Yargıtay Kararı 4. Ceza Dairesi 2022/9919 E. 2023/21501 K. 25.09.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/9919
KARAR NO : 2023/21501
KARAR TARİHİ : 25.09.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2019/765 E., 2020/662 K.
SUÇ : Görevi yaptırmamak için direnme
HÜKÜM : Mahkûmiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama

Sanık hakkında bozma üzerine kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir sebeplerin bulunmadığı, sanığın koşulları bulunmayan duruşmalı inceleme talebinin 1412 sayılı Kanun’un 318 inci maddesi uyarınca reddine karar verilerek yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1.Şile Sulh Ceza Mahkemesinin, 23.10.2008 tarihli ve 2008/93 Esas, 2008/198 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında kasten yaralama suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 86 ncı maddesinin ikinci fıkrası, 62 nci maddesi uyarınca 2000 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiş, kararın katılan sanık tarafından temyizi üzerine Yargıtay 2. Ceza Dairesinin 18.09.2012 tarihli ve 2010/30466 Esas, 2012/41304 Karar sayılı kararı ile bozulmasına karar verilmiştir.
2. Bozma sonrası Şile Asliye Ceza Mahkemesinin, 12.11.2013 tarihli ve 2013/166 Esas, 2013/238 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında görevi yaptırmamak için direnme suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 265 inci maddesi, 62 nci maddeleri uyarınca 5 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilerek, hükmün 5271 sayılı Kanun’un 231 inci maddesi uyarınca açıklanmasının geri bırakılmasına, sanığın denetim süresi içinde kasıtlı suç işlediği gerekçesiyle mahkemesine ihbarda bulunulmasına, ihbar üzerine Yerel Mahkemece hükmün aynen açıklanmasına karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanığın temyiz isteğinin, suç tarihinde ameliyatlı olduğuna, cebir kullanmasının mümkün olmadığına, davayı takip edemediğine, suçsuz olduğuna beraatini talep ettiğine vesaire yönelik olduğu belirlenmiştir.
III. OLAY VE OLGULAR
Katılanın suç tarihinde zabıta memuru olarak görev yaptığı, 15/06/2007 tarihinde katılanın Cumhuriyet caddesinde yapılmakta olan alt yapı çalışmalarında her türlü trafik önlemini aldırmak, trafik akışını düzenlemek, alt yapı çalışmaları ile ilgili uyarıcı işaretleri koydurmak ile ilgili olarak görevler verildiği, katılanın trafiği yönlendirdiği sırada sanığın aracı ile gelerek “sen kim oluyorsun da beni durduruyorsun, onlar dursun ben geçeceğim ” diyerek geri geri aracı katılanın üzerine sürdüğü, araçtan inerek katılana vurduğu ve basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek şekilde yaraladığı, böylece sanığın üzerine atılı suçu işlediği iddia olunmuştur.
IV. GEREKÇE
A. Sanığın Temyiz İsteği Yönünden,
Sanığın savunması, katılanın beyanı, katılana ait adli rapor ve tüm dosya içeriği karşısında, sanığın görevi yaptırmamak için direnme suçunu işlediği hususunda Mahkemenin takdir ve gerekçesinde hukuka aykırılık bulunmadığından temyiz isteği yerinde görülmemiştir.
B. Sair Yönlerden
Sanığa yükletilen görevi yaptırmamak için direnme eylemiyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu,
Sanığın görevi yaptırmamak için direnme eylemini araç ile birlikte gerçekleştirdiğinin kabul edilmesine karşın, 5237 sayılı Kanun’un 265 inci maddesinin dördüncü fıkrası uygulanmamış ise de aleyhe temyiz olmadığından bozma yapılamayacağı,
Hapis cezasının kanuni sonucu olarak sanık hakkında 5237 sayılı Kanun’un 53 üncü maddesinin birinci fıkrası uygulanmamış ise de bu hususun infaz aşamasında gözetilebileceği, anlaşıldığından,
Sair yönlerden yapılan incelemede hukuka aykırılık görülmemiştir.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Yerel Mahkeme kararında sanık tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden temyiz sebeplerinin reddiyle hükmün, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
25.09.2023 tarihinde karar verildi.