YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/15782
KARAR NO : 2023/20784
KARAR TARİHİ : 11.09.2023
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2019/323 E., 2022/302 K.
SUÇLAR : Hakaret, kasten yaralama
HÜKÜMLER :Ceza verilmesine yer olmadığı, hükmün açıklanmasının geri bırakılması
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Ek kararın onanması, düşme
1.Sanıklar … ve … hakkında kasten yaralama suçundan bozma üzerine 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 231 inci maddesinin beşinci fıkrası uyarınca verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararlarının katılan sanıklar müdafii tarafından temyiz edilmesi karşısında, bu kararların aynı Kanun’un 231 inci maddesinin onikinci fıkrası gereği itiraz yoluna tabi olduğu anlaşılmıştır.
2. Sanık … hakkında hakaret ve kasten yaralama suçlarından bozma öncesi verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararın katılan sanıklar müdafii tarafından temyiz edilmesi üzerine, İlk Derece Mahkemesi tarafından hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararın itiraza tabi kararlardan olması nedeniyle temyiz talebinin reddine dair 30.05.2022 tarihli ek kararının süresi içerisinde katılan vekili tarafından temyiz edildiği, bozma sonrası sanık hakkında herhangi bir şekilde hüküm kurulmadığı gibi bozma öncesi verilen ve kesinleşen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararın temyiz incelemesi mümkün olmadığından, İlk Derece Mahkemesi tarafından verilen temyiz talebinin reddine dair kararda herhangi bir hukuka aykırılık görülmemiştir.
3. Sanık … hakkında hakaret ve kasten yaralama suçlarından verilen temyiz talebinin reddine dair 30.05.2022 tarihli ek karar ile katılan sanıklar hakkında hakaret suçundan kurulan hükümlerin; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir oldukları, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Kanun’un 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükümleri temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir sebeplerin bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1.Bakırköy (Kapatılan) 18. Sulh Ceza Mahkemesi kararı ile sanık hakkında hakaret ve kasten yaralama suçlarından hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararları, katılan sanıklar hakkında ise; hakaret suçundan, 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (e) bendi uyarınca beraat kararları, kasten yaralama suçundan aynı Kanun’un 25 inci maddesi uyarınca ceza verilmesine yer olmadığı kararları verilmiştir.
2.Bakırköy (Kapatılan) 18. Sulh Ceza Mahkemesi kararının katılan sıfatıyla … tarafından temyizi üzerine Yargıtay 18. Ceza Dairesinin 26.02.2019 tarihli ve 2017/2444 Esas, 2019/3960 Karar sayılı kararı ile katılan sanıkların ifadelerindeki çelişki giderilmeden karar verilmesi, hakaret ve kasten yaralama eylemlerinin karşılıklı olması ve kabule göre de katılan sanıklar hakkında meşru savunma sebebiyle beraat hükümlerinin kurulması gerektiğinin gözetilmemesi nedenleriyle bozulmasına karar verilmiştir.
3. Bozma üzerine yukarıda tarih ve sayısı belirtilen incelemeye konu Bakırköy 14. Asliye Ceza Mahkemesi kararı ile katılan sanıklar hakkında ayrı ayrı 5237 sayılı Kanun’un 125 inci maddesinde düzenlenen hakaret suçundan, aynı Kanun’un 129 uncu maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca ceza verilmesine yer olmadığı, kasten yaralama suçlarından ise hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararları verilmiştir.
4. Sanık hakkında bozma öncesi verilen hükmün açıklanmasına ilişkin kararlarının katılan sanıklar müdafii tarafından temyizi üzerine Bakırköy 14. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından ek kararla temyiz talebinin reddine karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Katılan sanıklar müdafinin temyiz isteğinin; yeni hükümlerin Yargıtay kararına aykırı olduğuna, katılan hakkında hüküm kurulmadığına ve ceza almadığına, sanıklar aleyhine kararların kaldırılmasına, katılanın ise cezalandırılmasına yönelik olduğu belirlenmiştir. Ayrıca sanık hakkında 13.06.2014 tarihinde kesinleşen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararlarına yönelik temyiz isteminin reddine dair ek karara yönelik olarak da katılan sanıklar müdafii tarafından temyiz talebinde bulunulduğu belirlenmiştir.
