Yargıtay Kararı 4. Ceza Dairesi 2022/3630 E. 2022/14001 K. 02.06.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/3630
KARAR NO : 2022/14001
KARAR TARİHİ : 02.06.2022

KARAR
Basit yaralama, hakaret ve tehdit suçlarından sanık …’ün, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 86/2, 125/1, 125/4, 106/1-1. cümle, 62/1 ve 52/2. maddeleri uyarınca 2.000,00 Türk lirası, 1.740,00 Türk lirası adli para cezaları ve 5 ay hapis cezaları ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/5. maddesi gereğince sanık hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair … 7. Asliye Ceza Mahkemesinin 08/12/2016 tarihli ve 2015/916 esas, 2016/795 sayılı kararının 26/12/2016 tarihinde kesinleşmesini müteakip, sanığın denetim süresi içerisinde 09/01/2021 tarihinde işlemiş olduğu kasıtlı suçtan mahkum edildiğinin ihbar edilmesi üzerine, basit yargılama usulü uygulanmak suretiyle yapılan yargılama sonunda, hükmün açıklanarak, sanığın 5237 sayılı Kanun’un 86/2, 125/1, 125/4, 106/1-1. cümle, 62/1, 52/2 ve 5271 sayılı Kanun’un 251/3. maddeleri gereğince 1.500,00 Türk lirası ve 1.300,00 Türk lirası adli para cezaları ile 3 ay 22 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına ilişkin … 7. Asliye Ceza Mahkemesinin 09/04/2021 tarihli ve 2021/181 esas, 2021/316 sayılı kararının Adalet Bakanlığı tarafından kanun yararına bozulmasının istenilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 14/01/2022 gün ve 2021/155960 sayılı tebliğnamesiyle dava dosyası Dairemize gönderilmekle incelendi:
İstem yazısında; ” Her ne kadar soruşturma aşamasında uzlaştırma teklifi yapılmış ise de, söz konusu teklifin yapıldığı tarihte, sanığın üzerine atılı hakaret ve basit yaralama suçlarını, o tarihte uzlaştırma kapsamında bulunmayan tehdit suçu ile birlikte işlenmesi nedeniyle, söz konusu suçların da uzlaştırma kapsamında bulunmadığı anlaşılmakla, bu uzlaştırma teklifinin hukuken geçerli olmadığı değerlendirilerek yapılan incelemede:
Dosya kapsamına göre, sanığın üzerine atılı tehdit suçunun, 02/12/2016 tarihinde 29906 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 253. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendi gereğince uzlaşma kapsamına alındığı, yine aynı Kanun’un “Mahkeme tarafından uzlaştırma” başlıklı 254. maddesinin; “Kamu davası açıldıktan sonra kovuşturma konusu suçun uzlaşma kapsamında olduğunun anlaşılması halinde, kovuşturma dosyası, uzlaştırma işlemlerinin 253 üncü maddede belirtilen esas ve usûle göre yerine getirilmesi için uzlaştırma bürosuna gönderilir.” şeklinde olması karşısında, sanığın işlediği basit yaralama, hakaret ve tehdit suçları bakımından uzlaştırma işlemleri yapılarak, sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesinde isabet görülmemiştir.” denilmektedir.
Hukuksal Değerlendirme:
6763 sayılı Kanun ile TCK’nın 253. maddesinin başlığı “Uzlaştırma” olarak değiştirilmiş ve uzlaştırma kapsamında olan suçlarla ilgili ana kurala; tehdit (TCK’nın 106/1. maddesinin birinci fıkrası), hırsızlık (TCK’nın 141. maddesi), dolandırıcılık (TCK’nın 157. maddesi) suçları ile mağdurun veya suçtan zarar görenin gerçek veya özel hukuk tüzel kişisi olması koşuluyla, suça sürüklenen çocuklar bakımından ayrıca, üst sınırı üç yılı geçmeyen hapis veya adli para cezasını gerektiren suçlar uzlaştırma kapsamına alınmıştır. Öte yandan uzlaşma müessesesinde ana kurala önemli bir istisna teşkil eden soruşturulması ve kovuşturulması şikayete bağlı olsa da etkin pişmanlık hükümlerine yer verilen suçlarda uzlaşma yoluna gidilmeyeceği kuralı kaldırılarak diğer şartları da taşıması koşuluyla etkin pişmanlık hükümlerine yer verilen suçlar da uzlaştırma kapsamına alınmıştır.
