Yargıtay Kararı 4. Ceza Dairesi 2022/7068 E. 2022/13772 K. 01.06.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/7068
KARAR NO : 2022/13772
KARAR TARİHİ : 01.06.2022

K A R A R
Hakaret suçundan şüpheli … isimli … kullanıcısı hakkında yapılan soruşturma sonunda, … Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 24/11/2020 tarihli ve 2020/103291 soruşturma, 2020/104358 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara karşı yapılan itirazın reddine ilişkin mercii … 5. Sulh Ceza Hâkimliğinin 24/02/2021 tarihli ve 2021/1498 değişik … sayılı kararının Adalet Bakanlığı tarafından kanun yararına bozulmasının istenilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 10/03/2022 gün ve 2022/20284 sayılı tebliğnamesiyle dava dosyası Dairemize gönderilmekle incelendi:
İstem yazısında;
“5271 sayılı Kanun’un 160. maddesi uyarınca, Cumhuriyet savcısının, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlaması gerektiği, aynı Kanun’un 170/2. maddesi gereğince yapacağı değerlendirme sonucunda, toplanan delillerin suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturduğu kanısına ulaştığında iddianame düzenleyerek kamu davası açacağı, aksi halde ise anılan Kanun’un 172. maddesi gereği kovuşturma yapılmasına yer olmadığına dair karar vereceği, buna karşın Cumhuriyet savcısının 5271 sayılı Kanun’un kendisine yüklediği soruşturma görevini yerine getirmediği, ortada yasaya uygun bir soruşturmanın bulunmadığı durumda, anılan Kanun’un 173/3. maddesindeki koşullar oluşmadığından, itirazı inceleyen merciin Cumhuriyet savcısının soruşturma yapmasını sağlamak maksadıyla itirazın kabulüne karar verebileceği yönündeki açıklamalar karşısında,
Somut olayda müşteki vekilinin, “…” isimli … hesabından yapılan “… DÖNEMİNDE YÜZDE 15 ZAM’A YAZAR KASA FIRLATAN PEZEVENK NERDESİN??” şeklindeki paylaşımı, şüpheli …’un hesabında paylaşmak suretiyle müvekkiline karşı hakaret suçunun işlendiğinden bahisle yaptığı şikâyet üzerine, … Cumhuriyet Başsavcılığınca … isimli sosyal paylaşım sitesi ile ilgili olarak yapılan istinabe taleplerinin, sitenin faaliyet merkezinin bulunduğu … Birleşik Devletleri adIî makamlarınca cevaplanmadığı, açık kimlik bilgileri tespit edilemeyen şüpheli hakkında kovuşturma imkanı bulunmadığı gerekçesiyle kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiş ise de,
Benzer bir olaya ilişkin Yargıtay 4. Ceza Dairesinin 15/03/2021 tarihli ve 2021/1361 esas, 2021/9218 karar sayılı ilâmında yer alan, “… müştekinin şikayeti üzerine başlatılan soruşturmada, söz konusu sosyal medya hesabı ile ilgili açık kaynak araştırması yaptırılması, şüphelilerin kimlik bilgilerinin kolluk marifeti ile tespitinin sağlanması, tespiti durumunda savunmalarının alınması ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken etkin soruşturma yapılmadan kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmesi… hukuka aykırı bulunduğundan kanun yararına bozma talebinin kabulüne…” şeklindeki açıklamalar nazara alındığında,
Müşteki vekilinin şikayet dilekçesinde şüpheli hakkında, “Mart2002-Nisan2015 tarihlerinde … Kuvvetleri Komutanlığında uzman çavuş olduğu, … Lisesi’nde okuduğu, memleketinin … olduğu” şeklinde kimliğini tespite yarayabilecek bilgilerin verilmiş olduğunun anlaşılması karşısında, bahse konu şikayet üzerine başlatılan soruşturma kapsamında … Cumhuriyet Başsavcılığının … İl Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğüne hitaben yazmış olduğu 10/07/2020 tarihli yazıda, çok yönlü araştırma yapılarak ve gerektiğinde resmi veya özel kurum ve şirketlerle de temasa geçilerek; paylaşımın yapıldığı IP, paylaşımı yapan şüphelinin kimlik, adres ve diğer irtibat bilgilerinin tespit edilmesinin istenmesini takiben, ilgili kurumlarla (…Nüfus Müdürlüğü,…Emniyet Müdürlüğü, vs.) yazışma yapılarak araştırma yapılması, şüphelinin kimlik bilgilerinin tespit edilmesi durumunda savunmasının alınması ve sonucuna göre karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, hangi birimde çalıştığı belirtilmeyen iki polis memuru tarafından tanzim edilen ve matbu olduğu değerlendirilen 20/11/2020 tarihli tutanakta atılı suça ilişkin … Birleşik Devletleri adIî makamlarınca cevap verilmediğinden bahisle başkaca herhangi bir araştırma yapılmaksızın eksik soruşturmaya dayalı olarak kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği cihetle, soruşturmanın genişletilmesine karar verilmesi yerine, yazılı şekilde itirazın reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir. ” denilmektedir.