III. OLAY VE OLGULAR
Katılan sanıkların, yol verme meselesinden tartıştığı sanıkla karşılıklı olarak birbirlerini basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek şekilde kasten yaraladıkları ve hakaret ettikleri iddia olunmuştur.
IV. GEREKÇE
A. Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması Kararları Yönünden
Katılan sanıklar hakkında kasten yaralama suçlarından verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararlarının; Yargıtay Ceza Genel Kurulunun, 03.02.2009 tarihli ve 2008/11-250 Esas, 2009/13 Karar sayılı kararı ile 5271 sayılı Kanun’un 231 inci maddesinin onikinci fıkrası gereği itiraz yoluna tabi oldukları, temyizlerinin mümkün olmadığı anlaşılmıştır.
B.Sanık … Hakkında Hakaret ve Kasten Yaralama Suçlarından Kurulan Hükümler Yönünden
Sanık … hakkında bozma öncesi verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararın katılan sanıklar müdafii tarafından temyiz edilmesi üzerine, İlk Derece Mahkemesi tarafından verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararın Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 03.02.2009 tarih 2008/11-250 Esas, 2009/13 Karar sayılı kararı ile 5271 sayılı Kanun’un 231 inci maddesinin onikinci fıkrası gereği itiraz yoluna tabi olduğundan bahisle temyiz talebinin reddine karar verildiği ve bu kararın katılan sanıklar müdafii tarafından süresi içerisinde temyiz edildiği belirlenmiştir.
C. Sanıklar … ve … Hakkında Hakaret Suçundan Verilen Hükümler Yönünden
1. Sanıkların yargılama konusu hakaret eylemleri için, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 saylı Kanun) 125 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca belirlenecek cezanın türü ve üst haddine göre aynı Kanun’un 66 ncı maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi gereği 8 yıllık olağan zamanaşımı süresinin öngörüldüğü anlaşılmıştır.
2. 5237 sayılı Kanun’un 67 nci maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi uyarınca zamanaşımı süresini kesen son işlemin sanıkların sorgularının yapıldığı 28.06.2013 tarihi olduğu ve karar tarihinden önce 8 yıllık olağan zamanaşımı süresinin gerçekleşmiş olduğu belirlenmiştir.
V. KARAR
1. Sanıklar … ve … Hakkında Kasten Yaralama Suçundan Verilen Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması Kararları Yönünden
Gerekçe bölümünün (A) bendinde açıklanan nedenlerle sanıklar müdafiinin kanun yolu başvurusu itiraz merciince incelenmek üzere esası incelenmeyen dava dosyasının Tebliğname’ye uygun olarak oy birliğiyle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na TEVDİİNE,
2. Sanık … Hakkında Hakaret ve Kasten Yaralama Suçlarından Kurulan Hükümler Yönünden
Gerekçe bölümünün (B) bendinde açıklanan nedenle, sanık … hakkındaki temyiz başvurusunun reddine dair ek kararda herhangi bir hukuka aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından, katılan vekilinin temyiz isteğinin 1412 sayılı Kanun’un 317 nci maddesi gereği REDDİNE, ek kararın Tebliğnameye uygun olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,
3.Sanıklar … ve … Hakkında Hakaret Suçundan Kurulan Hükümler Yönünden
Gerekçe bölümünün (C) bendinde açıklanan nedenlerle Yerel Mahkemenin kararına yönelik sanıklar müdafiinin temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükümlerin,1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesinin birinci fıkrası gereği BOZULMASINA, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Kanun’un 322 nci maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendinin verdiği yetkiye dayanılarak sanıklar hakkındaki kamu davalarının 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin sekizinci fıkrası gereği gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle, Tebliğnameye uygun olarak, oy birliğiyle DÜŞMESİNE,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
11.09.2023 tarihinde karar verildi.