Mahkeme tarafından uzlaştırmaya ilişkin anılan Kanun’un 254. maddesinde” (1) Kamu davası açıldıktan sonra kovuşturma konusu suçun uzlaşma kapsamında olduğunun anlaşılması halinde, kovuşturma dosyası, uzlaştırma işlemlerinin 253. maddede belirtilen esas ve usûle göre yerine getirilmesi için uzlaştırma bürosuna gönderilir. (2) Uzlaşma gerçekleştiği takdirde, mahkeme uzlaşma sonucunda sanığın edimini def’aten yerine getirmesi halinde, davanın düşmesine karar verir. Edimin yerine getirilmesinin ileri tarihe bırakılması, takside bağlanması veya süreklilik arzetmesi halinde; sanık hakkında, 231. maddedeki şartlar aranmaksızın, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilir. Geri bırakma süresince zamanaşımı işlemez. Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildikten sonra, uzlaşmanın gereklerinin yerine getirilmemesi halinde, mahkeme tarafından, 231. maddenin onbirinci fıkrasındaki şartlar aranmaksızın, hüküm açıklanır.” denilmiştir.
Uzlaştırmanın asıl olarak soruşturma evresinde yapılması gereken bir işlem olduğu, kovuşturma aşamasında uzlaştırma hükümlerinin uygulanmasının ise istisnai olarak Cumhuriyet savcısı tarafından uzlaştırma usulü uygulanmaksızın dava açılması veya suçun uzlaştırma kapsamında olduğunun ilk defa duruşmada anlaşılması halinde mümkün olduğu kabul edilmelidir.
Uzlaştırma usulü uygulanmaksızın dava açılması veya suçun uzlaştırma kapsamında olduğunun ilk defa duruşmada anlaşılması halinde uzlaştırmanın uygulanması gerekmekte olup uzlaşma başarıyla gerçekleşir ve edim bir defada yerine getirilirse kamu davasının düşmesine karar verilecektir.
İnceleme konusu somut olayda; sanık hakkında katılan …’yı karşı tehdit, hakaret ve kasten yaralama suçlarını işlediğinden bahisle TCK’nın 106/1-1., 86/2 ve 125/1 maddeleri uyarınca cezalandırılması talebiyle kamu davasının açıldığı, yargılama neticesinde sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verildiği ve sanığın denetim süresi içerisinde kasıtlı suç işlediğinden bahisle yapılan ihbar neticesinde hükümlerin açıklandığı ve 6763 sayılı Kanunla değişik CMK’nın 253. maddesine göre uzlaştırma işlemlerinin yerine getirilmediği anlaşılmıştır.
Suç tarihinde uzlaşma kapsamında olmayan TCK’nın 106/1-1. maddesinde düzenlenen tehdit suçu ile 125/1. maddesinde düzenlenen hakaret ve 86/2. maddesinde düzenlenen kasten yaralama suçlarının birlikte işlenmesi nedeniyle uzlaşma hükümlerinin uygulanamayacağı, ancak hükmün açıklanması kararından önce 02/12/2016 tarih ve 29906 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair 6763 sayılı Kanunun 34. maddesi ile değişik CMK’nın 253/1. madde hükmü uyarınca, sanığa atılı TCK’nın 106/1. maddesinin 1. cümlesinde düzenlenen tehdit suçunun uzlaştırma kapsamına alınmış olması karşısında; sanık ile katılan arasında aynı Kanunun 253 ve 254. maddeleri gereğince hakaret, kasten yaralama ve tehdit suçları yönünden uzlaştırma işlemi yapılması, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerektiğinin gözetilmemesi hukuka aykırıdır.
Sonuç ve Karar:
Yukarıda açıklanan nedenlerle:
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın, kanun yararına bozma istemi doğrultusunda düzenlediği tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden,
1-Sanık … hakkında hakaret, kasten yaralama ve tehdit suçlarından kurulan … 7. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 09/04/2021 tarihli ve 2021/181 esas 2021/316 sayılı kararının, CMK’nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
2-CMK’nın 309. maddesinin 4-b fıkrası gereğince sonraki işlemlerin mahallinde tamamlanmasına, dosyanın Adalet Bakanlığına sunulmak üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na TEVDİİNE, 02/06/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.