Yargıtay Kararı 4. Ceza Dairesi 2022/3736 E. 2022/11069 K. 25.04.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/3736
KARAR NO : 2022/11069
KARAR TARİHİ : 25.04.2022

KARAR

Görevi yaptırmamak için direnme suçundan suça sürüklenen çocuk …’in, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 265/1, 265/3, 43/2, 31/3, 50/1-a, 50/3, 62/1 ve 52/2. maddeleri gereğince 3.320,00 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına dair … Çocuk Mahkemesinin 10/03/2021 tarihli ve 2019/362 esas, 2021/183 sayılı kararının, Adalet Bakanlığı tarafından kanun yararına bozulmasının istenilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 20/01/2022 gün ve 2021/156798 sayılı istem yazısıyla dava dosyaları Daireye gönderilmekle incelendi:
İstem yazısında “… Çocuk Mahkemesince verilen kararın, … Bölge Adliye Mahkemesi 8. Ceza Dairesinin 28/05/2021 tarihli ve 2021/287 esas, 2021/306 sayılı kararı ile istinaf incelemesinin katılan vekilinin vekalet ücretine ilişkin istinaf istemi ile sınırlı olarak yapılması ve hükmün esastan incelenmemesi sebebiyle, hükmün kanun yararına bozma incelemesine konu edilebileceği gözetilerek yapılan incelemede,
Dosya kapsamına göre, … Çocuk Mahkemesince suça sürüklenen çocuk hakkında hükmedilen görevi yaptırmamak için direnme suçunun birden fazla kişi ile birlikte işlendiği gerekçesiyle 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 265/3. maddesinden hüküm kurulmuş ise de; suça sürüklenen çocuklardan …’ın beraat etmiş olması karşısında, eylemin birden fazla kişi ile işlendiğinden bahsedilemeyeceği anlaşılmakla, yazılı şekilde fazla ceza tayininde isabet görülmemiştir ” denilmektedir.
Hukuksal Değerlendirme;
Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 03/04/2012 gün ve 10/438-141 sayılı kararında belirtildiği üzere, öğretide “olağanüstü temyiz” olarak adlandırılan kanun yararına bozma olağanüstü yasa yolunun koşulları ve sonuçları, “kanun yararına bozma” adı ile 5271 sayılı CMK’nın 309 ve 310. maddelerinde düzenlenmiştir.
5271 sayılı Kanun’un 309. maddesi uyarınca, hâkim veya mahkemece verilip istinaf veya temyiz incelemesinden geçmeksizin kesinleşen karar veya hükümlerde, maddî hukuka veya yargılama hukukuna ilişkin hukuka aykırılık bulunduğunu öğrenen Adalet Bakanlığı, o karar veya hükmün Yargıtayca bozulması istemini yasal nedenlerini açıklayarak, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına yazılı olarak bildirecektir. Bunun üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı da hükmün veya kararın bozulması istemini içeren yazısına bu nedenleri aynen yazarak Yargıtay ceza dairesine verecek, ileri sürülen nedenlerin Yargıtayca yerinde görülmesi halinde karar veya hüküm yasa yararına bozulacak, yerinde görülmezse istem reddedilecektir.
Böylece ülke sathında uygulama birliğine ulaşılacak, hâkim ve mahkemelerce verilen cezaya ilişkin karar veya hükümlerdeki hukuka aykırılıklar ile uygulamadaki esaslı yanlışlar ve esasa etkili usul yanılgılarının, toplum ve birey açısından hukuk yararına giderilmesi sağlanacaktır.
İncelenen dosyada, suça sürüklenen çocuk …’ yokluğunda verilen kararın en son bildirdiği adres yerine doğrudan MERNİS adresine tebliğ edilmesi karşısında, öncelikle en son bildirdiği adrese tebligat yapılıp tebliğ yapılamaması halinde MERNİS adresine tebliğ edilmesi gerektiğinin gözetilmemesi sebebiyle tebligatın usulsüz olduğu, kararın usulüne uygun olarak kesinleştirilmediği anlaşıldığından , bu aşamada kanun yararına bozma yoluyla incelenmesi olanaklı görülmemiştir.
Sonuç ve Karar:
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının düzenlediği tebliğnamedeki düşünce, hükmün henüz kesinleşmemiş olması nedeniyle yerinde görülmediğinden, CMK’nın 309. maddesi uyarınca KANUN YARARINA BOZMA İSTEMİNİN REDDİNE,
2- Dosyanın, kanun yolu bildiriminin başvuru mercii, süresi ve yöntemi açısından şerhli davetiye ile sanığa bildirilip, tebligat eksikliğinin ikmali ile süresinde başvuruda bulunulması halinde istinaf incelmesi için Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesini, aksi takdirde usulünce kesinleştirme işlemi yapılarak, bu aşamadan sonra kanun yararına bozma isteminde bulunulmasını teminen mahkemesine iadesine, dosyanın Yüksek Adalet Bakanlığına sunulmak üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na TEVDİİNE, 25/04/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.