Yargıtay Kararı 4. Ceza Dairesi 2023/11441 E. 2023/21614 K. 26.09.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/11441
KARAR NO : 2023/21614
KARAR TARİHİ : 26.09.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2022/127 E., 2022/355 K.
SUÇ : Hakaret
KARAR : Mahkûmiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : İlgili kararın kanun yararına bozulması

Sanık hakkında cinsel taciz suçundan basit yargılama usulü uygulanmak suretiyle yapılan yargılama sonunda, sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 105 inci maddesinin birinci ve ikinci fıkrasının (d) bendi, 62 nci maddesi, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 251 inci maddesinin üçüncü fıkrası ve 52 nci maddesi uyarınca 1.680,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Kanun’un 231 inci maddesinin beşinci fıkrası gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair Antalya 19. Asliye Ceza Mahkemesinin 03.12.2021 tarihli kararına karşı katılan vekili tarafından yapılan itiraz üzerine, duruşma açılarak genel hükümlere göre yukarıda tarih ve sayısı belirtilen incelemeye konu Yerel Mahkemece yapılan yargılama neticesinde, hakaret suçundan sanığın 5237 sayılı Kanun’un 125 inci maddesinin birinci fıkrası ve 52 nci maddesi uyarınca 3.000,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.
Adalet Bakanlığının, 5271 sayılı Kanun’un 309 uncu maddesinin birinci fıkrası uyarınca, 02.05.2023 tarih ve 94660652-105-07-25286-2022-Kyb sayılı evrakı ile kanun yararına bozma istemine istinaden düzenlenen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 02.06.2023 tarihli ve KYB-2023/52487 sayılı Tebliğnamesi ile dava dosyası Daireye gönderilmekle, gereği düşünüldü:

I. İSTEM
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma isteminin;
” …Dosya kapsamına göre, her ne kadar sanığın üzerine atılı suçtan basit yargılama usulü uygulanmak suretiyle yapılan yargılama sonucunda Antalya 19. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen 03/12/2021 tarihli karara karşı katılan vekili tarafından yapılan itiraz üzerine, duruşma açılıp genel hükümlere göre yargılama yapılması neticesinde sanık hakkında basit yargılama usulü kapsamında indirim yapılmadan mahkumiyet kararı verilmiş ise de,
5271 sayılı Kanun’un “Basit yargılama usulünde itiraz” başlıklı 253. maddesinde yer alan “(1) 251 inci madde uyarınca verilen hükümlere karşı itiraz edilebilir. Süresi içinde itiraz edilmeyen hükümler kesinleşir. (2) İtiraz üzerine hükmü veren mahkemece duruşma açılır ve genel hükümlere göre yargılamaya devam olunur. Taraflar gelmese bile duruşma yapılır ve yokluklarında 223 üncü madde uyarınca hüküm verilebilir. Taraflara gönderilecek davetiyede bu husus yazılır. Duruşmadan önce itirazdan vazgeçilmesi hâlinde duruşma yapılmaz ve itiraz edilmemiş sayılır. (3) Mahkeme, ikinci fıkra uyarınca hüküm verirken, 251 inci madde kapsamında basit yargılama usulüne göre verdiği hükümle bağlı değildir. Ancak, itirazın sanık dışındaki kişiler tarafından yapıldığı hâllerde 251 inci maddenin üçüncü fıkrası uyarınca yapılan indirim korunur…” şeklindeki düzenleme nazara alındığında,
Mahkemece basit yargılama usulü uygulanmak suretiyle verilen 03/12/2021 tarihli karara sanığın itirazda bulunmayıp, yalnızca katılan vekili tarafından itiraz edilmiş olması karşısında, genel hükümlere göre yapılan yargılama sonunda sanık hakkında hüküm kurulurken 5271 sayılı Kanun’un 251/3. maddesi uyarınca önceki hükümde yapılan 1/4 oranındaki indirimin korunması gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde fazla ceza tayininde isabet görülmemiştir.”
Şeklindeki gerekçeye dayandığı anlaşılmıştır.
II. GEREKÇE
5271 sayılı Kanun’un 251 inci maddesinde;
“(1) Asliye ceza mahkemesince, iddianamenin kabulünden sonra adli para cezasını ve/veya üst sınırı iki yıl veya daha az süreli hapis cezasını gerektiren suçlarda basit yargılama usulünün uygulanmasına karar verilebilir.175 inci maddenin ikinci fıkrası uyarınca duruşma günü belirlendikten sonra basit yargılama usulü uygulanmaz.
