Yargıtay Kararı 4. Ceza Dairesi 2023/12291 E. 2023/21218 K. 19.09.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/12291
KARAR NO : 2023/21218
KARAR TARİHİ : 19.09.2023

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2022/862 Değişik İş.
SUÇLAR : Hakaret, kasten yaralama
KARAR : İtirazın reddi
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : İlgili kararın kanun yararına bozulması

Hakaret ve kasten yaralama suçlarından sanık … hakkında basit yargılama usulü uygulanmak suretiyle yapılan yargılama sonunda mahkumiyetine ilişkin İstanbul Anadolu 41. Asliye Ceza Mahkemesinin 10.05.2022 tarihli ve 2022/96 Esas, 2022/392 Karar sayılı kararının itiraz edilmeksizin kesinleşmesini müteakip, sanık müdafii tarafından yapılan eski hale getirme talebinin reddine ilişkin İstanbul Anadolu 41. Asliye Ceza Mahkemesinin 08.08.2022 tarihli ve 2022/96 Esas, 2022/392 Karar sayılı ek kararına karşı yapılan itirazın reddine dair İstanbul Anadolu 4. Ağır Ceza Mahkemesinin tarihsiz ve 2022/862 Değişik İş sayılı kararının, Adalet Bakanlığı tarafından kanun yararına bozulmasının istenilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 15.06.2023 tarih ve KYB-2023/55702 sayılı Tebliğnamesi ile dava dosyası Daireye gönderilmekle, gereği düşünüldü:
I. İSTEM
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, kanun yararına bozma isteminin;
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 252/6 ncı maddesinde yer alan “Birinci fıkradaki itirazın, süresinde yapılmadığı veya kanun yoluna başvuru hakkı bulunmayan tarafından yapıldığı mahkemesince değerlendirildiğinde dosya, 268 inci maddenin ikinci fıkrası uyarınca itirazı incelemeye yetkili olan
mercie gönderilir. Mercii bu sebepler yönünden incelemesini yapar ve kararını gereği için mahkemesine gönderir” şeklinde,
Anılan Kanun’un “İtiraz usulü ve inceleme mercileri” başlıklı 268/1-2 nci maddesinde, “(1)Hâkim veya mahkeme kararına karşı itiraz, kanunun ayrıca hüküm koymadığı hâllerde 35 inci maddeye göre ilgililerin kararı öğrendiği günden itibaren yedi gün içinde kararı veren mercie verilecek bir dilekçe veya tutanağa geçirilmek koşulu ile zabıt kâtibine beyanda bulunmak suretiyle yapılır. Tutanakla tespit edilen beyanı ve imzayı mahkeme başkanı veya hâkim onaylar. 263 üncü madde hükmü saklıdır.
(2) Kararına itiraz edilen hâkim veya mahkeme, itirazı yerinde görürse kararını düzeltir; yerinde görmezse en çok üç gün içinde, itirazı incelemeye yetkili olan mercie gönderir.” şeklinde düzenlemelerin yer aldığı,
Bu düzenlemelere göre, Mahkemesince öncelikle itirazın süresinde olup olmadığı hususunda değerlendirme yapılarak, itirazın süresi içerisinde yapılmadığının kabulü halinde, kararın gereği için dosyanın merciine gönderilmesi, itirazın süresi içerisinde yapıldığının kabulü durumunda ise duruşma açılmak suretiyle genel hükümlere göre yargılama yapılması gerektiği,
Sanığın yokluğunda verilen kararın, bilinen en son adresi ile aynı olan MERNİS adresine, 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 21/2 nci maddesine göre doğrudan 22/06/2022 tarihinde tebliğ edildiği ve ilgili kararın bu şekilde kesinleştirildiği anlaşılmış ise de,
7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 10/2 nci maddesinde yer alan “Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır.” şeklindeki düzenleme ile gerçek kişilere yapılacak tebligat ile ilgili olarak iki aşamalı bir yöntem benimsenmiş olması karşısında, öncelikle bilinen en son adres (bilinen bir adres yoksa ya da bilinen en son adres ile adres kayıt sistemindeki adres aynı ise MERNİS adresi olduğu belirtilmeksizin adres kayıt sistemindeki adres) esas alınarak, 7201 sayılı Kanun’a göre normal tebligat çıkarılıp, çıkarılan tebligatın bila tebliğ iade edilmesi halinde, aynı Kanun’un 21/2 nci maddesi uyarınca adres kayıt sistemindeki adres bilinen en son adres olarak kabul edilerek, merci tarafından tebligata 7201 sayılı Kanun’un 23/1-8 ve Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 16/2 nci maddesi hükümlerine göre, “Tebligat çıkarılan adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olduğundan, tebliğ imkansızlığı durumunda, tebligatın, Tebligat Kanunu’nun 21/2 nci maddesine göre bu adrese yapılması” gerektiğine dair şerh düşülerek tebliğ işlemlerinin tamamlanması gerektiği, somut olayda sanığın bilinen son adresi ve aynı zamanda MERNİS adresi olan ”… Mahallesi, … Sokak, No:… İç Kapı No:… …/…” adresine doğrudan 7201 sayılı Kanun’un 21/2 nci maddesine göre yapılan tebliğin usulsüz olduğu, itirazı inceleyen merciince usulsüz tebligat nedeniyle itirazın süresinde olduğundan bahisle itirazın kabulüne ve dosyanın itiraz üzerine duruşma açılarak sonucuna göre bir karar verilmesi amacıyla mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerektiği gözetilmeksizin, yazılı şekilde itirazın reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir.
Şeklindeki gerekçeye dayandığı anlaşılmıştır.
II. GEREKÇE
5271 sayılı Kanun’un 251 inci maddesinde;
(1) Asliye ceza mahkemesince, iddianamenin kabulünden sonra adli para cezasını ve/veya üst sınırı iki yıl veya daha az süreli hapis cezasını gerektiren suçlarda basit yargılama usulünün uygulanmasına karar verilebilir.

