Yargıtay Kararı 4. Ceza Dairesi 2022/14222 E. 2023/17376 K. 25.04.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/14222
KARAR NO : 2023/17376
KARAR TARİHİ : 25.04.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : İmar kirliliğine neden olma

Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. … Asliye Ceza Mahkemesinin 01.04.2009 tarihli 2008/842 Esas 2009/857 Karar sayılı ilamı ile sanık hakkında imar kirliliğine neden olma suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 184 üncü maddesinin birinci fıkrası, 62 nci maddesi uyarınca verilen 10 ay hapis cezasının 5271 sayılı Kanun’un 231 inci maddesinin beşinci fıkrası gereği açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiştir.
2. … Asliye Ceza Mahkemesinin 26.01.2016 tarihli 2015/1035 Esas 2016/74 Karar sayılı ilamı ile sanık hakkında açıklanması geri bırakılan hüküm denetim süresi içinde suç işlediğinden bahisle aynen açıklanmıştır.
3. Yukarıda tarih ve sayısı belirtilen Mahkeme kararının sanık tarafından temyizi üzerine Yargıtay 18. Ceza Dairesinin 11.06.2020 tarihli ve 2019/5244 Esas, 2020/7204 Karar sayılı ilamı ile 7143 sayılı Kanun’un 16 ncı maddesi ile 3194 sayılı İmar Kanunu’na eklenen geçici 16 ncı maddesi uyarınca sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinin gerekmesi nedenleriyle bozulmasına karar verilmiştir.
4. Bozma üzerine verilen ve temyiz incelemesine konu olan yukarıda tarih ve sayısı belirtilen Mahkeme kararı ile sanığın imar kirliliğine neden olma suçundan 5237 sayılı Kanun’un 184 üncü maddesinin birinci fıkrası, 62 nci ve 53 üncü maddeleri uyarınca 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına, karar verilmiştir.
5. Tebliğname onama yönünde görüş bildirmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanığın temyiz isteği; cezanın işlenen suça oranla ağır olduğuna ilişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
Sanığın ruhsatsız olarak inşaat yaptığı Yerel Mahkemece kabul edilmiştir.
IV. GEREKÇE.
Sanık hakkında … Asliye Ceza Mahkemesinin 01.04.2009 tarihli, 2008/842 Esas ve 2009/857 Karar sayılı hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararının sanığın yüzüne karşı verildiği, ancak kanun yolu bildiriminde itiraz süresinin ”tefhim” yerine ”tefhim ve tebliğ” tarihinden itibaren başlayacağı belirtilerek kanun yolunda yanılgılı uygulamaya yol açıldığı, kararın da sanığa tebliğ edilmemesi nedeniyle kesinleşmediği ve denetim süresinin de işlemeye başlamayacağının anlaşılması karşısında, Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 04.10.2018 tarihli ve 2017/8-952 Esas, 2018/403 Karar sayılı kararında da açıklandığı üzere, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleşmemesi nedeniyle zamanaşımının durmayacağı, denetim süresi başlamadığı için de, bu süre içerisinde kasıtlı suç işlendiğinden bahsedilemeyeceği ve açıklanması geri bırakılan hükmün açıklanması koşullarının bulunmadığı cihetle, Yerel Mahkemece verilen 26.01.2016 tarihli ve 2015/1036 Esas, 2016/74 Karar sayılı hükmün açıklanmasına ilişkin karar ile 02.03.2022 tarihli 2020/1641 Esas, 2022/287 Karar sayılı kararın hukuki değerden yoksun olduğu, hukuki değerden yoksun olan mahkûmiyet kararlarının da dava zamanaşımını kesmeyeceği ve bu nedenle dava zamanaşımını kesen son işlemin, sanığın sorgusunun olduğu anlaşıldığından, sanığın 01.04.2009 tarihli sorgusuna göre, 5237 sayılı Kanun’un 66 ncı maddesinin birinci fıkrasının (e) bendinde öngörülen 8 yıllık olağan zamanaşımı süresinin gerçekleşmiş olduğu belirlenmiştir.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle, Yerel Mahkeme kararına yönelik sanığın temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesinin birinci fıkrası gereği BOZULMASINA, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Kanun’un 322 nci maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendinin verdiği yetkiye dayanılarak sanık hakkındaki kamu davasının 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin sekizinci fıkrası gereği gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle DÜŞMESİNE,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
25.04.2023 tarihinde karar verildi.