YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/3637
KARAR NO : 2022/11225
KARAR TARİHİ : 26.04.2022
KARAR
Hakaret suçundan sanık …’in, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 125/3-a, 62/1 ve 52 maddeleri uyarınca 6.080,00 Türk lirası adlî para cezası ile cezalandırılmasına dair İzmir 8. Asliye Ceza Mahkemesinin 08/06/2015 tarihli ve 2015/252 esas, 2015/463 sayılı kararının Yargıtay 4. Ceza Dairesinin 05/11/2020 tarihli ve 2020/9463 esas, 2020/15415 karar sayılı ilamı ile bozulmasının ardından, yapılan yargılama neticesinde sanığın 5237 sayılı Kanun’un 125/3-a, 62/1 ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 251/3. maddeleri uyarınca 7 ay 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun 326/son maddesi gereğince aleyhe bozma yasağı nazara alınarak 7.080,00 Türk lirası adlî para cezası ile cezalandırılmasına dair İzmir 8. Asliye Ceza Mahkemesinin 25/06/2021 tarihli ve 2020/724 esas, 2021/407 sayılı kararının Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü’nün kanun yararına bozulması talebi üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 13/01/2012 tarih ve 2021/155900 sayılı istem yazıları ile Dairemize gönderilmekle dosya incelendi.
İstem yazısında: “Sanığın katılan … yönelik işlemiş olduğu anılan hakaret suçu nedeniyle İzmir 8. Asliye Ceza Mahkemesinin 08/06/2015 tarihli kararı ile 304 gün karşılığı 6.080,00 Türk lirası adlî para cezası ile cezalandırılmasına dair karar verilmesini takiben, anılan kararın Yargıtay 4. Ceza Dairesinin 05/11/2020 tarihli ilamı ile bozulduğu, ancak Mahkemenin kararına karşı sadece sanık tarafından temyize başvurulduğu, aleyhe temyiz yoluna başvurulmadığı ve söz konusu kararın da sanık aleyhine bozulmadığı, bu halde 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun “Davaya yeniden bakacak mahkemenin işlemleri” başlıklı 307/5. maddesinde yer alan, “Hüküm yalnız sanık tarafından veya onun lehine Cumhuriyet savcısı veya 262 nci maddede gösterilen kimselerce temyiz edilmişse, yeniden verilen hüküm, önceki hükümle belirlenmiş olan cezadan daha ağır olamaz.” şeklindeki düzenleme uyarınca Yargıtay 4. Ceza Dairesinin 05/11/2020 tarihli ilamından önce tayin olunan cezanın sanık lehine kazanılmış hak teşkil edeceği gözetilmeden, yeniden kurulan hükümde netice cezanın 225 gün (7 ay 15 gün) karşılığı 4.500,00 Türk lirası adlî para cezası yerine, 7.080,00 Türk lirası adlî para cezası cezası olarak belirlenmesi suretiyle fazla ceza tayin edilmesinde isabet görülmemiştir.” denilmektedir.
Hukuksal Değerlendirme;
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun, “Sanık lehine başvurma hâlinde verilecek hüküm” başlıklı 283. maddesinde, “İstinaf yoluna yalnız sanık lehine başvurulmuşsa, yeniden verilen hüküm, önceki hükümle belirlenmiş olan cezadan daha ağır olamaz.” şeklinde aynı Kanun’un 307/5 maddesinde ise “hüküm yalnız sanık tarafından veya onun lehine Cumhuriyet savcısı veya 262. maddede gösterilen kimselerce temyiz edilmişse, yeniden verilen hüküm, önceki hükümle verilen cezadan daha ağır olamaz” hükümleri mevcuttur. 1412 sayılı Ceza Muhkameleri Usulü Kanunu’nun 326.maddesi ise “Hüküm yalnız sanık tarafından veya onun lehine C.savcısı veya 291 inci maddede gösterilen kimseler tarafından temyiz edilmişse yeniden verilen hüküm evvelki hükümle tayin edilmiş olan cezadan daha ağır olamaz.” biçimindedir. Buna göre, sanık aleyhine temyiz talebinde bulunulmaması halinde, bozma üzerine ilk derece mahkemesince yeniden kurulacak hükmün, ilk hükümden daha ağır cezayı içermemesi gerekmektedir.
İnceleme konusu somut olayda; İzmir 8. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 08.06.2015 tarihli ve 2015/252 esas, 2015/463 sayılı kararıyla, sanık …’in hakaret suçundan, TCK’nın 125/3a,62 ve 52/2 maddeleri gereğince 6080 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına hükmedildiği, anılan hükmün, sanığın temyiz talebi üzerine Dairemizin 05/11/2020 tarih, 2020/9463 esas ve 2020/15415 sayılı ilamıyla bozulduğu, yeniden yapılan yargılama neticesinde sanığın hakaret suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 125/3a, 62 maddeleri gereğince 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, CMK’nın 251/3. maddesi gereğince 1/4 indirim uygulanması suretiyle, 7 ay 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına ve 1412 sayılı CMUK’un 326/son maddesi gereğince sonuç ceza 6080 TL adli para cezası yerine 7080 TL adli para cezası olarak belirlenmiş ise de, hakaret suçundan bozma öncesi hükme yönelik olarak, aleyhe temyiz bulunmaması karşısında, bozma sonrası yapılan yargılama sonucunda, cezanın aleyhe değiştirilmesi yasağı gözetilmeyerek, 1412 sayılı CMUK’un 326/son maddesine aykırı davranıldığı anlaşılmıştır.
Sonuç ve Karar:
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Kanun yararına bozma istemine ilişkin Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen tebliğnamede yer alan düşünce kısmen yerinde görüldüğünden,
1- Hakaret suçundan sanık … hakkında verilen, İzmir 8. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 25/06/2021 tarihli ve 2020/724 esas, 2021/407 sayılı kararının, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
2-Karardaki hukuka aykırılığın, aynı Kanun maddesinin 4-d fıkrası uyarınca, Yargıtay tarafından giderilmesi gerektiğinden,
Hakaret suçundan kurulan hükmün 5. fıkrasında yer alan ” Mahkememizin 2015/252 esas, 2015/463 sayılı kararıyla sanığa 6.080 TL adli para cezası verildiğinden CMUK’nun 326/son maddesi gereğince aleyhe bozma yasağı göz önüde bulundurularak sonraki hükmolunan cezanın bu ceza miktarını aşamayacağından sanığın 7.080 TL ADLİ PARA CEZASI İLE CEZALANDIRILMASINA, ilişkin ifadede yer alan 7080 TL ibaresinin 6080 TL olarak DÜZELTİLMESİNE,
c-Hükümdeki diğer hususların olduğu gibi bırakılmasına,
3-Dosyanın Adalet Bakanlığına sunulmak üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 26/04/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.