(2) Basit yargılama usulünün uygulanmasına karar verildiği takdirde mahkemece iddianame; sanık, mağdur ve şikâyetçiye tebliğ edilerek, beyan ve savunmalarını on beş gün içinde yazılı olarak bildirmeleri istenir. Tebligatta duruşma yapılmaksızın hüküm verilebileceği hususu da belirtilir. Ayrıca, toplanması gereken belgeler, ilgili kurum ve kuruluşlardan talep edilir… hükmüne yer verilmiştir.
Aynı Kanun’un 252 nci maddesinde ise;
(1) 251. madde uyarınca verilen hükümlere karşı itiraz edilebilir. Süresi içinde itiraz edilmeyen hükümler kesinleşir.
(2) İtiraz üzerine hükmü veren mahkemece duruşma açılır ve genel hükümlere göre yargılamaya devam olunur. Taraflar gelmese bile duruşma yapılır ve yokluklarında 223 üncü madde uyarınca hüküm verilebilir. Taraflara gönderilecek davetiyede bu husus yazılır. Duruşmadan önce itirazdan vazgeçilmesi hâlinde duruşma yapılmaz ve itiraz edilmemiş sayılır.
(3) Mahkeme, ikinci fıkra uyarınca hüküm verirken, 251 inci madde kapsamında basit yargılama usulüne göre verdiği hükümle bağlı değildir. Ancak, itirazın sanık dışındaki kişiler tarafından yapıldığı hâllerde 251. maddenin üçüncü fıkrası uyarınca yapılan indirim korunur.
(4) İtiraz üzerine verilen hükmün sanık lehine olması hâlinde, bu hususların itiraz etmemiş olan diğer sanıklara da uygulanma olanağı varsa bu sanıklar da itiraz etmiş gibi verilen kararlardan yararlanır.
(5) İkinci fıkra uyarınca verilen hükümlere karşı genel hükümlere göre kanun yoluna başvurulabilir.
(6) Birinci fıkradaki itirazın, süresinde yapılmadığı veya kanun yoluna başvuru hakkı bulunmayan tarafından yapıldığı mahkemesince değerlendirildiğinde dosya, 268 inci maddenin ikinci fıkrası uyarınca itirazı incelemeye yetkili olan mercie gönderilir. Mercii bu sebepler yönünden incelemesini yapar ve kararını gereği için mahkemesine gönderir. hükümleri yer almaktadır.
İnceleme konusu somut olayda; sanık hakkında açılan kamu davasının basit yargılama usulüne göre yürütülüp mahkumiyet kararı verildiği, bu karara ilişkin tebligatın sanığın en son bildirdiği adrese çıkarıldığı, tebliğ mazbatasında muhatabın geçici olarak tatile gittiği, muhatapla aynı konutta ikamet ettiğini belirten görünüşe göre 18 yaşını bitirmiş ve ehliyeti olan … isimli şahıs tarafından bildirildiği, tebliğ evrakının muhatap tarafından kabul edilmemesi nedeniyle muhtara teslim edilip, haber kağıdının kapıya yapıştırıldığı belirtilmiştir. 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun (7201 sayılı Kanun) 20 nci maddesi ve aynı Kanun’un 16 ncı maddesine göre tebliği alabilecek olan aynı konutta oturan kişi tebliğ evrakını kabulden çekinmesi halinde aynı Kanun’un 21 inci maddesine göre tebligatın yapılacağının belirtilmesi karşısında, tebligatta mümkün oldukça en yakın komşularından birine, varsa yönetici veya kapıcıya da bildirildiğine ilişkin bir ibarenin yer almaması sebebiyle, tebligat usulsüz olup itiraz süresinde olduğundan bahisle itiraz kabul edilerek dosyanın duruşma açılıp sonucuna göre karar verilmesi için mahkemesine gönderilmesi gerektiği gözetilmeden itirazın reddine karar verilmesi Kanun’a aykırı olup kanun yararına bozma talebi yerinde görülmüştür.
III. KARAR
1. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma isteminin KABULÜNE,
2. İstanbul Anadolu 4. Ağır Ceza Mahkemesinin tarihsiz ve 2022/862 Değişik İş sayılı kararının, 5271 sayılı Kanun’un 309 uncu maddesi gereği, oy birliğiyle KANUN YARARINA BOZULMASINA,

5271 sayılı Kanun’un 309 uncu maddesinin dördüncü fıkrasının (a) bendi uyarınca gerekli işlemin yapılması için dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
19.09.2023 tarihinde karar verildi.