YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/14413
KARAR NO : 2023/17517
KARAR TARİHİ : 26.04.2023
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hakaret
Sanık hakkında bozma üzerine kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1…. (Kapatılan) … Sulh Ceza Mahkemesinin, 22.05.2008 tarihli ve 2007/621 Esas, 2008/156 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında hakaret suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 125 inci maddesinin birinci fıkrası, 125 inci maddesinin üçüncü fıkrasının (a) bendi, 125 inci maddesinin dördüncü fıkrası, 62 nci maddesi, 52 nci maddesinin ikinci ve dördüncü fıkraları uyarınca neticeten 7.080,00 TL adlî para cezası ile cezalandırılmasına ve 20 eşit taksitlendirmeye karar verilmiştir.
2. (1) nolu bölümde belirtilen kararın sanık müdafii tarafından temyizi üzerine Yargıtay 4. Ceza Dairesinin 27.09.2012 tarihli ve 2010/20255 Esas, 2012/18823 Karar sayılı ilâmıyla, yasal olmayan gerekçeyle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verildiğinden bahisle bozulmasına karar verilmiştir.
3.Bozma ilamına uyularak yapılan yargılamada … (Kapatılan) … Sulh Ceza Mahkemesinin, 28.03.2012 tarihli 2011/1091 Esas, 2012/250 Karar sayılı kararıyla sanık hakkında 5237 sayılı Kanun’un 125 inci maddesinin birinci fıkrası, 125 inci maddesinin üçüncü fıkrasının (a) bendi, 125 inci maddesinin dördüncü fıkrası, 62 nci maddesi, 52 nci maddesinin ikinci ve dördüncü fıkraları uyarınca neticeten 7.080,00 TL adlî para cezası ile cezalandırılmasına ve 24 eşit taksitlendirmeye hükmedilerek 5271 sayılı Kanun’un 231 inci maddesinin beşinci fıkrası gereği hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, bu kararın 12.06.2013 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.
4…. Asliye Ceza Mahkemesinin, 19.01.2021 tarihli ve 2019/969 Esas, 2021/54 Karar sayılı kararı ile sanığın, tabi tutulduğu denetim süresi içinde yeni bir kasıtlı suç işlediğinin ihbarı üzerine 5271 sayılı Kanun’un 231 inci maddesinin on birinci fıkrası uyarınca (3) nolu bölümde belirtilen kararın aynen açıklanmasına karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık müdafiinin temyiz isteğinin; sanığın söyleminin hiç bir suç unsuru oluşturmadığına, cezanın verilen adli para cezası hükmünün karar tarihi göz önünde bulundurularak bir inceleme yapılmasının zaruri olduğuna, mağdurun onur, şeref veya saygınlığının rencide edilmesi gibi bir durumun söz konusu olmadığına, söylemlerin kaba hitap tarzı niteliğindeki sözler olduğuna sanığın beraatine karar verilmesi gerektiğine, resen gözetilecek nedenlerle hükmün bozulması gerektiğine yönelik olduğu belirlenmiştir.
IV. GEREKÇE
1.Sanığın yargılama konusu eylemi için, 5237 sayılı Kanun’un 125 inci maddesinin birinci fıkrası ve 125 inci maddesinin üçüncü fıkrasının (a) bendi, uyarınca belirlenecek cezanın türü ve üst sınırına göre aynı Kanun’un 66 ncı maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi gereği 8 yıllık olağan zamanaşımı süresinin öngörüldüğü anlaşılmıştır.
2.5237 sayılı Kanun’un 67 nci maddesinin ikinci fıkrasının (d) bendi uyarınca zamanaşımı süresini kesen son işlemin sanık hakkında verilen 22.05.2008 tarihli mahkumiyet kararı olduğu, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin durma süresi de gözetildiğinde, 8 yıllık olağan zamanaşımı süresinin hüküm tarihinde gerçekleşmiş olduğu belirlenmiştir.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle Yerel Mahkemenin kararına yönelik sanık müdafiinin temyiz isteği yerinde görüldüğünden HÜKMÜN, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği BOZULMASINA, bu husus yeninden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Kanun’un 322 nci maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendinin verdiği yetkiye dayanılarak sanık hakkındaki kamu davasının 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin sekizinci fıkrası gereği gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle DÜŞMESİNE,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
26.04.2023 tarihinde karar verildi.