(2) Basit yargılama usulünün uygulanmasına karar verildiği takdirde mahkemece iddianame; sanık, mağdur ve şikâyetçiye tebliğ edilerek, beyan ve savunmalarını on beş gün içinde yazılı olarak bildirmeleri istenir. Tebligatta duruşma yapılmaksızın hüküm verilebileceği hususu da belirtilir. Ayrıca, toplanması gereken belgeler, ilgili kurum ve kuruluşlardan talep edilir.
(3) Beyan ve savunma için verilen süre dolduktan sonra mahkemece duruşma yapılmaksızın ve Cumhuriyet savcısının görüşü alınmaksızın, Türk Ceza Kanununun 61 inci maddesi dikkate alınmak suretiyle, 223 üncü maddede belirtilen kararlardan birine hükmedilebilir. Mahkûmiyet kararı verildiği takdirde sonuç ceza dörtte bir oranında indirilir.” hükümlerine yer verilmiştir.
Aynı Kanun’un 252 nci maddesinde ise;
(1)251. madde uyarınca verilen hükümlere karşı itiraz edilebilir. Süresi içinde itiraz edilmeyen hükümler kesinleşir.
(2)İtiraz üzerine hükmü veren mahkemece duruşma açılır ve genel hükümlere göre yargılamaya devam olunur. Taraflar gelmese bile duruşma yapılır ve yokluklarında 223. madde uyarınca hüküm verilebilir. Taraflara gönderilecek davetiyede bu husus yazılır. Duruşmadan önce itirazdan vazgeçilmesi hâlinde duruşma yapılmaz ve itiraz edilmemiş sayılır.
(3)Mahkeme, ikinci fıkra uyarınca hüküm verirken, 251. madde kapsamında basit yargılama usulüne göre verdiği hükümle bağlı değildir. Ancak, itirazın sanık dışındaki kişiler tarafından yapıldığı hâllerde 251. maddenin üçüncü fıkrası uyarınca yapılan indirim korunur.
(4)İtiraz üzerine verilen hükmün sanık lehine olması hâlinde, bu hususların itiraz etmemiş olan diğer sanıklara da uygulanma olanağı varsa bu sanıklar da itiraz etmiş gibi verilen kararlardan yararlanır.
(5)İkinci fıkra uyarınca verilen hükümlere karşı genel hükümlere göre kanun yoluna başvurulabilir.
(6)Birinci fıkradaki itirazın, süresinde yapılmadığı veya kanun yoluna başvuru hakkı bulunmayan tarafından yapıldığı mahkemesince değerlendirildiğinde dosya, 268. maddenin ikinci fıkrası uyarınca itirazı incelemeye yetkili olan mercie gönderilir. Mercii bu sebepler yönünden incelemesini yapar ve kararını gereği için mahkemesine gönderir.” hükümleri yer almaktadır.
Bu kapsamda inceleme konusu dava dosyası değerlendirildiğinde; sanık hakkında cinsel taciz suçundan açılan kamu davasının basit yargılama usulüne göre yürütülüp hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verildiği, bu karara katılan vekili tarafından itiraz edilmesi üzerine genel hükümlere göre yapılan yargılama sonunda 5271 sayılı Kanun’un 252 nci maddesinin üçüncü fıkrası gereğince önceki hükümdeki indirimin korunması gerektiğinin gözetilmemesi Kanuna aykırı olup kanun yararına bozma talebi yerinde görülmüştür.
III. KARAR
1. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma isteminin KABULÜNE,
2. Yerel Mahkeme kararının 5271 sayılı Kanun’un 309 uncu maddesinin üçüncü fıkrası gereği, oy birliğiyle KANUN YARARINA BOZULMASINA,
3. Karardaki hukuka aykırılık, sanığa daha hafif bir cezanın verilmesini gerektirmekle, aynı Kanun maddesinin dördüncü fıkrasının (d) bendi uyarınca, Yerel Mahkemece tercih edilen seçimlik yaptırım türü de gözetilerek;
a. Sanığın, 5237 sayılı Kanun’un 125 inci maddesinin birinci fıkrası gereğince 150 gün karşılığı adli para cezası ile cezalandırılmasına,
b. 5271 sayılı Kanun’un 251 inci maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca (1/4) oranında indirim yapılarak, 112 gün karşılığı adli para cezası ile cezalandırılmasına,
c. 5237 sayılı Kanun’un 52 nci maddesi uyarınca, günlüğü takdiren 20,00 TL paraya çevrilerek, sanığın 2.240,00 TL adli para cezasıyla CEZALANDIRILMASINA,
4. İnfazın bu miktar üzerinden yapılmasına, kararda yer alan diğer hususların olduğu gibi bırakılmasına,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
26.09.2023 tarihinde karar verildi.