Yargıtay Kararı 4. Ceza Dairesi 2022/11704 E. 2022/21671 K. 02.11.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/11704
KARAR NO : 2022/21671
KARAR TARİHİ : 02.11.2022

MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇ : Hakaret

KARAR
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle; temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ile temyiz sebebine göre, dosya görüşüldü:
Temyiz isteminin reddi nedenleri bulunmadığından, CMK’nın 288 ve 294. maddeleri kapsamında suça sürüklenen çocuk müdafisinin belirttiği hukuka aykırılık nedenleri ile CMK’nın 289. maddesinde sayılan kesin hukuka aykırılık halleri de gözetilerek yapılan incelemede, başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Hakaret suçu mağdurun olmadığı veya mağdurun doğrudan vakıf olamayacağı bir şekilde işlendiğinde gıyapta hakaret suçu oluşmaktadır. Ancak gıyapta hakaret suçunun cezalandırılması için, failin mağdur dışında toplu veya dağınık en az üç kişiyle ihtilat ederek bu suçu işlemesi gerekmektedir. Suçun faili ihtilatı bilerek ve isteyerek gerçekleştirmelidir. İhtilat kişilerle birebir görüşerek gerçekleşebileceği gibi, üç veya daha fazla kişiye mektup göndermek, telefon etmek, SMS veya e-mail göndermek suretiyle de gerçekleştirilebilir. Ancak ihtilat unsurunun gerçekleşmesi için, failin sözleri en az üç kişinin duyabileceği bir ortamda ve şekilde söylemesi yeterli olmayıp, muhatapların bizzat anlamaları ve vakıf olmaları lazımdır.
Somut olayda, suça sürüklenen çocuğun aralarında bulunduğu grubun slogan atarak mağdura hakaret etmesi şeklinde gerçekleşen eyleminin mağdurun gıyabında gerçekleştiğinin anlaşılması karşısında; 01/06/2014 tarihli tutanakta imzaları bulunan polis memurlarının, ya da olay yerinde bulunan tespit edilecek diğer şahısların tanık sıfatıyla dinlenmeleri ve sonucuna göre hakaret suçunda ihtilat unsurunun oluşup oluşmadığının belirlenmesi gerektiği gözetilmeden eksik incelemeyle mahkumiyet hükmü kurulması,
Kanuna aykırı ve suça sürüklenen … müdafisinin temyiz nedenleri yerinde görülmekle, tebliğnameye aykırı olarak, HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayıp sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın, 7165 sayılı Kanun’un 8. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK’nin 304/1. maddesi gereğince … Çocuk Mahkemesi’ne, kararın bir örneğinin ise … Bölge Adliye Mahkemesi 6. Ceza Dairesi’ne gönderilmesine, 02/11/2022 tarihinde oy çokluğuyla karar verildi.
(Muhalif Üye)
KARŞI OY
Dosya kapsamına göre özetle, Yerel mahkemece yapılan yargılama sonunda suça sürüklenen çocuğun kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret suçunu işlediği iddia ve kabul edilerek mahkumiyetine karar verilmiştir. Suça sürüklenen çocuk müdafisinin süresinde hükmü temyiz etmesi üzerine Dairemizce değerlendirilmiş, sayın çoğunluk tarafın “..gıyapta hakaret suçunun ihtilat unsurunun gerçekleşmesi için, failin sözlerinin en az üç kişinin duyabileceği bir ortamda ve şekilde söylenmesi yeterli olmayıp, muhataplarının bizzat anlamaları ve vakıf olmaları lazımdır. Somut olayda, suça sürüklenen çocuğun aralarında bulunduğu grubun slogan atarak mağdura hakaret etmesi, gerçekleşen eyleminin mağdurun gıyabında gerçekleşmesi nedeniyle olay tutanağında imzaları bulunan polis memurlarının ya da olay yerinde bulunan diğer şahısların tespit edilerek dinlenmeleri ve sonucuna göre hakaret suçunun ihtilat unsurunun oluşup oluşmadığının belirlenmesi gerektiği” gerekçesiyle mahkumiyet hükmünün bozulmasına karar verilmiştir. Olayın oluş şekline ve mevcut kanıtlara göre hakaret suçunun ihtilat unsurunun gerçekleştiği kanaatinde olduğumuzdan bozma nedeni yerinde değildir. Şöyle ki;
Kamu görevlisine karşı görevinden dolayı hakaret suçu 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun “Hakaret” başlıklı 125. maddesinde;
“(1) Bir kimseye onur, şeref ve saygınlığını rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnat eden veya sövmek suretiyle bir kimsenin onur, şeref ve saygınlığına saldıran kişi, üç aydan iki yıla kadar hapis veya adli para cezası ile cezalandırılır. Mağdurun gıyabında hakaretin cezalandırılabilmesi için fiilin en az üç kişiyle ihtilat ederek işlenmesi gerekir.
