Yargıtay Kararı 4. Ceza Dairesi 2021/908 E. 2023/16557 K. 28.03.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/908
KARAR NO : 2023/16557
KARAR TARİHİ : 28.03.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Hakaret, kasten yaralama

Sanık hakkında kurulan hükümlerin; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükümleri temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı, yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
Yukarıda tarih ve sayısı belirtilen incelemeye konu Yerel Mahkeme kararı ile sanık hakkında;
1. Hakaret suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 125 inci maddesinin birinci fıkrası ile 62 nci maddesinin birinci fıkrası ve 53 üncü maddesi uyarınca, 2 ay 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına,
2. Kasten yaralama suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 86 ncı maddesinin ikinci fıkrası, 62 nci maddesinin birinci fıkrası ile 53 üncü maddesi uyarınca, 3 ay 10 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına,
Karar verilmiştir.
Tebliğname’de 3 no’lu bozma nedeni olarak hükmün açıklanmasının geri bırakılması gerekçesinin yanlış olması nedeniyle de hükmün bozulması talep edilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanığın temyiz isteğinin, atılı suçlamaları kabul etmediğine, katılanlar tarafından kötü söz söylendiğinde ikazda bulunduğuna, verilen hükümlerin usul ve yasaya aykırı olduğuna ve re’sen tespit edilecek nedenlerle hükümlerin bozulması talebine yönelik olduğu belirlenmiştir.

III. OLAY VE OLGULAR
1. Katılanların olay tarihinde çalıştıkları işyerinden ücretlerini almaya gittikleri ve alamadan döndükleri esnada serviste iş yeri sahibinin kardeşi olan sanıkla aralarında çıkan tartışmada sanığın katılan …’a “Doğuranı sinkaf ettiğimin o…” demek suretiyle hakaret ettiği ve katılan …’ı ise cep telefonunu dudağına vurmak suretiyle kasten yaraladığı iddiasıyla hakkında açılan davada sanığın atılı suçları işlediği Yerel Mahkemece kabul olunmuştur
2. Sanığın atılı suçlamaları kabul etmediği anlaşılmıştır.
3. Katılanların aşamalardaki beyanları uyumludur.
4. Katılan hakkında alınan adli rapor dosya içinde mevcuttur.
IV. GEREKÇE
A. Tebliğnamedeki Görüş Yönünden
Mahkemesince, sanık hakkında kişilik değerlendirmesi yapılarak sanığın yeniden suç işlemeyeceği yönünde olumlu kanaat oluşmadığından denilerek hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin lehe hükmün sanık hakkında uygulanmamasına karar verildiğinden, Tebliğname’deki bu yöndeki bozma nedenine iştirak edilmeyerek yapılan incelemede,
B. Sanığın Temyiz Sebepleri Yönünden
Katılanların aşamalardaki uyumlu ve istikrarlı beyanları ile beyanlarla uyumlu katılan … hakkındaki dudağında kesi tespiti yapılan adli rapor içeriğine göre sanığın atılı suçları işlediğine dair Mahkemenin inanç ve takdirinde,
Sanığın adli sicil kaydı incelendiğinde, sanığın geçmişteki hali ile dosyaya yansıyan kişilik özellikleri dikkate alındığında tekrar suç işlemeyeceği konusunda olumlu kanaat edinilmediğinden, sanığın dosyaya yansıyan kişilik özellikleri dikkate alındığında sanık hakkında, 5271 sayılı Kanun’un 231 inci maddesinin beşinci fıkrası uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı uygulanmaması yönünde ve 5237 sayılı Kanun’un 50 nci ve 51 inci maddesinin uygulanmasına yer olmadığına dair, Mahkemenin takdir ve gerekçesinde hukuka aykırılık bulunmadığı anlaşılmıştır.
C. Sair Temyiz Sebepleri Yönünden
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, Mahkemenin yargılama sonuçlarına uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dava dosyası içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1. Hükümden sonra 24.10.2019 tarihinde yürürlüğe giren, 7188 sayılı Kanun’un 26 ncı maddesi ile değişik 5271 sayılı Kanun’un 253 üncü maddesi uyarınca, uzlaştırma kapsamına giren bir suçun, bu kapsama girmeyen bir başka suçla birlikte ve aynı mağdura karşı işlenmiş olması hâlinde uzlaştırma hükümlerinin uygulanamayacağı, somut olayda, sanık hakkında silahla kasten yaralama suçunun mağdurunun … olduğu, hakaret suçunun mağdurunun ise … olduğu, mağdurların farklı olması nedeniyle anılan Kanun hükümleri ile değişik 5271 sayılı 253 üncü maddesinin üçüncü fıkrasının artık uygulama alanı bulmayacağı, bu nedenle, mağdur …’a yönelik hakaret suçundan uzlaştırma işlemi yapılması ve anılan Kanun’un 35 inci maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanun’un 254 üncü maddesi gereğince sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesi zorunluluğu,
2. Sanığın katılanı cep telefonu ile yaralaması karşısında sanık hakkında 5237 sayılı Kanun’un 86 ncı maddesinin üçüncü fıkrasının (e) bendinin uygulanmaması suretiyle sanık hakkında eksik ceza tayini,
3. Hakaret suçundan kurulan hükümde, uygulama maddesinin 125 inci maddesinin birinci fıkrası yerine 125 inci maddesinin üçüncü fıkrasının (a) bendi olarak yazılması,
4. Sanığın aşamalarda atılı suçlamaları kabul etmeyerek, katılanlar tarafından kendisine kötü sözlerin söylenmesi üzerine onları ikaz ettiği şeklinde beyanda bulunması karşısında, olayın çıkış nedeni ve gelişmesi değerlendirilerek sonucuna göre hakaret suçunda, 5237 sayılı Kanun’un 129 uncu ve kasten yaralama suçundan ise anılan Kanun’un 29 uncu maddesinde düzenlenen haksız tahrik hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılmaması,
5. 17.10.2019 gün ve 7188 sayılı Kanun’un 24 üncü maddesiyle değişik 5271 saıylı Kanun’un 251 inci maddesinde Basit Yargılama Usulü düzenlenmiş olup, bu düzenlemenin uygulanmasıyla ilgili olarak, 5271 sayılı Kanun’a 7188 sayılı Kanun’la eklenen geçici 5 inci maddenin birinci fıkrasının (d) bendinde yer alan “hükme bağlanmış” ibaresinin, Anayasa Mahkemesinin 14.01.2021 tarihli ve 2020/81 Esas, 2021/4 Karar sayılı kararıyla “basit yargılama usulü” yönünden Anayasa’nın 38 inci maddesine aykırı görülerek iptaline karar verilmesi karşısında, temyiz incelemesi yapılan ve 5271 sayılı Kanun’un 251 inci maddesinin birinci fıkrası kapsamına giren suçlar yönünden; Anayasa’nın 38 inci maddesi ile 5237 sayılı Kanun’un 7 ve 5271 sayılı Kanun’un 251 vd. maddeleri gereğince yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunduğu belirlendiğinden, karar bu yönleriyle hukuka aykırı görülmüştür.
V. KARAR
Gerekçe bölümünün (C) bendinde açıklanan nedenlerle Mahkemenin kararına yönelik sanığın temyiz istemleri yerinde görüldüğünden hükümlerin, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA, yeniden hüküm kurulurken 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereğince yürürlükte olan 1412 sayılı Kanun’un 326 ncı maddesinin son fıkrası uyarınca cezayı aleyhe değiştirme yasağının gözetilmesine,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
28.03.2023 tarihinde karar verildi.