Yargıtay Kararı 4. Ceza Dairesi 2023/12033 E. 2023/22669 K. 17.10.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/12033
KARAR NO : 2023/22669
KARAR TARİHİ : 17.10.2023

MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SAYISI : 2022/130 E., 2022/481 K.
SUÇ : Cumhurbaşkanına hakaret
HÜKÜM : İstinaf başvurusunun esastan reddi kararı
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama

İlk Derece Mahkemesince verilen hükme yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükmü temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçelerinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin reddini gerektirir sebeplerin bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1.Erbaa 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 2020/276 Esas, 2021/95 Karar sayılı kararı ile suça sürüklenen cocuk hakkında Cumhurbaşkanına hakaret suçundan, 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi uyarınca beraat kararı verilmiştir.
2. Yukarıda tarih ve sayısı belirtilen incelemeye konu Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesinin kararı ile suça sürüklenen çocuk hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik katılan vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
1.Katılan vekilinin temyiz istemi, hazırlık aşamasında toplanan delillerin hukuka uygun olduğuna, Cumhurbaşkanına hakaret suçunun unsurlarının oluşması bakımından ihtilat unsurunun bulunmasının şart olmadığına, atılı suçun yasal unsurlarının olayda gerçekleştiğine, vesaire ilişkindir.
2.Bölge Adliye Mahkemesi Cumhuriyet savcısının temyiz istemi, davaya konu ifadelerin eleştiri sınırları içerisinde değerlendirilmesinin mümkün olmadığına, Cumhurbaşkanını hedef alan onur, şeref ve saygınlığını rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnadı mahiyetinde olduğuna, bu haliyle hakaret niteliği taşıdığına ve suça sürüklenen çocuğun sübut bulan Cumhurbaşkanına hakaret suçundan mahkûmiyeti gerekirken, İlk Derece Mahkemesince beraatine dair verilen karara katılan vekili tarafından yapılan aleyhe istinaf başvurusu üzerine Dairece istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiş olmasının hukuka aykırı olduğuna, vesaire ilişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
Suça sürüklenen çocuk hakkında, kullanmış olduğu instagram hesabından terör örgütü propagandası niteliğinde fotoğraf paylaşımı yapıp, fotoğrafın altına yorum olarak “Biji serok apo” yazması üzerine paylaşımı gören bir şahsın durumu Y. E. isimli kişiye bildirdiği, akabinde Y.E. ile sanığın whatsapp üzerinden konuşmaya başladıkları, Y.E.’nin şikâyeti üzerine telefon üzerinde yapılan incelemede suça sürüklenen çocuğun Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı …’a hitaben ” Ona bakıyorsan …’da a… , …’da İşidle, İşidle iş yapıyor, İşidle işbirlikçidir.” şeklinde söz söylediği iddiasıyla İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonunda suça sürüklenen çocuğun “Ona bakıyorsan …’da a… , …’da işidle, işidle iş yapıyor, İşidle işbirlikçidir.” sözleri Cumhurbaşkanına hakaret suçu kapsamında değerlendirilebilecek ise de; konuşmaların tespit ediliş şekline göre ortada hukuka uygun olmayan delile dayanılarak iddianame tanzimi yoluna gidildiği; zira Y. E.’nin kendisine yönelmeyen sözleri kayda alarak suça sürüklenen çocuk hakkında suç isnadında bulunulmasının yasak delil olarak değerlendirileceği, suça sürüklenen çocuğun Cumhurbaşkanına hakaret ettiğine dair de dosyaya yansıyan başkaca delile de rastlanmadığı kanaatiyle suça sürüklenen çocuğun beraatine karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
İlk Derece Mahkemesince kabul edilen dava konusunda, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından bir isabetsizlik görülmediği anlaşılmıştır.
IV. GEREKÇE
Suça sürüklenen çocuğun kendisine ait olduğunu kabul ettiği ses kaydı içeriğinden, bu kaydın tesadüfen yapılan bir arama üzerine başkaca şekilde ispatlanması mümkün olmayan bir hal içerisinde değil, bir planlama dahilinde kaydedildiğinin dolayısıyla hukuka uygun bir delil olmadığının anlaşılması karşısında, Mahkemenin takdir ve gerekçesinde hukuka aykırılık görülmemiştir.
Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, Mahkemenin yargılama sonuçlarına uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dava dosyası içeriğine göre, katılan vekilinin ve Bölge Adliye Mahkemesi Cumhuriyet savcısının yerinde görülmeyen temyiz sebeplerinin reddine karar verilmesi gerektiği anlaşılmıştır.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Bölge Adliye Mahkemesi Ceza Dairesinin, kararında katılan vekili ve Bölge Adliye Mahkemesi Cumhuriyet savcısı tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve 5271 sayılı Kanun’un 289 uncu maddesinin birinci fıkrası ile maddi ceza hukukuna ilişkin sair nedenler yönünden yapılan temyiz incelemesi sonucunda hukuka aykırılık görülmediğinden 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN ONANMASINA,
Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca Erbaa 1. Asliye Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
17.10.2023 tarihinde karar verildi.