(3) Hakaret suçunun;
a) Kamu görevlisine karşı görevinden dolayı,
İşlenmesi halinde, cezanın alt sınırı bir yıldan az olamaz
…” şeklinde düzenlenmiştir.
Madde metninden anlaşıldığı üzere hakaret fiillerinin cezalandırılmasıyla korunan hukuki değer, kişilerin onur, şeref ve saygınlığı olup, bu suçun oluşabilmesi için, davranışın kişiyi küçük düşürmeye matuf olarak gerçekleşmesi gerekmektedir. Hakaret suçu, huzurda ve gıyapta olmak üzere iki biçimde işlenmektedir. Huzurda hakarette mağdur kendisine hakaret edildiğini bizzat algılayıp vakıf olabilecek şekilde eylem gerçekleştirilmektedir. Yoklukta hakarette ise, mağdur kendisine yapılan hakaretleri bizzat duymamakta veya görememekte, kendisine üçüncü kişiler aracılığı ile bu söz ve hakaretler ulaştırılmaktadır. Mağdurun gıyabında hakaretin cezalandırılabilmesi için ise fiilin en az üç kişiyle ihtilat ederek işlenmesi şarttır. İhtilatın sözlük anlamı karşılaşıp görüşmedir. Hukuksal anlamı ise en az üç kişinin isnat edilen fiil veya olguyu öğrenmiş olmaları demektir.
Dosyadaki 01.06.2014 tarihli olay, kamera görüntüsü çözümleme ve kamera görüntüsü tespit tutanaklarına, kamera görüntülerinin çözümüne ilişkin 20.05.2015 günlü bilirkişi raporuna, tanık anlatımlarına ve savunmaya göre suça sürüklenen çocuğunda aralarında bulunduğu yaklaşık 150 kişilik gurubun gösteri yürüyüşü yaptıkları, olay yeri iki caddenin kesiştiği yere geldikten sonra basın açıklaması yapıldığı ve devamında guruptan yaklaşık on dokuz kişinin horon oynamaya başladıkları, bu sırada suça sürüklenen çocuk ve onunla birlikte hareket eden bir çok kişinin hakaret kabul edilen sözleri yüksek sesle şarkı ve tekerleme biçiminde söyleyip tekrar ettikleri anlaşılmaktadır. Suça sürüklenen çocukta aşamalardaki savunmasında orada bulunan kişilerle halay çektiğini ve tekerleme şeklinde söylenen sözlere eşlik ettiğini, ancak Karadeniz kültüründe yer alan horonlarda atışma ve eleştiri mahiyetinde bu tür sözlerin sarf edildiğini, hakaret kastının bulunmadığını bildirmiştir. Kamera görüntüsü çıktıları ile bilirkişi raporunda suça sürüklenen çocuğun hakaret kabul edilen sözleri yüksek sesle söylediği ve bu sırada etrafında kendisine bitişik sayılacak mesafede çok sayıda kişinin bulunduğu açıkça görülmektedir. Ayrıca olayı takip eden on dört kolluk görevlisi bu sözler duyup tutanağa bağlayarak imzalamışlardır. Anılan tutanağın gerçeğe aykırı olduğu yönünde bir iddia dahi bulunmamaktadır. Dosyada bulunan ve açıklanan bu kanıtlara göre hakaret kabul edilen sözlerin çok sayıda kişinin yanında ve onların anlayacağı şekilde yüksek sesle söylendiğinin sabit olduğu, dolayısıyla atılı suçun ihtilat unsurunun gerçekleştiği konusunda kuşku bulunmadığı, ayrıca tanık dinlenmesinin dosyaya katkı sağlamayacağı sonucuna vardığımızdan bozma gerekçesine iştirak edilmemiştir.
Sonuç olarak; mevcut kanıtlara göre yoklukta hakaret suçunun ihtilat unsurunun oluştuğu ve duraksamasız sabit olduğu kanaatinde olduğumuzdan, sayın çoğunluğun mahkumiyet hükmünün bu gerekçeyle bozulmasına dair düşüncesine iştirak etmek mümkün olmamıştır.