YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/15375
KARAR NO : 2023/16865
KARAR TARİHİ : 05.04.2023
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hakaret
Sanık hakkında bozma üzerine kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun(5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir sebeplerin bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Yerel Mahkemenin 04.12.2008 tarih ve 2007/1034 E., 2008/1193 K. sayılı kararıyla, sanık hakkında hakaret suçundan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun ( 5237 sayılı Kanun ) 125 inci maddesinin birinci fıkrası, 43 üncü maddesinin ikinci fıkrası, 29 uncu maddesi, 62 nci maddesinin birinci fıkrası uyarınca 2 ay 10 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarının 5271 sayılı Kanun’un 231 inci maddesinin beşinci fıkrası gereği hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına, karar verilmiştir.
2. Sanık hakkında, açıklanması geri bırakılan hüküm denetim süresi içinde suç işlediğinden bahisle yukarıda belirtilen şekilde aynen açıklanmıştır.
3. Sanığın temyizi üzerine, Yargıtay 8 inci Ceza Dairesi’nin 15.05.2017 tarih ve 2017/7759 E, 2017/5494 K. sayılı ilamıyla hükmün bozulmasına,
4. Bozma üzerine Yerel Mahkemenin 25.10.2018 tarih ve 2017/636 E., 2018/526 K. sayılı kararıyla, sanık hakkında 125 inci maddesinin birinci fıkrası, 43 üncü maddesinin ikinci fıkrası, 29 uncu maddesi, 62 nci maddesinin birinci fıkrası, 53 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca neticeten 2 ay 10 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına,
5. Sanık ve müdafiinin temyizi üzerine Yargıtay 2 inci Ceza Dairesi’nin 21.01.2021 tarih ve 2020/31715 E, 2021/704 K. sayılı ilamıyla uzlaştırma hükümlerinin uygulanması sebebiyle bozulmasına,
6. Bozma üzerine Yerel Mahkemenin 12.10.2021 tarih ve 2021/213 E., 2021/613 K. sayılı kararıyla, sanık hakkında, bozma öncesindeki hüküm aynı şekilde kurulmasına,
7. Sanık müdafiinin temyizi üzerine, Yargıtay 2 inci Ceza Dairesi’nin 24.02.2022 tarih ve 2022/983 E, 2022/3039 K. sayılı ilamıyla hükmün 5237 sayılı Kanun’un 129 uncu maddesinin uygulanması gerekliliğinin gözetilmemesi sebebiyle bozulmasına,
8. Bozma üzerine Yerel Mahkemenin 21.06.2022 tarih ve 2022/ 363 E., 2022/400 K. sayılı kararıyla, sanık hakkında 125 inci maddesinin birinci fıkrası, 43 üncü maddesinin ikinci fıkrası, 129 uncu, 62 nci ve 53 üncü maddelerinin birinci fıkraları uyarınca neticeten 2 ay 10 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına,
Karar verilmiştir.
Tebliğnamede hakaret suçundan kurulan mahkumiyet hükmünün onanması yönünde görüş bildirilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık müdafinin temyiz isteğinin, müvekkilinin atılı suçu işlemediğine, suç tarihi dikkate alındığında zamanaşımına uğrandığına ve re’sen tespit edilecek sebeplerle hükmün bozulması talebine yönelik olduğu belirlenmiştir.
III. GEREKÇE
1. Sanığın yargılama konusu eylemi için, 5237 sayılı Kanun’un 125 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca belirlenecek cezanın türü ve üst haddine göre aynı Kanun’un 66 ncı maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi gereği 8 yıllık olağan zamanaşımı süresinin öngörüldüğü anlaşılmıştır.
2. Sanığa atılı suça ilişkin kanun maddesinde öngörülen cezanın üst sınırı uyarınca, 5237 sayılı Kanun’un 66 ncı maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi ve 67 nci maddesinin dördüncü fıkrasına göre, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı nedeniyle duran zamanaşımı süresi de gözetildiğinde, temyiz incelemesi tarihine kadar, 12 yıllık olağanüstü zamanaşımı süresinin gerçekleşmiş olduğu belirlenmiştir.
IV. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle Yerel Mahkemenin kararına yönelik sanık müdafiinin temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesinin birinci fıkrası gereği BOZULMASINA, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Kanun’un 322 nci maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendinin verdiği yetkiye dayanılarak sanık hakkındaki kamu davasının 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin sekizinci fıkrası gereği gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle DÜŞMESİNE,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
05.04.2023 tarihinde karar verildi.