Yargıtay Kararı 4. Ceza Dairesi 2021/9615 E. 2023/21868 K. 03.10.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/9615
KARAR NO : 2023/21868
KARAR TARİHİ : 03.10.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2015/352 E., 2015/1014 K.
SUÇLAR : Görevi yaptırmamak için direnme, hakaret
HÜKÜMLER : Mahkûmiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama, bozma

Sanıklar hakkında kurulan hükümlerin; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükümleri temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteklerinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteklerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
Yukarıda tarih ve sayısı belirtilen incelemeye konu Yerel Mahkeme kararı ile;
1. Sanık … hakkında, hakaret suçundan, iki kez 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 125 inci maddesinin üçüncü fıkrasının (a) bendi, dördüncü fıkrası uyarınca 10.625,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına,
2. Sanık … hakkında katılan … S.’ye yönelik görevi yaptırmamak için direnme suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 265 inci maddesinin birinci ve üçüncü fıkraları, 50 nci maddesi uyarınca 6.000,00 TL adli para cezasıyla cezalandırılmasına,

3. Sanık … hakkında katılan … B.’ye yönelik görevi yaptırmamak için direnme suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 265 inci maddesinin birinci fıkrası, 50 nci maddesi uyarınca 3.000,00 TL adli para cezasıyla cezalandırılmasına,
4. Sanık … hakkında katılan … S.’ye yönelik görevi yaptırmamak için direnme suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 265 inci maddesinin birinci ve üçüncü fıkraları, 58 inci ve 53 üncü maddeleri uyarınca 8 ay hapis cezasıyla cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına ve mükerrirlere özgü infaz rejiminin uygulanmasına,
Karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
1. Sanık …’ın temyiz isteğinin; atılı suçu işlediğine dair delil bulunmadığı, katılanların karakolda değil başka birimde görevli oldukları, iddia edilen sözlerin söylendiği kabul edilse dahi tehdit niteliğinde olmadığı, soruşturma aşamasında dinlenilen tanıkların dinlenilmemesinin hukuka aykırı olduğu, katılan tarafından yaralandığı, bu konuda inceleme yapılmadığı, bu nedenlerle ve re’sen tespit edilecek sebeplerle hükmün bozulmasına yönelik olduğu belirlenmiştir.
2. Sanık …’ın temyiz isteğinin; ceza sorumluluğunun olmadığına dair rapor bulunduğu, atılı suçları işlemediği, tanıkların dinlenilmediği, diğer sanıkla birlikte hareket etmesinin söz konusu olmadığı, bu nedenlerle ve resen tespit edilecek sebeplerle hükümlerin bozulmasına yönelik olduğu belirlenmiştir.
III. OLAY VE OLGULAR
Olay tarihinde polis memuru katılan … S.’nin yanında arkadaşı tanık M.H.T. ile birlikte markete gittiği, market çıkışında sanık …’ın resmi kıyafetli olan katılanı durdurduğu, tartışma başlattığı, katılana hitaben “Hakkında soruşturma açıldı, baş müfettişler geldiğinde onların karşısında böyle durda göreyim, senin ceza alman için elimden gelini yapacağım, seni burdan sürdüreceğim.” dediği, bu anda olay yerine diğer sanık …’ın geldiği ve tartışmaya katıldığı, katılan … S.’nin şikayetçi olmak için sanık …’ı karakola götürmek istediği, bu duruma tepki veren sanık …’ın katılana hitaben alenen “Memursan memurluğunu bil lan, üniforman var diye g… güveniyorsun, g… yiyorsa üniformayı çıkarda gel, seni burda yaşatmayacağım, seni buradan sürdüreceğim.” dediği, sesler üzerine yakında bulunan karakoldan olay yerine gelen polis memuru şikayetçi … B’.nin diğer müşteki katılanı karakola göndererek sanıkları adli işlemler için karakola davet ettiği, ancak sanık …’ın alenen “Sen git ulan emniyet müdürünüz gelsin, işine git lan, sen kimsinde kimlik istiyorsun milletvekili, emniyet müdürü, vali tanıdıklarım var, seninle uğraşacağım.” dediği, sanıkların eylemlerinin katılanların beyanları, tanık anlatımı, tutanak ve tüm dosya kapsamı karşısında sabit olduğu Yerel Mahkemece kabul edilmiştir.
IV. GEREKÇE
Sanıkların bozma sebebi dışındaki temyiz istemleri ile vesair nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak,