Hukuksal Değerlendirme:
CMK’nın 160/1. maddesinde, “Cumhuriyet savcısı, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hali öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlar.”, 160/2. maddesinde “Cumhuriyet Savcısı, maddi gerçeğin araştırılması ve adil bir yargılamanın yapılabilmesi için, emrindeki adli kolluk görevlileri marifetiyle, şüphelinin lehine ve aleyhine olan delilleri toplayarak muhafaza altına almakla ve şüphelinin haklarını korumakla yükümlüdür.” 170. maddesinin 2. fıkrasında, “Soruşturma evresi sonunda toplanan deliller, suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturuyorsa; Cumhuriyet Savcısı, bir iddianame düzenler. 172. maddesinin 1. fıkrasında, “Cumhuriyet savcısı, soruşturma evresi sonunda, kamu davasının açılması için yeterli şüphe oluşturacak delil elde edilememesi veya kovuşturma olanağının bulunmaması hâllerinde kovuşturmaya yer olmadığına karar verir.” hükümleri düzenlenmiştir.
Kovuşturmaya yer olmadığına dair kararı itiraz üzerine inceleyen mahkeme, kamu davası açılması için yeterli şüpheyi uyandıracak deliller bulunmaması durumunda itirazın reddine, yeterli şüpheyi uyandıracak deliller bulunması durumunda itirazın kabulüne veya eksik soruşturma nedeniyle soruşturmanın genişletilmesine karar verebilecektir.
CMK’nın 170/2. maddesine göre kamu davası açılabilmesi için soruşturma aşamasında toplanan delillere göre suçun işlendiğine dair yeterli şüphe bulunması gerekir. Suç ihbar veya şikayeti yoluyla soruşturma yaparak maddi gerçeğe ulaşma yükümlülüğü ve yetkisi bulunan Cumhuriyet savcısı, soruşturma sonucunda elde edilen delilleri değerlendirerek kamu davası açmayı gerektirir nitelikte yeterli şüphe olup olmadığını takdir edecektir. Ancak soruşturma aşamasında Cumhuriyet savcısının delil değerlendirmesiyle, kovuşturma aşamasında hakimin delilleri değerlendirmesi birbirinden farklı özelliklere sahiptir. CMK’nın 170/2. maddesine göre soruşturma aşamasında toplanan deliller kamu davası açılması için yeterli şüphe oluşturup oluşturmadıkları çerçevesinde incelemeye tabi tutulurken, kovuşturma aşamasında, isnat edilen suçun işlenip işlenmediği hususunda mahkumiyete yeter olup olmadığı ve tam bir vicdani kanaat oluşturup oluşturmadığı çerçevesinde değerlendirilmektedir.
İnceleme konusu somut olayda, müştekinin, açık kimliği belirli olmayan “…” isimli şahsın müştekiye … isimli sosyal paylaşım sitesinde hakaret ettiğinden bahisle şikayetçi olduğu, müşteki vekilinin şikayet dilekçesinde şüpheli hakkında, “Mart2002-Nisan2015 tarihlerinde … Kuvvetleri Komutanlığında uzman çavuş olduğu, … Lisesi’nde okuduğu, memleketinin … olduğu” şeklinde kimliğini tespite yarayabilecek bilgilerin verilmiş olduğunun anlaşılması karşısında, şüphelinin tespitine yönelik olarak ilgili kurumlardan araştırma yapılması, CMK’nın 172/1. maddesindeki, kovuşturma olanağının bulunmaması hâllerinin somut olayda mevcut olmadığı, dolayısıyla şüphelinin tespitine yönelik olarak gerekli tüm soruşturma işlemleri yapıldıktan sonra, şüphelinin tespiti halinde iddianame düzenlenmesi, tespit edilemediği takdirde ise daimi arama kararı alınarak dava zamanaşımı süresince soruşturmaya devam edilmesi gerektiğinden, merciince itirazın kabulüne karar verilmesi yerine reddedilmesi hukuka aykırıdır.
Sonuç ve Karar:
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın, kanun yararına bozma istemi doğrultusunda düzenlediği tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden,
1- … 5. Sulh Ceza Hâkimliğinin 24/02/2021 tarihli ve 2021/1498 değişik … sayılı kararının, 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
2- CMK’nın 309. maddesinin 4-a fıkrası gereğince, sonraki işlemlerin mahallinde tamamlanmasına, dosyanın Adalet Bakanlığına sunulmak üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na TEVDİİNE, 01/06/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.