Yargıtay Kararı 4. Ceza Dairesi 2022/7471 E. 2023/22115 K. 05.10.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/7471
KARAR NO : 2023/22115
KARAR TARİHİ : 05.10.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2015/870 E., 2016/605 K.
SUÇLAR : İmar kirliliğine neden olma, 2873 sayılı Yasaya Muhalefet
HÜKÜMLER : Beraat
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Ret, ret

Suç tarihine göre suçtan zarar görmüş bulunan ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca hükümleri temyiz hakkı bulunduğu belirlenen şikâyetçi …’nın15.10.2015 tarihli dilekçesi ile katılma talebini bildirmesine karşın, katılma talebi hakkında karar verilmemiş ise de, 5271 sayılı Kanun’un 237 nci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca davaya katılmasına, vekilinin de katılan vekili olarak kabulüne karar verilerek yapılan incelemede,
Şikâyetçi T.C. Orman ve Su İşleri Bakanlığı’nın duruşmadan yöntemince haberdar edilmediği anlaşılmakla; şikâyetçinin kararı temyiz ederek katılma iradesini ortaya koyması karşısında, şikâyetçinin hükmü temyiz hakkı bulunduğu belirlenmiştir.
Sanık hakkında kurulan hükümlerin; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir oldukları, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Kanun’un 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükümleri temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteklerinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteklerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
Sanık hakkında 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 184 üncü maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen imar kirliliğine neden olma ve 2873 Sayılı Yasaya Muhalefet suçlarından, 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi uyarınca ayrı ayrı beraat kararı verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Katılan … vekilinin temyiz isteğinin; eksik inceleme ile karar verildiği, yapının bina vasfında olduğu, kararın bozulması gerektiği, vesaire ilişkindir.
Şikâyetçi T.C. Orman ve Su İşleri Bakanlığı vekilinin temyiz isteğinin; eksik inceleme ile karar verildiği, kararın bozulması gerektiği, vesaire ilişkindir.
III. GEREKÇE
Kabul edilebilir bir temyiz başvuruları üzerine yapılan inceleme neticesinde;
1. Şikâyetçi T.C. Orman ve Su İşleri Bakanlığı’nın 5271 sayılı Kanun’un 233 üncü ve 234 üncü maddeleri gereğince kovuşturma evresinde sahip olduğu davaya katılma ve diğer haklarını kullanabilmesi için duruşmadan haberdar edilmesi gerektiği halde, usulen dava ve duruşmalar bildirilmeden, davaya katılma ve 5271 sayılı Kanun’un mağdur ve katılanlar için öngördüğü haklardan yararlanma olanağı sağlanmadan yargılamaya devam edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması,
2. Sanığın, Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi’nden temin olunan güncel nüfus kayıt örneğine göre hüküm tarihinden sonra 08.08.2016 tarihinde vefat ettiğinin anlaşılması karşısında bu durumun Mahkemece araştırılarak 5237 sayılı Kanun’un 64 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca sanık hakkında açılan kamu davasının düşürülüp düşürülmeyeceğinin karar yerinde değerlendirilmesinde zorunluluk bulunduğu belirlendiğinden karar bu yönleriyle hukuka aykırı bulunmuştur.

IV. KARAR
Açıklanan nedenlerle Yerel Mahkeme kararına yönelik şikâyetçi ve katılan vekillerinin temyiz istekleri yerinde görüldüğünden, sair yönleri incelenmeksizin hükümlerin, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereğince Tebliğname’ye aykırı olarak oy birliğiyle BOZULMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
05.10.2023 tarihinde karar verildi.