Yargıtay Kararı 4. Ceza Dairesi 2022/5077 E. 2022/13769 K. 01.06.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/5077
KARAR NO : 2022/13769
KARAR TARİHİ : 01.06.2022

K A R A R
Hakaret suçundan şüpheli @… isimli … hesabı kullanıcısı hakkında yapılan soruşturma evresi sonunda … Cumhuriyet Başsavcılığının 06/01/2020 tarihli ve 2019/190100 soruşturma 2020/1805 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara karşı yapılan itirazın reddine ilişkin mercii … 1. Sulh Ceza Hâkimliğinin 24/06/2020 tarihli ve 2020/1546 değişik … sayılı kararının Adalet Bakanlığı tarafından kanun yararına bozulmasının istenilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 02/02/2022 gün ve 2022/10507 sayılı tebliğnamesiyle dava dosyası Dairemize gönderilmekle incelendi:
İstem yazısında;
“5271 sayılı Kanun’un 160. maddesi uyarınca, Cumhuriyet savcısının, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlaması gerektiği, aynı Kanun’un 170/2. maddesi gereğince yapacağı değerlendirme sonucunda, toplanan delillerin suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturduğu kanısına ulaştığında iddianame düzenleyerek kamu davası açacağı, aksi halde ise anılan Kanun’un 172. maddesi gereği kovuşturma yapılmasına yer olmadığına dair karar vereceği, buna karşın Cumhuriyet savcısının 5271 sayılı Kanun’un kendisine yüklediği soruşturma görevini yerine getirmediği, ortada yasaya uygun bir soruşturmanın bulunmadığı durumda, anılan Kanun’un 173/3. maddesindeki koşullar oluşmadığından, itirazı inceleyen merciin Cumhuriyet savcısının soruşturma yapmasını sağlamak maksadıyla itirazın kabulüne karar verebileceği yönündeki açıklamalar karşısında,
Somut olayda müşteki vekilinin, 30/09/2019 tarihinde, “@…” isimli kullanıcısının … adlı sosyal paylaşım sitesinde, müştekinin “1- Sevgili lise ve üniversite öğrencisi gençler, üzerinizde otorite kullanma yetkisine sahip olan öğretmen, öğretim üyesi, okutman, araştırma görevlisi vs yüksek not verme veya başka vaadlerle cinsel taleplerde bulunursa sakın sessiz kalmayın. TCK 102/3(b) ye göre 12+6=18 yıl … ÖS 10:33 · 29 Eyl 2019·” şeklindeki … paylaşımına yorum olarak, “Senin ananı s*ksinler köpek elbet biri de seni gelip deşecek birgün o manyak gibi şerefsiz köpek” şeklindeki paylaşımı ile müşteki Prof. Dr. …’a hakaret ettiğinden bahisle şikâyetçi olması üzerine başlatılan soruşturma sonunda, … Cumhuriyet Başsavcılığınca, bilişim suçlarında şüphelinin fiziki kimliklerine ulaşmanın ancak yapılan elektronik işlemlerin ana servis sağlayıcıları üzerinde tutulan ve “… file” olarak adlandırılan işlem dosyalarına ulaşılarak, burada tutulan işlem yapan bilgisayarların kimlik dosyaları niteliğindeki IP ve Port numaralarından hareketle mümkün olduğu, hukuken bu bilgiler temin edilerek hizmet sağlayıcı kuruluşça (…, …, google, yahoo v.b.) doğrulanmadıkça kesin delil sayılamayacağı, açık
kaynak araştırmasında da bunların bulunamadığı ve “@…” isimli profilin bulunduğu internet sitesinin yurt dışında olması nedeniyle şüphelinin tespitine yönelik herhangi bir bilgiye ulaşma imkanının olmadığı gerekçesiyle kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiş ise de, benzer bir olaya ilişkin Yargıtay 18. Ceza Dairesinin 17/09/2019 tarihli ve 2019/7465 esas, 2019/12402 karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere, 5271 sayılı Kanun’un 172/1. maddesindeki kovuşturma olanağının bulunmaması hâllerinin somut olayda mevcut olmadığı, dolayısıyla şüphelinin tespitine yönelik olarak gerekli tüm soruşturma işlemleri yapıldıktan sonra, şüphelinin tespiti halinde iddianame düzenlenmesi, tespit edilemediği takdirde ise dava zamanaşımı süresince soruşturmaya devam edilmesi gerektiği gözetilmeden merciince itirazın kabulü yerine, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir.” denilmektedir.
