Yargıtay Kararı 4. Ceza Dairesi 2021/8048 E. 2023/19855 K. 14.06.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/8048
KARAR NO : 2023/19855
KARAR TARİHİ : 14.06.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2015/241 E., 2016/142 K.
SUÇLAR : Kasten yaralama, görevi yaptırmamak için direnme, trafik güvenliğini tehlikeye sokma
HÜKÜMLER : Beraat, mahkûmiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Ret, onama

Mağdur …’nın 19.10.2015 tarihli duruşmada sanık …’den şikâyetçi olmadığını beyan ettiği, bu itibarla 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 237 nci maddesinin birinci fıkrası uyarınca kamu davasında katılan sıfatının bulunmadığı anlaşılmakla, aynı Kanun’un 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği sanık hakkındaki hükmü temyize hak ve yetkisinin olmadığı anlaşılmıştır.
Sanık … hakkında görevi yaptırmamak için direnme ve trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçlarından kurulan hükümlerin; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Kanun’un 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükümleri temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı, yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
Çorum 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 10.02.2016 tarihli ve 2015/241 Esas, 2016/142 Karar sayılı kararıyla;
1. Sanık … hakkında kasten yaralama suçundan, 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi uyarınca beraatine,
2. Sanık … hakkında,
a. Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun (2918 sayılı Kanun) 48 inci maddesinin altıncı fıkrasının delaletiyle 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 179 uncu maddesinin ikinci fıkrası ve 62 nci maddesi uyarınca 10 ay hapis cezasıyla cezalandırılmasına,
b. Görevi yaptırmamak için direnme suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 265 inci maddesinin birinci fıkrası ve 62 nci maddesi uyarınca 10 ay hapis cezasıyla cezalandırılmasına,

Karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Mağdur sanığın temyiz isteği, hakkında verilen mahkûmiyet hükümlerinin bozularak beraatine karar verilmesi ve sanık …’in cezalandırılması gerektiğine ilişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
Sanık …’nın, geceleyin otomobilinin farlarını yakmaksızın seyir halinde olduğu sırada görevli trafik polisi olan şikâyetçi … ve tanık Z. G.’nin dur ihtarına uymayarak kaçmaya başladığı ve benzinciye giderek durduğu, şikâyetçi ve tanığın, yanına gidip sanıktan ehliyet ve ruhsatını istemeleri üzerine, sanığın yanında bulunmadığını beyan ettiği, aracın plakası sorgulandığında süresinde muayene yaptırılmadığından ve sigortası olmadığından trafikten men edildiğinin ve daha önce sanığın ehliyetine alkollü araç kullanmaktan el konulduğunun tespit edilmesi nedeniyle hakkında işlem yapılacağının söylenmesi üzerine sanığın, işlemin yapılmasını engellemek amacıyla şikâyetçinin üzerine yürüyerek kolundan çekiştirdiği, şikâyetçinin de kendisini çekiştiren sanığı ittiği bu sırada şikâyetçinin üniformasının yırtıldığı, sanığın da kendisine saldırıldığına inandırmak için kendi gömleğinin düğmelerini koparttığı, sanık savunması, şikâyetçi beyanları, tanık Z. G.’nin anlatımı ve tüm dosya kapsamıyla Mahkemece kabul olunmuştur.
IV. GEREKÇE
A. Sanık … Hakkında Kasten Yaralama Suçundan Kurulan Hüküm Yönünden
Mağdur …’nın kamu davasında katılan sıfatının olmaması nedeniyle 5271 sayılı Kanun’un 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği sanık hakkındaki hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunmadığı, hükmün, karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Kanun’un 305 inci maddesinin birinci fıkrası gereği resen temyize de tabi olmadığı anlaşılmakla, mağdur …’nın temyiz isteğinin 1412 sayılı Kanun’un 317 nci maddesi gereği, reddine karar verilmesi gerektiği anlaşılmıştır.