1. Sanık …’ın katılan … S.’ye hitaben “Hakkında soruşturma açıldı, baş müfettişler geldiğinde onların karşısında böyle durda göreyim, senin ceza alman için elimden gelini yapacağım, seni burdan sürdüreceğim.” diyerek ve diğer sanık …’ın da şikayetçi … B.’ye yönelik
“Sen git ulan emniyet müdürünüz gelsin, işine git lan, sen kimsin de kimlik istiyorsun milletvekili, emniyet müdürü, vali tanıdıklarım var, seninle uğraşacağım.” şeklindeki sözlerle direndikleri kabul edilen somut olayda, sanıkların polis memurlarının görev yerini değiştirme konusunda herhangi bir yetki ve gücü bulunmayıp anılan sözlerin tartışmanın bütünü ve söylendiği bağlam içinde değerlendirildiğinde, tehdit niteliğinde olmadığı ve görevi yaptırmamak için direnme suçunu oluşturmadığı gözetilmeden, kanuni olmayan gerekçe ile sanık … hakkında katılan … S.’ye yönelik ve sanık … hakkında şikayetçi … B.’ye karşı görevi yaptırmamak için direnme suçundan mahkumiyet kararları verilmesi,
2. Hakaret fiillerinin cezalandırılmasıyla korunan hukuki değer, kişilerin onur, şeref ve saygınlığı olup, bu suçun oluşabilmesi için, davranışın kişiyi küçük düşürmeye matuf olarak gerçekleşmesi gerekmektedir. Bir hareketin tahkir edici olup olmadığı bazı durumlarda nispi olup, zamana, yere ve duruma göre değişebilmektedir. Bu şekilde kişilere yönelik her türlü ağır eleştiri veya rahatsız edici sözlerin hakaret suçu bağlamında değerlendirilmemesi, sözlerin açıkça, onur, şeref ve saygınlığı rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnadını veya sövme fiilini oluşturması gerekmektedir.
Sanık …’ın şikayetçi … B’.ye yönelik söylediği kabul edilen “Sen git ulan emniyet müdürünüz gelsin, işine git lan, sen kimsinde kimlik istiyorsun.” şeklindeki sözlerin kaba ifade tarzı niteliğinde olup hakaret suçunun unsurlarının oluşmadığı gözetilmeden, mahkûmiyet kararı verilmesi,
3. Sanık … hakkında katılan … S.’ye yönelik hakaret ve görevi yaptırmamak için direnme suçlarından kurulan hükümlere ilişkin olarak; 5271 sayılı Kanun’un 217 nci maddesinin birinci fıkrasındaki “hâkim, kararını ancak duruşmaya getirilmiş ve huzurunda tartışılmış delillere dayandırabilir” hükmüne aykırı şekilde duruşmada dinlenilmeyen, soruşturma ifadesi de okunmayan tanık M.H.T’nin soruşturma aşamasında alınan ifadesine dayanılarak hüküm kurulması,
4. Sanık …’ın temyiz dilekçesinde cezai ehliyetinin olmadığını, kendisine şizofren tanısı konduğunu belirtmesi ve dilekçe ekinde rapor fotokopisini sunmuş olması karşısında, suç tarihi itibarıyla atılı suça ilişkin 5237 sayılı Kanun’un 32 nci maddesi uyarınca akıl hastalığı nedeniyle işlediği fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılayıp algılayamadığı veya bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğinin azalmış veya önemli derecede azalmış olup olmadığı konusunda yöntemince rapor alınarak, sonucuna göre hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesi gerektiği,
5. Kabule göre de;
a. Bir nolu bozmaya uyulması halinde sanık … hakkında 5237 sayılı Kanun’un 265 inci maddesinin üçüncü fıkrasının uygulanamayacağının gözetilmemesi,
b. Sanık …’ın hakaret ve görevi yaptırmamak için direnme eylemlerini kısa zaman dilimi içerisinde ve aynı olayın devamı niteliğindeki sözlerle birden fazla şikayetçiye karşı gerçekleştirdiğinin anlaşılması karşısında, hakaret ve görevi yaptırmamak için direnme suçlarından belirlenecek temel cezaların sadece 5237 sayılı Kanun’un 43 üncü maddesinin ikinci fıkrası gereğince artırılması gerekirken, bu suçlardan ayrı ayrı iki kez cezalandırılmasına karar verilmesi,
c. Sanık …’ın adli sicil kaydındaki ilamların silinme koşulları oluşup oluşmadığı araştırılıp sonucuna göre 5271 sayılı Kanun’un 231 inci maddesinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılması gerektiğinin gözetilmemesi,

d. Sanık … hakkkında hakaret suçundan kurulan hükmün birinci fıkrasında maddi hata sonucu 425 gün yerine 354 gün yazılması,
Nedeniyle hukuka aykırı görülmüştür.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde belirtilen nedenlerle Yerel Mahkeme kararına yönelik sanıkların temyiz istekleri yerinde görüldüğünden hükümlerin, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği, Tebliğnameye kısmen aykırı olarak oy birliğiyle BOZULMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
03.10.2023 tarihinde karar verildi.