maddesinin birinci fıkrası, 62 nci, 53 üncü maddeleri uyarınca 1 yıl 3 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık müdafiinin temyiz isteğinin; lehe hükümlerin uygulanmadığı, müvekkiline yönelik tahrik edici söylemlerde bulunulduğu, suçun unsurlarının oluşmadığı, vesaire ilişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
Şikâyetçi şüphelilerin olay günü aralarında çıkan tartışma sırasında …’in …’na “böyle itleri köpekleri çalıştırıyorsunuz, …’de ekmek yedirmeyeceğim, a… koduğumun çocuğu” şeklinde tehdit ve hakaret içeren sözler söyledikten sonra …’in boğazını sıkarak alınan adli rapora göre basit tıbbi müdahale ile giderilebilir şekilde yaralanmasına sebebiyet verdiği, …’in de …’e karşı olarak “s… git” dediği iddiasıyla hakkında açılan davada sanığın değişen suç vasfı ile iş ve çalışma hürriyetinin ihlali suçunu işlediği Mahkemece kabul olunmuştur.

IV. GEREKÇE
A. Mağdur … Vekilinin Temyiz Sebepleri Yönünden
Şikâyetçinin, 5271 sayılı Kanun’un 237 nci maddesinin birinci fıkrası uyarınca kamu davasında katılan sıfatının bulunmadığı anlaşılmakla, aynı Kanun’un 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği sanık … hakkındaki hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunmadığı, hükmün karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Kanun’un 305 inci maddesinin birinci fıkrası gereği re’sen temyize de tabi olmadığı anlaşılmıştır.
B. Sanık … Hakkında Hakaret Suçundan Kurulan Hüküm Yönünden,
Hükmün tür ve miktarı itibarıyla 14.04.2011 tarihinde yürürlüğe giren 31.03.2011 tarihli ve 6217 sayılı Kanun’un 26 ncı maddesi ile 5320 sayılı Kanun’a eklenen geçici 2 nci maddesi uyarınca kesin nitelikte bulunduğu anlaşılmakla, sanığın temyiz isteğinin reddine karar verilmesi gerektiği anlaşılmıştır.
C. Sanık …’in İş Ve Çalışma Hürriyetinin İhlali Suçundan Temyiz Sebepleri Yönünden
1. Sanık müdafiinin Temyiz Sebepleri Yönünden
Katılanın uyumlu ve istikrarlı beyanları ile tanıkların beyanı, kamera kaydı inceleme tutanağı, doktor raporuna göre sanığın atılı suçu işlediği, haksız tahrik hükümlerinin uygulanabilmesi için aranan koşulların olayda gerçekleşmediği bu nedenle uygulanmaması yönünde, 5237 sayılı Kanun’un 51 inci maddesi ile 5271 sayılı Kanun’un 231 inci maddesinin beşinci fıkrası uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı uygulanmaması yönünde, Mahkemenin inanç ve takdirinde hukuka aykırılık bulunmadığı anlaşılmıştır.
2. Sair Temyiz Sebepleri Yönünden
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, Mahkemenin yargılama sonuçlarına uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dava dosyası içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
a. Soruşturulması ve kovuşturulması şikayete bağlı iş ve çalışma hürriyetinin ihlali suçunun, 5271 sayılı Kanun’un 253 ve 254 üncü maddeleri uyarınca uzlaşmaya tabi olması karşısında, anılan maddelerde öngörüldüğü biçimde yöntemine uygun olarak uzlaşma önerisinde bulunulması ve sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
b. Uzlaşmanın sağlanamaması halinde 17.10.2019 gün ve 7188 sayılı Kanun’un 24 ncü maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanun’un 251 inci maddesinde Basit Yargılama Usulü düzenlenmiş olup, bu düzenlemenin uygulanmasıyla ilgili olarak, 5271 sayılı Kanun’a 7188 sayılı Kanun’la eklenen geçici 5 inci maddenin birinci fıkrasının (d) bendinde yer alan “hükme bağlanmış” ibaresinin, Anayasa Mahkemesi’nin 14.01.2021 tarihli ve 2020/81 Esas, 2021/4 Karar sayılı kararıyla “basit yargılama usulü” yönünden Anayasanın 38 inci maddesine aykırı görülerek iptaline karar verilmesi karşısında, temyiz incelemesi yapılan ve 5271 sayılı Kanun’un 251 inci maddesinin birinci fıkrası kapsamına giren suçlar yönünden; Anayasanın 38 inci maddesi ile 5237 sayılı Kanun’un 7 ve 5271 sayılı Kanun’un 251 vd. maddeleri gereğince yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunduğu,
c. 5237 sayılı Kanun’un 53 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) maddesinde yer alan hak yoksunluğunun uygulanmasına ilişkin hükmün, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı kararıyla iptal edilmesi nedeniyle uygulama olanağının ortadan kalkmış olması,
Nedenleriyle hukuka aykırılık görülmüştür.
V. KARAR
A. Mağdur Vekilinin Temyiz İsteği Yönünden
Gerekçe bölümünün (A) bendinde açıklanan nedenle, şikâyetçinin, 5271 sayılı Kanun’un 237 nci maddesinin birinci fıkrası uyarınca kamu davasında katılan sıfatının bulunmadığı anlaşılmakla, aynı Kanun’un 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği sanık … hakkındaki hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunmadığı, hükmün, karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Kanun’un 305 inci maddesinin birinci fıkrası gereği re’sen temyize de tabi olmadığı anlaşılmakla, mağdur vekilinin temyiz isteğinin 1412 sayılı Kanun’un 317 nci maddesi gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle REDDİNE,
B. Sanık … Hakkında Hakaret Suçundan Kurulan Hüküm Yönünden
Gerekçe bölümünün (B) bendinde açıklanan nedenle, sanık müdafiinin temyiz isteğinin, 1412 sayılı Kanun’un 317 nci maddesi gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle REDDİNE,

C. Sanık … Hakkında İş ve Çalışma Hürriyetinin İhlali Suçundan Kurulan Hüküm Yönünden
Gerekçe bölümünün (C-2) bendinde açıklanan nedenlerle Mahkemenin kararına yönelik sanık müdafiinin temyiz istemleri yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
05.10.2023 tarihinde karar verildi.