B. Sanık … Hakkında Görevi Yaptırmamak İçin Direnme ve Trafik Güvenliğini Tehlikeye Sokma Suçlarından Kurulan Hükümler Yönünden
1. Adli Tıp Kurumu 5. İhtisas Kurulu raporlarında istikrarlı bir şekilde; 100 promilden yüksek olarak saptanan alkol düzeyinin, güvenli sürüş yeteneğini kaybettireceğinin ve vücuttaki alkol oranının her saat ortalama 15 -20 promil düştüğünün belirtilmesi ve 11.06.2013 tarihinde yürürlüğe giren 6487 sayılı Kanun’un 19 uncu maddesi ile değişik 2918 sayılı Kanun’un 48 inci maddesinin altıncı fıkrasında yer alan “1.00 promilin üzerinde alkollü olduğu tespit edilen sürücüler hakkında ayrıca Türk Ceza Kanununun 179 uncu maddesinin üçüncü fıkrası hükümleri uygulanır.” şeklindeki düzenleme de dikkate alınarak yapılan incelemede; dosyada mevcut olay tutanağında, 00:57 sıralarında sanık tarafından kullanılan ve ışıkları yanmayan aracın ikaz edildiği, sanığın durmayıp yoluna devam ettiği, petrol istasyonunda durması üzerine de yapılan alkol ölçümünde 0.79 promil alkollü olduğunun belirtilmesi ve yaklaşık 20 dakika sonra saat 01:17’de hastanede yapılan alkol ölçümünde sanığın 0.90 promil alkollü olduğuna ilişkin tespitin varlığı nedeniyle sanıktaki alkol miktarının olay anında 100 promilin altında olduğu sonucuna varılacağı gibi, sanığın güvenli sürüş yeteneğini kaybettiğine dair her türlü şüpheden uzak kesin bir delilin de bulunmadığı da gözetilmeden, sanık hakkında mahkûmiyet karar verilmesi,
2. Sanığın savunmasında, şikâyetçinin üzerine yürüyüp gömleğinden tuttuğunu, kollarında çiziklerin oluştuğunu ifade etmesi, Cumhuriyet Başsavcılığı’nda tanık olarak beyanı alınan A. Ç.’nin anlatımında, polis memurunun sanığı iteklediğini ve ikisi arasında itekleşme yaşandığını belirtmesi, sanığa ait adli muayene raporu ve bilirkişi inceleme tutanağı karşısında, tüm delillerin bir bütün halinde değerlendirilmesinden sonra olayın çıkış sebebi ve gelişimi üzerinde durulup, tarafların eylemlerinin öncelik sonralık ilişkisi de dikkate alınarak görevi yaptırmamak için direnme suçuna ilişkin sanık hakkında, 5237 sayılı Kanun’un 29 uncu maddesinin birinci fıkrasının uygulanıp uygulanmayacağının tartışılmaması,
3. Kabule göre de,
Sanığın trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçuna ilişkin uygulama maddesinin, 5237 sayılı Kanun’un 179 uncu maddesinin üçüncü fıkrasının atfıyla ikinci fıkrası yerine 2918 sayılı Kanun’un 48 inci maddesinin altıncı fıkrası delâletiyle 5237 sayılı Kanun’un 179 uncu maddesinin ikinci fıkrası olarak gösterilmesi,
Hukuka aykırı görülmüştür.
V. KARAR
A. Sanık … Hakkında Kasten Yaralama Suçundan Kurulan Hüküm Yönünden
Gerekçe bölümünün (A) bendinde açıklanan nedenle, Yerel Mahkemenin kararına yönelik mağdurun temyiz isteğinin, 1412 sayılı Kanunun 317 nci maddesi gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle REDDİNE,
B. Sanık … Hakkında Görevi Yaptırmamak İçin Direnme ve Trafik Güvenliğini Tehlikeye Sokma Suçlarından Kurulan Hükümler Yönünden
Gerekçe bölümünün (B) bendinde açıklanan nedenlerle, Yerel Mahkemenin kararına yönelik sanığın temyiz isteği yerinde görüldüğünden, HÜKÜMLERİN, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
14.06.2023 tarihinde karar verildi.