Hukuksal Değerlendirme:
CMK’nın 160/1. maddesinde, “Cumhuriyet savcısı, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hali öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlar.”, 160/2. maddesinde “Cumhuriyet Savcısı, maddi gerçeğin araştırılması ve adil bir yargılamanın yapılabilmesi için, emrindeki adli kolluk görevlileri marifetiyle, şüphelinin lehine ve aleyhine olan delilleri toplayarak muhafaza altına almakla ve şüphelinin haklarını korumakla yükümlüdür.” 170. maddesinin 2. fıkrasında, “Soruşturma evresi sonunda toplanan deliller, suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturuyorsa; Cumhuriyet Savcısı, bir iddianame düzenler. 172. maddesinin 1. fıkrasında, “Cumhuriyet savcısı, soruşturma evresi sonunda, kamu davasının açılması için yeterli şüphe oluşturacak delil elde edilememesi veya kovuşturma olanağının bulunmaması hâllerinde kovuşturmaya yer olmadığına karar verir.” hükümleri düzenlenmiştir.
Kovuşturmaya yer olmadığına dair kararı itiraz üzerine inceleyen mahkeme, kamu davası açılması için yeterli delil bulunmaması durumunda itirazın reddine, yeterli delil bulunması durumunda itirazın kabulüne veya eksik soruşturma nedeniyle soruşturmanın genişletilmesine karar verebilecektir.
CMK’nın 170/2. maddesine göre kamu davası açılabilmesi için soruşturma aşamasında toplanan delillere göre suçun işlendiğine dair yeterli şüphe bulunması gerekir. Suç ihbar veya şikayeti yoluyla soruşturma yaparak maddi gerçeğe ulaşma yükümlülüğü ve yetkisi bulunan Cumhuriyet savcısı, soruşturma sonucunda elde edilen delilleri değerlendirerek kamu davası açmayı gerektirir nitelikte yeterli şüphe olup olmadığını takdir edecektir. Ancak soruşturma aşamasında Cumhuriyet savcısının delil değerlendirmesiyle, kovuşturma aşamasında hakimin delilleri değerlendirmesi birbirinden farklı özelliklere sahiptir. CMK’nın 170/2. maddesine göre soruşturma aşamasında toplanan deliller kamu davası açılması için yeterli şüphe oluşturup oluşturmadıkları çerçevesinde incelemeye tabi tutulurken, kovuşturma aşamasında, isnad edilen suçun işlenip işlenmediği hususunda mahkumiyete yeter olup olmadığı ve tam bir vicdani kanaat oluşturup oluşturmadığı çerçevesinde değerlendirilmektedir.
Her ne kadar şüphelinin fiziki kimliklerine ulaşmanın ancak yapılan elektronik işlemlerin ana servis sağlayıcıları üzerinde tutulan ve “… file” olarak adlandırılan işlem dosyalarına ulaşılarak, burada tutulan işlem yapan bilgisayarların kimlik dosyaları niteliğindeki IP ve Port numaralarından hareketle mümkün olduğu, hukuken bu bilgiler
temin edilerek hizmet sağlayıcı kuruluşça (…, …, google, yahoo v.b.) doğrulanmadıkça kesin delil sayılamayacağı, açık kaynak araştırmasında da bunların bulunamadığı ve “@…” isimli profilin bulunduğu internet sitesinin yurt dışında olması nedeniyle şüphelinin tespitine yönelik herhangi bir bilgiye ulaşma imkanının olmadığı gerekçesiyle kovuşturmaya yer olmadığına karar verilmişse de, soruşturma dosyası kapsamında hiç bir soruşturma işlemi yapılmadan bu karar verilmiştir. CMK’nın 172/1. maddesindeki, kovuşturma olanağının bulunmaması hâllerinin somut olayda mevcut olmadığı, dolayısıyla şüphelinin tespitine yönelik olarak gerekli tüm soruşturma işlemleri yapıldıktan sonra, şüphelinin tespiti halinde iddianame düzenlenmesi, tespit edilemediği takdirde ise daimi arama kararı alınarak dava zamanaşımı süresince soruşturmaya devam edilmesi gerektiği anlaşılmakla, merciince itirazın kabulüne karar verilmesi yerine reddedilmesi hukuka aykırı görülmüştür.
Sonuç ve Karar:
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın, kanun yararına bozma istemi doğrultusunda düzenlediği tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden,
1- … 1. Sulh Ceza Hâkimliğinin 24/06/2020 tarihli ve 2020/1546 değişik … sayılı kararının, 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
2- CMK’nın 309. maddesinin 4-a fıkrası gereğince, sonraki işlemlerin mahallinde tamamlanmasına, dosyanın Adalet Bakanlığına sunulmak üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na TEVDİİNE, 01/06/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.