YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/8952
KARAR NO : 2022/16029
KARAR TARİHİ : 23.06.2022
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Suç işlemek amacıyla örgüt kurma, dolandırıcılık
HÜKÜMLER : Beraat
TEMYİZ EDENLER : Katılan vekili, sanıklar müdafileri
KARAR
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi, kararın niteliği ile suç tarihine göre sanık … müdafisinin temyiz isteğinin vekalet ücreti ile sınırlı olduğu belirlenerek, dosya görüşüldü:
1-Sanıklar hakkında suç duyurusunda bulunulmasına ilişkin kararın temyizinde;
Mahkemece suç duyurusunda bulunulmasına ilişkin verilen kararın CMK’nın 223. maddesine göre hüküm niteliğinde olmadığı ve temyizinin mümkün bulunmadığı,
Anlaşıldığından, sanıklar …, …, …, …, …, …, …, … … müdafisinin temyiz davası isteği hakkında KARAR VERMEYE YER OLMADIĞINA,
2-Sanıklar hakkında suç işlemek amacıyla örgüt kurma suçundan verilen hükümlerin temyizinde;
Suçtan doğrudan zarar görmediği ve bu nedenle davaya katılma hakkı bulunmadığı halde mahkemece Kanuna aykırı gerekçeyle kamu davasına katılan olarak kabulünün, şikayetçiye bu niteliği ve dolayısıyla Kanun yoluna başvurma hak ve yetkisini kazandırmadığı anlaşıldığından, 5320 sayılı Kanunun 8/1 ve 1412 sayılı CMUK’nın 317. maddeleri uyarınca şikayetçi Morman Mühendislik Tesisat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi vekilinin tebliğnameye aykırı olarak, TEMYİZ İSTEMİNİN REDDİNE,
3- Sanıklar hakkında dolandırıcılık suçlarından kurulan hükümlerin temyizine gelince;
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre, yapılan incelemede,
a-CMK’nın 170. maddesinin 3, 4 ve 6. fıkraları uyarınca, iddianamede mağdur veya suçtan zarar görenlerin kimliği, yüklenen suç ve uygulanması gereken kanun maddeleri mevcut delillerle ilişkilendirilerek yüklenen suçu oluşturan olaylar gösterilmeli, aynı Kanunun 225. maddesine göre de, hüküm ancak iddianamede unsurları gösterilen suça ilişkin fiil ve faili hakkında verilmelidir. Ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulunun Dairemizce de benimsenen 21/02/2012 gün 4/570-51 sayılı Kararında açıklandığı üzere, soruşturma evresinde elde ettiği kanıtlardan ulaştığı sonuca göre iddianameyi hazırlamakla görevli iddia makamı, CMK’nın 225/1. maddesi uyarınca kovuşturma aşamasının sınırlarını belirlemektedir. Bu bakımdan iddianamede yüklenen suçun unsurlarını oluşturan fiil/fiillerin nelerden ibaret olduğunun hiçbir duraksamaya yer bırakmayacak biçimde açıklanması zorunludur. Böylelikle sanık, iddianameden üzerine atılı suçun ne olduğunu hiçbir kuşkuya yer vermeyecek şekilde anlamalı, buna göre savunmasını yapabilmeli ve kanıtlarını sunabilmelidir. İddianame, sanığa isnat edilen ve suç sayılan maddi fiilleri açıkça göstermeli, hukuki nitelendirmesi yapılan fiilin kanunda karşılığı olan suç ve cezası hakkında bilgi içermelidir. İsnat edilen suçun dayanağı olan maddi olaylar hakkında savunmasını yapabilecek şekilde sanığın
bilgilendirilmemesi, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin adil yargılanma hakkına ilişkin 6/3-a maddesinin ihlaline de yol açacaktır. Bu sebeple, bir olayın açıklanması sırasında başka bir olaydan söz edilmesinin o olay hakkında dava açıldığını göstermeyecek, dava konusu yapılacak eylemin iddianamede bağımsız olarak anlatılması ve sevk maddesinin belirtilmesi gerekecektir.
Bu açıklamalar ışığında, iddianame içeriğine göre sanıklar hakkında CMK’nın 170. maddesine uygun olarak açılmış bir davanın bulunmadığı gözetilmeden, dava konusu edilmeyen dolandırıcılık suçundan hükümler kurularak, 5271 sayılı CMK’nın 225/1. maddesine aykırı davranılması,
b-Mahkemece suç duyurusunda bulunulmasına karar verilmesi karşısında, suç duyurusunun akıbetinin araştırılması, kamu davası açılması durumunda dosyaların birleştirilerek, TCK’nın 66. ve devamı maddeleri de gözetilerek sanıkların hukuki durumunun takdiri ile tüm delillerin birlikte değerlendirmesi gerektiği gözetilmeden, eksik araştırma ve yetersiz gerekçeyle hüküm kurulması,
c-UYAP sisteminden alınan güncel nüfus kaydına göre, sanık …’un 06/03/2016, sanık …’nın 06/01/2022 tarihinde öldüğünün anlaşılması karşısında, ölümün doğruluğu kesin biçimde saptanarak, sanıklar hakkında açılan kamu davasının TCK’nın 64 ve CMK’nın 223/8. maddeleri gereğince düşmesine karar verilip verilmeyeceğinin değerlendirilmesi zorunluluğu,
Bozmayı gerektirdiği ve sanık … müdafisi, katılan … Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi vekilinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnameye uygun olarak, HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 23/06/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.